İnsan Hakları ve Sivil Toplum Üzerine Okuyabileceğimiz 24 Can Alıcı Kitap

Hukuk devleti kavramının özünü, bireyin devlete karşı sahip olduğu temel hak ve özgürlükler oluşturur. İktidar ya da devlet aygıtı da bu temel hak ve özgürlükleri koruma altına almakla yükümlüdür. Yani devlet, vatandaşa hizmet için vardır. Ancak iktidarların, koruma altına almakla yükümlü oldukları hakları bir bir ihlal ettiği bir dünyada, sahip olduğumuz hakları bilmek, savunabilmek için hepimizin okumasında fayda olacağını düşündüğümüz kitapları derledik.

1. Öfkelenin!

Öfkelenin!'in yazarı Stéphane Hessel, bir bilge. Aynı zamanda pilot, diplomat, arabulucu, danışman, eğitimci, filozof ve sosyalist olan Hessel İkinci Dünya Savaşı sırasında Fransız Direniş Hareketi'ne katılmış, nazizme karşı mücadele etmiş, faşistler tarafından işkenceye uğramış, toplama kamplarında asılmanın eşiğinden dönmüş, savaşın sonlanmasıyla Birleşmiş Milletler bünyesinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin yazılması çalışmalarına katılmış bir yazar.

Hessel, insanlık onuru için bir 21. yüzyıl manifestosu niteliği taşıyan ve 25 dile çevrilen kitabının gelirini, uluslararası alanda mücadele veren sivil toplum kuruluşlarına bırakmıştır.

2. Toplum Sözleşmesi

Toplum Sözleşmesi, siyasi toplumda bireysel özgürlüklerin korunmasını savunur. Birey ancak kanunlarla özgür olabilir; bu da bireyin kanunları gönüllü bir şekilde kendi kanunları olarak benimsemesiyle mümkün olur. Dolayısıyla toplum içerisinde özgür olmak, her bireyin kendi isteklerini ve arzularını dizginleyerek toplumun çıkarlarını gözetmesiyle gerçekleşebilir. 

Toplum Sözleşmesi sadece sivil toplumun güçlü bir savunucusu değil; aynı zamanda politik yapıların karanlık taraflarını korkusuzca inceleyen bir çalışma.

3. Nikomakhos'a Etik

Antik Çağ'a damgasını vurmuş olan Aristoteles, pek çoklarına göre tüm çağların en büyük birkaç filozofundan biri. Bilim ve felsefede onun başarmış olduklarıyla rekabet etme ümidi besleyebilen insan sayısının bir elin parmaklarını geçmediği hemen herkes tarafından kabul edilir.

Aristoteles'in, oğullarından biri olan Nikomakhos'a ithafen kaleme aldığı Nikomakhos'a Etik, 10 bölümden oluşuyor. Aristoteles bu kitapta, iyinin ve iyinin amacı olan mutluluğun ne olduğundan, karakter ve düşünce erdemlerinden bahsediyor. Bunların duygularımızla ve eylemlerimizle bağlantılı olduğunu ileri sürüyor. Ve erdemler arasından, özellikle cömertlik ve adalet üzerine vurgu yapıyor.

4. Elli Yıllık Deneyimlerin Işığında Türkiye'de ve Dünyada İnsan Hakları

Bu kitapta insan haklarıyla ilgili bazı teorik tartışmalara ve bunların gerçeklikteki yansımalarına ışık tutuluyor; ama aynı zamanda, yaşanan problemler karşısında insan hakları araştırmalarını ve eğitimini geliştirme yönlerine ilişkin bazı yeni sorular ve düşünceler de getiriliyor.

Kitapta Osvaldo Guariglia, Cem Deveci, Abdullah Kaygı, Mümtaz Soysal, Harun Tepe, Admantia Pollis, Otfried Höffe, Patrice Vermeren, Lin Chun, Sami Selçuk, Jacques Poulain, Ayşe Buğra, Taner Timur, Thalia F. Riveron, Vural F. Savaş, Rona Aybay, Turgut Tarhanlı, Mithat Sancar, Hayrettin Ökçesiz, Y. Yılmaz Sağlam, Mirelle Delmas-Marty, In Suk Cha, Betül Çotuksöken, İoanna Kuçuradi'nin yazıları yer alıyor.

5. Çokkültürlü Yurttaşlık

Birkaç istisna dışında, yeryüzünde artık çokuluslu, çoketnikli, çokkültürlü, çokdilli olmayan ülke bulmak zor. 

