İnsan Türleri Arasındaki Cinsel İlişki Sayesinde Bugün Olduğumuz Kişiye Evrildiğimizi Biliyor muydunuz?

Kıtalar arası Taş Devri sosyal ağlarının insan evrimine yön ve güç verdiğine dair kanıtlar 2021'de hız kazandı. Homo sapiens'in başka bir yere göç etmeden ve Neandertaller gibi Avrasya Homo türlerinin yerini almadan önce Doğu Afrika'da ortaya çıktığına dair uzun süredir devam eden bir argüman, son on yılda oldukça sarsıldı. Bu yıl yapılan araştırmalar, H. sapiens'in önce Afrika'da, sonra da Afrika dışında geniş coğrafi alanlarda evrimleştiği alternatif bir senaryoyu destekliyor.

Yeni varsayımlara göre ise süreç şu şekilde işliyor:

Pek çok Homo grubu, yaklaşık 789 ila 130 bin yıl önce Orta Pleistosen olarak bilinen bir dönemde yaşadı ve bu gruplar, farklı türler olamayacak birbirlerine benzerlik gösteriyorlardı. Bu gruplar zaman zaman Afrika, Asya ve Avrupa'yı dolaşırken birbirleriyle cinsel ilişkiye girdi, ve çok uzaklarda yaşayan topluluklar arasında birtakım benzerlikler gösteren iskelet varyasyonları ortaya çıktı. Bu senaryonun savunucuları, bugün insan anatomisi ve DNA'sının bu karmaşık ağ mirasının kalıntılarını içerdiğini söylüyor. Bu süre zarfında grupların ne sıklıkta üreyio birbirine karıştığı tam olarak belli değil. Ancak bu çerçevede, H. sapien'ler olarak sınıflandırılan Orta Pleistosen insanlarını Neandertaller, Denisovalılar ve diğer eski Homo popülasyonlarından ayıran net bir genetik veya fiziksel ayrım çizgisi yoktu.

Son dönemlerde İsrail'den bu fikre uygun yeni fosil delilleri geldi.

Nesher Ramla adlı bir bölgede ortaya çıkarılan beyin zarı parçaları ve bir azı dişi içeren alt çenenin, yaklaşık 140 bin ila 120 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor. Tel Aviv Üniversitesi'nden paleoantropolog Israel Hershkovitz liderliğindeki bir ekibin paylaştığı bilgilere göre bu buluntuların özellikleri, bölgede daha önce bilinmeyen bir Avrasya Homo popülasyonunun yaşadığını gösteriyor. Fosiller, tipik olarak H. sapiens olarak sınıflandırılan Orta Doğulular tarafından şekillendirilip kullanılan aletlerle birlikte bulundu, ki bu da iki grubun kültürel olarak karıştığını ve muhtemelen cinsel ilişkiye girdiğini gösteriyor.

Suudi Arabistan'daki keşifler, Afrika ve Asya arasındaki Homo gruplarının göçlerinin en az 400 bin yıl önce başladığını gösteriyor.

Almanya'da bulunan Max Planck İnsan Tarihi Bilimi Enstitüsü'nden arkeolog Huw Groucutt ve meslektaşları, muson yağmurlarının periyodik olarak şu an çöl olan lokasyonları, göllere, sulak alanlara ve nehirlerle kaplı yeşil bir geçide dönüştürebileceğini bildiriyor. Suudi Arabistan'da bulunan bir kazı sahasında tespit edilen beş antik göl yatağının her biri, bir zamanlar geride taş aletler bırakan avcı-toplayıcılara ev sahipliği yapmış.

Buraya yapılan yerleşimler, yaklaşık 400 bin ila 55 bin yıl öncesi aralığında meydana geldi.

Yaklaşık 200 bin yıl önce, göl yataklarından birindeki taş aletler, aynı zamanlarda kuzeydoğu Afrika'da H. sapien'ler tarafından yapılanlara benzemekte. Groucutt, bu Afrikalı'lardan bazılarının güneybatı Asya'ya doğru göçlerine devam etmeden önce yemyeşil bir Arabistan'da biraz kalmış olabileceğini öne sürüyor.

Ya Homo sapien'ler ya da Neandertaller, bölgede bulunan en genç göl yatağında ortaya çıkarılan taş aletleri yapmışlar.

Neandertaller, yaklaşık 70 bin yıl önce Orta Doğu'nun bazı bölgelerinde yaşayan canlılar olarak 55 bin yıl önce bol suya ve verimli topraklara sahip bir Arabistan'a rahatlıkla ulaşabilirlerdi. Groucutt'ın tahminine göre, bu durumda Neandertaller zaten orada yaşayan Homo sapien'ler ile birleşip üremiş olabilir.

Diğer bilim adamlarının bildirdiğine göre, Avrupalı Neandertaller ve H. sapien'ler yaklaşık 45 bin yıl önce şaşırtıcı derecede fazla cinsel ilişkiye girmişler.

Bulgaristan ve Çek Cumhuriyeti'nde bulunan o yaştaki H. sapien fosillerinden elde edilen DNA, bu eski bireylerin yaklaşık yüzde 2 ila yüzde 4 arasında Neandertal soyuna sahip olduğunu gösteriyor. Ki Homo sapien'lerin o dönemler Avrupa'ya yeni gelen göçmenler olduğunu düşünürsek bu çok büyük bir miktar. Yani Orta Pleistosen döneminden sonra bile, eski Homo grupları arasında kurulan bu sosyal ağ, bugün olduğumuz kişi olmamıza yardımcı olmuş olabilir.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Neandertaller ve Homo Sapiens Arasındaki 100.000 Yıl Süren Savaş
Uzaktan da Olsalar Homo Akrabalarımızı Ziyaret Etmeye Ne Dersiniz?
Homo Sapiens'ten Homo Deus'a: 2050 Yılında Nasıl Bir Hayatımız Olacağına Dair Çarpıcı Tahminler

Popüler İçerikler

Türkiye'de 9.05'te Hayat Durdu! Atatürk'e Saygı Duruşu!
Çanakkale'de AK Partili Belediyenin Tepki Çeken Atatürk Afişi Kaldırıldı!
Terörist Fethullah Gülen’in Cenazesinde Yeni Skandallar: Protestan Şirket, 25 Bin Dolarlık Tabut, Doğum Tarihi
YORUMLAR
19.12.2021

olaylari hep basit duz cizgi halinde gormek istiyoruz ama hakikat cogu zaman karmasik bir yumak gibi oluyor, neyin ne oldugu kimin kimle ne iliskisinin oldugunun net belli olmadigi bir yumak halinde. evrim hep bir agac olarak resmedildi ama su durumda birakin yakin insan turlerini virusler araciligiyla en alakasiz turler arasinda bile gen transferleri oldugunu goruyoruz, evrim bir agacdan ziyade bir cali gibi daha dogru tabirle bir orumcek agi, her turun kokeninin birden fazla ataya uzandigi karmasik bir corba.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