59 sayfalık raporda 2011 yılında başlayan Suriye'deki çatışmalardan bu yana 2 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'de, Suriyeli mülteci çocukların örgün eğitim almalarını engelleyen temel engeller belgeleniyor.
Hükümet Eylül 2014'te Suriyeli çocukların devlet okullarına gitmesine olanak veren önemli bir politikayı kabul etti ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü, dil engeli, toplumsal uyum sorunları, ekonomik zorluklar ve bu politikayla ilgili bilgisizlik gibi temel engellerin bir yıl sonra hala devam ettiğini olduğunu ortaya koydu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü mülteci hakları programında Bernstein bursu kapsamında çalışan Stephanie Gee, 'Suriyeli çocuklara eğitim sağlanamaması bütün bir nesli tehlikeye atar. Daha iyi bir geleceğe dair elle tutulur bir ümidi olmayan Suriyeli mülteciler çaresizlikten Suriye'ye geri dönerek veya Avrupa'ya doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkarak hayatlarını riske atabilir' dedi.
Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerin 708,000'i okul çağındaki çocuklardan oluşuyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2014-2015 eğitim yılında bu çocukların yalnızca 212 bini ilk ve orta öğretim devlet okullarına kaydoldu. Mülteci kamplarında okula kayıt oranı yaklaşık yüzde 90 olsa da, mültecilerin çoğu kampların dışında yaşıyor ve aynı dönemde kampların dışında yaşayan okul çağındaki çocukların sadece yüzde 25'i okula kaydoldu. Genel olarak bakıldığında Türkiye'deki Suriyeli çocukların üçte ikiden fazlası örgün eğitim almıyor.
Eylül 2014'te, Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlı tüm Suriyeli mültecilerin devlet okulu sistemine erişimine olanak veren bir genelge yayınladı. Ayrıca Bakanlık, hayır kurumları ve yerel topluluklarca işletilen ve Arapça eğitim sunan Suriye “geçici eğitim merkezleri”ni de akredite etmeye başladı.
Ancak pratikte, birçok Suriyeli aile için engeller hâlâ mevcut. Çok sayıda Suriyeli çocuk dil engeli ve Türkçe konuşmayanlar için Türkçe dil desteğinin olmaması yüzünden devlet okullarına gidemiyor. Diğerleri ise okulda kendilerine sataşıldığı ve toplumsal uyum sorunları yaşadıkları için ya okulu bırakıyor ya da bu yüzden kayıt yaptırmak istemiyor. Bazı Suriyeli aileler de kayıt işlemleriyle ilgili doğru bilgiye sahip değiller. İnsan Hakları İzleme Örgütü, çocuklarını yerel devlet okullarına kayıt yaptırmaya çalışan ailelerin, okul müdürleri tarafından yanlış bir biçimde reddedildiği bazı vakaların varlığını da bildirdi.
Geçici eğitim merkezleri sayıca az ve Türkiye'nin Suriyeli mültecilerin yaşadığı tüm coğrafi bölgelerinde bulunmuyor. Ayrıca mevcut merkezlerin kapasitesi, eğitime ihtiyacı olan çok sayıdaki Suriyeli çocuğa hizmet vermeye yeterli değil. Bu merkezlerin pek çoğu ücretli veya ailelerin ek ulaşım ücreti vermesi gerekiyor. Bu da, finansal olarak zorlanan bazı Suriyeli aileler için bu merkezleri ulaşılmaz hale getiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı 2 Ekim'de yaptığı açıklamada Ocak 2016'ya kadar 270,000, 2015-2016 eğitim yılı sonuna kadar da 370,000 Suriyeli çocuğun okullu olmasını hedeflediklerini söyledi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, bu raporda ortaya konan engellerin dikkate alınmasının, belirlenen hedeflere ulaşmada çok önemli olduğunu söyledi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, şu ifadelere yer verdi:
'Türkiye hükümeti, Suriyeli çocukların devlet okulu sistemine erişimini garanti altına alan ulusal düzenlemeye tüm illerde ve devlet okullarında uyulmasını sağlamalı, öğrencilere dil desteği, öğretmenlere mülteci çocukların eğitimine özel zorluklarla ilgili eğitim vermeli ve Suriyeli mültecilerin okula kayıt yaptırma işlemleriyle ilgili doğru bilgiye sahip olmalarını sağlamalıdır. Ayrıca, mülteci çocuklar arasındaki yüksek çocuk işçiliği oranını azaltmak için, çalışma izinlerine yaygın olarak erişilmesini ve düzenli ücretli işe girme olanağı sağlamalıdır.'
Kaynak: hrw.org