Çokkültürlülüğün en önemli metinlerinden olan ve gücünü teori ve pratiğin sentezini etkili bir biçimde yapmasından alan kitap esas olarak liberalizmin ulusal, etnik, kültürel, dinsel, cinsel farklılıkları nasıl anladığı, çözdüğü (ya da çözemediği) ve ne tür öneriler yaptığını ele alıyor.

6. Kapitalizmin Kara Kitabı

Fransız yayınevi Le Temps Des Cerises'in girişimiyle bir araya gelen seçkin, ilerici Fransız aydınları, göz alıcı bir parlaklık altına gizlenmek istenen kapitalizmin ortaya çıkışından bugüne, icraatlarının en genel hatlarıyla bir dökümünü çıkarmaya girişirler... Ortaya Kapitalizmin Kara Kitabı adını fazlasıyla hak eden kara, iğrenç bir tablo çıkar. 

Bu kitap kapitalizmin, ortaya çıkışından bugüne kadarki kötülük ve suç tarihinin küçük bir bilançosudur.

7. Toplumu Savunmak Gerekir

Michel Foucault'nun 1976 yılında verdiği derslerin notlarından oluşan Toplumu Savunmak Gerekir, iktidar ilişkilerini çözümleme yolunda savaş modelinin yerindeliğini araştırıyor. Foucault'ya göre iktidar ve direniş ilişkilerinin mantığı hukukun değil, savaşımın mantığıdır. Artık sorun, siyasetin, savaşın başka araçlarla sürdürülmesi olduğunu öne sürmenin yerinde olup olmadığını bilmektir. 

Yirminci yüzyılın bu önemli düşünürü, ırklar savaşına ilişkin söylemleri ve fetih anlatılarını çözümleyerek, toplumu 'biyo-iktidar'dan ve devlet ırkçılıklarından korumaya girişiyor.

8. Buhran Çağında Haysiyet: Zor Zamanlarda İnsan Hakları

Bu kitap, söylem etiği ve iletişimsel rasyonaliteye dayanan bir teori üzerinden, modern dünyayı şekillendiren daha geniş toplumsal dönüşümler çerçevesinde insan hakları felsefesini ve politikasını tartışıyor. 

Dünyaca ünlü siyaset kuramcısı Şeyla Benhabib, Türkçe basıma yazdığı bir önsözün de bulunduğu kitabında, insan haklarının bugün her zamanki kadar güncel ve acil olduğunu savunuyor. Şeyla Benhabib, Yale Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Felsefe Bölümünde Eugene Meyer profesörüdür.

9. Asker Doğmayanlar

Asker Doğmayanlar'da söz, farklı dönemlerde, belki farklı saiklerle yola çıkarak zorunlu askerliği reddeden 14 vicdani retçide. Bireysel hikâyeleri, militarizmin ülkenin kılcal damarlarında nasıl gezindiğine, bu temel insan hakkı mücadelesinin 1990'lı yıllardan itibaren tarihine de ışık tutuyor. Onlar anlattıklarıyla bir hakikati anımsatıyorlar; kimse asker doğmuyor.

10. Yeni Toplumsal Hareketler: Küreselleşme Çağında Toplumsal Muhalefet

'Dünyada küreselleşme karşıtı hareketin yükselişiyle beraber, muhalefet etme biçimleri de dönüşüm geçiriyor. Yeni toplumsal hareketlerin ortay çıkışı yeni 'söylem' ve 'eylem' biçimlerini de beraberinde getiriyor. Bu anlamda toplumsal muhalefet, yeni siyaset biçimlerini kullanıma sunar ve yeni iletişimsel olanaklarla da kitlesel anlamda etkili bir güce dönüşür.  Bu kitap çalışması 'yeni toplumsal hareketler'i farklı açılardan inceleyen, eleştiren düşüncelerin bir araya getirildiği bir seçki.

11. 100 Soruda Sivil Toplum

Türkiye'de 40 yılı aşkın bir süre boyunca sivil topluma yön vermiş olan ve 2009 yılında kaybettiğimiz Türkan Saylan, edindiği deneyimleri sivil toplum çalışmalarına gönül verenlerle paylaşıyor; ve Kenan Mortan'ın 100 sorusunu yanıtlarken yeni projeler için de esin kaynağı oluşturuyor.

12. Çocuk Hakları

Çocuk haklarının en kapsayıcı olanı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'dir. Ülkemizin de onayladığı bu sözleşmenin ne derece uygulandığını ise, tartışmaya açmak gerekir.

