İnsanoğlunun günümüzdeki nüfusu, yeryüzünde yaşayan canlıların yalnızca yüzde 0,01'ini oluşturuyor. Fakat tabiatta yarattığı hasarın etkisi oldukça büyük. Tarihin başlangıcından bu yana, gezegendeki vahşi hayvanların yüzde 83'ü, bitkilerin ise yarısı insan eliyle yok edildi.
BBC Türkçe'nin Guardian'a dayandırdığı habere göre, böcekler, mantarlar, balıklar ve diğer bütün canlılar ise dünyanın biyokütlesinin sadece yüzde 5'ini oluşturuyor.
Araştırmanın başında bulunan, İsrail'deki Weizmann Bilim Enstitüsü'nden Prof. Ron Milo, 'Biyokütlenin farklı bileşenlerini oluşturan parçalara dair kapsamlı ve bütüncül bir araştırmanın daha önce olmamasına çok şaşırdım. Umarım bu araştırma insanların Dünya'da ne kadar baskın bir rol oynadığına ilişkin bir bakış açısı sunar' açıklamasında bulunuyor.
Bazı bilim insanları yeryüzünün içinde bulunduğu çağı Anthropocene yani İnsan Çağı olarak adlandırıyor. Yapılan bu son araştırmada da bu tanımın izlerini bulmak mümkün.
Araştırma, kümes hayvanlarının dünyadaki bütün kuşların 70'ini oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Yüzde 36'sı insan, yüzde 4'ü ise vahşi memeliler.
Araştırmanın başında bulunan Milo, 'Kızlarımla yapboz yaptığımda genelde bir filin yanında zürafa, onun yanında da gergedan olur. Eğer dünyada olan bitenin daha gerçekçi bir tablosunu vermek isteseydim, bir ineğin yanında bir inek, onun yanında da bir tavuk olurdu' sözlerini sarf ediyor.
Natgeo/Qing Hu
'Beslenme tercihlerimiz hayvanların, bitkilerin ve diğer organizmaların üzerinde büyük bir etkiye sahip. Bu çalışmanın insanların nasıl bir tüketimde bulunduklarına yönelik olarak bir bakış açısı sağlamasını isterim. Ben vejeteryan olmadım, ancak çevresel etmenler karar almamda etkili oluyor, et ya da tavuk mu, yoksa soya peyniri mi tüketmek isterim?'
İnsan en vahşi hayvandır tezi % 100 gerçek oluyor. dolaylı yoldan insanların korktuğu kıyamet, tanrının kutsal kitaplarda bahsettiği kıyamet, aslında insanın ta kendisi. deccalde kendisi. şeytanda ta kendisi.
problemin asil kaynagi nufusumuzun cok fazla olmasi. nufus artikca istersek tahta kemirelim, kagittan evlerde yasayalim gene gezegene zarar verip herseyi yok etmemiz kacinilmaz sonuc olur. ornek vermek gerekirse endustri devriminden, sehirlesmeden once insan nufusu bugunkinin 10da 1i iken odunla isinirdi, bu gezegendeki ormanlarin cogunun yok olmasina neden oldu. sonradan komure gecince zamanla ormanlar yeniden arti ama nufus tekrar artinca bu sefer komur havayi zehirledi, sonrasinda dogalgaz ve petrole gecildi, o komurun isi gitti ama nufus artikca artan kullanimda bu seferde kuresel isinma bas gosterdi. yarin gunes ve fuzyona gecip sera gazi salinimini sifirlasak bile artan nufusla bu seferde isgal ettigimiz alan, yarattigimiz termal enerji yikici etkiler yaratacaktir. toparlarsam onemli olan nasil yasadigimiz ne yedigimiz hangi enerji kaynagini kullandigimiz degil, nufusumuzu planli sekilde dusurmedikce bunlar ancak kacinilmaz olani geciktirecektir. insan nufusu 100milyon olsaydi, isterseniz 8litre v12 motorla gezin dolasin, doga bunu tolere edip geri donusumunu yapabilir.
Ulan yapay zeka gelip kökümüzü kurutsa keşke! Eminim bizden daha iyi bakarlar dünyaya.