Bu kitap, Türkiye'de çocuk haklarının nasıl algılandığı ve çocuk haklarını tanıtma, yaygınlaştırma ve izlemeye yönelik uygulamaların nasıl şekillendiğini eleştirel bir bakış açısıyla ortaya koyuyor.

13. Birlikte Yaşayabilecek miyiz?

Dünyanın birçok bölgesinde devletlerin, dinlerin, ailelerin ya da okulların geliştirdiği toplumsal denetimler zayıflamakta ve normalle normaldışı, izin verilenle yasaklanan arasındaki sınır belirginliğini yitirmektedir. Öyle ya, giderek genişleyen bir çocuğun özel yaşamını ve kamu yaşamını her yönden istila eden dünyasallaşmış, küreselleşmiş bir toplumda yaşamıyor muyuz?

14. Dünden Bugüne Düşünceye ve Basına Sansür

Düşünce özgürlüğü insanlığın ulaştığı uygarlık düzeyinin temel bileşeni ve onun niteliklerinden biridir. Uygarlığı şartlandıran, ona yaşama gücü kazandıran, düşünce özgürlüğü ve onun ürünü olan kitaplardır. Tıpkı güneşin evrene yaşama olanağını sağladığı gibi. Tıpkı suyun canlı varlığa hayat kazandırdığı gibi.

Bu nedenle düşünce ve düşüncenin ürünü olan kitaplar yasaklanamazlar, yakılamazlar ve toplatılamazlar!

15. Hakkınız Var

Hakkınız Var: İnsan Hakları Üzerine Yazılar'da temel hak ve özgürlükler konusunda bilinmesi gerekenler anlatılıyor. Kitap, 2011 yılından beri Güncel Hukuk dergisinde yayımlanan insan hakları yazılarından oluşuyor. Hukuk alanında çalışan akademisyen ve avukatların üretimi olan çalışmalar, anadilde eğitim hakkından kürtaj hakkına, Noel Baba'ya tapma hakkından protesto hakkına, anayasal başvuru hakkından kent hakkına, yaşam hakkından ölme hakkına kadar geniş bir yelpazedeki insan haklarını tanıtıyor.

Daha özgür ve adaletli bir yaşam için olmazsa olmaz hakları anlatan kitabı, Zehra Kafkaslı ve Begüm Baki yayına hazırlamışlar.

16. Namus, Töre ve İktidar

Birileri, şiddetin en uç biçimi olarak 'öldürme yetkisini' kendinde görüp eyleme geçerse ne olur? Namus adına işlenen cinayetler örneğin, nasıl bir gerçekliğe işaret etmektedir? Bu türden olayları nasıl ele almak gerekir? Ne tür bir çerçeve ve bakış açısı, bu türden olayları sadece adli bir vaka, bir ceza hukuku meselesi olarak görmeyip, 'geleneksel ataerkil değerlerin kadına yönelik tavrı' biçimindeki açıklamalarla yetinmeyip daha kapsayıcı ve derinlikli bir çözümlemeye imkân verebilir?

17. Barışı Hayal Etmek

Dünyanın barış aktivistlerine çok muhtaç olduğu bu çağda, barışı nasıl hayal edebiliriz?

Evrensel Kültürler Akademisi 19-20 Aralık 2002 tarihinde, Nobel Barış Ödülü sahibi Elie Wiesel'in başkanlığında barış üzerine bir forum düzenledi. Bu kitap, aralarında Paul Ricoeur, Julia Kristeva ve Umberto Eco gibi isimlerin de yer aldığı çok sayıda yazar, bilimci ve düşünürün katkılarıyla gerçekleşen bu forumun tutanaklarıyla hazırlandı.

18. Ortadoğu'da Sivil Toplumun Sorunları

Ortadoğu 'sivil toplum' kavramına zıt çağrışımlarıyla algılanır: Vesayetçi devlet yapıları, ve toplumu 'devlet ve millet'le özdeşleştirip özerk sivil inisiyatifleri boğan resmi-milli ideolojiler. Bu kitap, ilgisizliğin ve bilmezden gelme alışkanlığının epey güçlü olduğu 'bölgemiz' Ortadoğu'ya devletler ve 'yüksek politikalar' zirvesinden değil, toplum seviyesinden bir bakış sunduğu için ilginç ve önemli.

19. Adil Yargılanma Hakkı

Adil yargılanma hakkı insanın en temel haklarından biri. Bu hak ihlal edildiğinde suçsuz insanların mahkumiyet, hapislik hatta idamla dahi yüz yüze geldiğine toplum olarak kim bilir kaç kez şahit olduk. Ve kim bilir kaç kez, adalet sistemine güvenimizi tekrar tekrar yitirdik.

20. "Öteki" Olmak, "Öteki"yle Yaşamak

'Benimsemek, kendi içine ve ötekine karşı kapanmak demek değildir. 'Ötekini benimsemek', toplumsal sınırların herkese -hatta ve özellikle de, birbirine yabancı olan ve birbirine karşı yabancı kalmak isteyenlere- açık olması demektir.'

Jürgen Habermas'ın 1996 yılında yayımladığı siyaset kuramı yazılarından seçilerek oluşturulan 'Öteki' Olmak, 'Öteki'yle Yaşamak, yeryüzünde süregelen eşitsizliklere, çelişkilere, insan hakları sorunlarına cumhuriyetçi ilkelerin evrensel içeriğinden yola çıkarak çözüm önerileri getiriyor.

21. Açık Toplum ve Düşmanları

Birinci Dünya Savaşı sırasında siyasi sürgünde yazılan ve ilk kez 1945 yılında basılan Açık Toplum ve Düşmanları, 20. yüzyılın en etkili kitaplarından biridir. 

Bertrand Russel'ın 'demokrasinin kuvvetli ve derin bir savunuşu 'diyerek selamladığı bu eserde Popper'ın oldukça kolay kavranabilir üslübu, bilgeliği ve büyük filozofların fikirlerinin berrakça açıklaması, kitabın halen devam eden popülaritesini açıklıyor.

22. Kültür ve Direniş

'Biz tarihimizin önemli bir kısmında kapalı bir toplum olarak bırakıldık. 

Biz görünmez insanlarız, görünmez bir halkız. Biz hikayemizi anlatmakta, anlatımızın bilinmesini sağlamakta pek başarılı olamıyoruz.

Biz buradayız, siz de buradasınız. Bu gerçeği yadsıyamazsınız, bizi de ebediyen baskı altında tutamazsınız. Kendi geçmişinizdeki, bizim geçmişimizdeki gerçeklerden kaçamazsınız.'

23. İnsan Haklarının Cinsiyeti Yoktur: Hedwig Dohm'un Yaşam Öyküsü

Hedwig Dohm, keskin kalemiyle yaşadığı dönemde yasa, gelenek ve önyargılar yoluyla bugün düşünülemeyecek ölçüde sınırlandırılan kadın hakları için savaşmıştır. 21 yaşında evlenmiş; beş çocuk annesi olmuş; otuz yaşında yazmaya başlamış ve bunu ölümünden kısa bir süre öncesine değin sürdürmüştür. 

Hedwig Dohm 1872'den başlayarak yayınlanan polemik yazılarında herşeyden önce kadınlar için oy hakkı ve kadın sorununun tamamıyla çözümünü talep etmiştir. Döneminin ünlü kadın ve erkekleriyle pervasızca, akıllıca ve esprili şekilde tartışmaya girmiş; gelenek ve göreneklere karşı, ezilme ve toplumsal adaletsizliğe karşı savaşmıştır. Erkek toplumuna yönelik keskin eleştirisi güncelliğinden bugüne kadar hiçbir şey kaybetmemiştir.

24. Sivil İtaatsizlik

Amerika'da kapitalizmin hızla gelişmesinin sebep olduğu sarsıcı değişimlerden hoşnutsuzluk duyan Henry David Thoreau 1845 yılında yaşadığı kenti terk ederek bir göl kıyısına yerleşir. Burada iç dünyası, gündelik yaşamı ve doğal çevresiyle ilgili duygu ve düşüncelerini kaleme alır. 

Sivil İtaatsizlik, bugüne dek üzerinde en çok durulmuş metinlerinden biridir.

BONUS: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (Universal Declaration of Human Rights ya da kısaca UDHR), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve bir kaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilmiş 30 maddelik bildiridir.

Bildirinin imzalanmasında, II. Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmesi de etkili olmuştur. Eleanor Roosevelt bu bildiriyi 'Bütün insanlık için bir 'Magna Carta (Magna Karta)' olarak tanımlamıştır. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır.

Popüler İçerikler

Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
YORUMLAR
15.03.2016

pkklılar insan haklarından bahsettikçe insanlıktan çıkıyorum...

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