Kimi güldürüyor, kimi şaşırtıyor, kimisi ise korkutuyor. Dünyadaki en tuhaf müzelerden oluşan bir liste hazırladık. Türkiye'den de Guinness Rekorlar Kitabı'na bile girmiş bir müze var. Keyifli okumalar...
Kimi güldürüyor, kimi şaşırtıyor, kimisi ise korkutuyor. Dünyadaki en tuhaf müzelerden oluşan bir liste hazırladık. Türkiye'den de Guinness Rekorlar Kitabı'na bile girmiş bir müze var. Keyifli okumalar...
British Lawnmower Museum
İngiltere’nin Southport kentinde bulunan İngiliz Çim Biçme Müzesi, İngiltere’deki en garip müzelerden biridir. Dünyanın tek çim biçme makinesi müzesi olan Prens Charles ve Princess Diana gibi İngiltere’nin en ünlü insanlarından bazılarına ait çim biçme makineleri de dahil olmak üzere, tüm geçmişi ile 200’den fazla restorasyona ev sahipliği yapıyor.
Siriraj Medical Museum
Bu müzeye belki çocuklarınızla gitmeyi tercih etmezsiniz. Ölüm Müzesi olarak müze, iskeletler, derin yaralar, kollar ve bacaklardan oluşuyor.
The Dog Collar Museum
Ortaçağda köpek tasmalarının nasıl göründüğünü öğrenmek için, Kentin, İngiltere’deki Leeds Kalesi’ndeki Köpek Tasma Müzesi’ni ziyaret edin. 12. yüzyılda inşa edilen bina 1278’de İngiliz kraliyet ailesine geçti. 1979’da Köpek Tasma Müzesi, 500’den fazla yaka ve 500 yıl boyunca çeşitli sergilere sahip çarpıcı bir koleksiyon ile kuruldu
International Cryptozoology Museum
Kriptozooloji gizli hayvanların çalışmasıdır ve varlığı henüz doğrulanmamış hayvanlar için Bigfoot gibi araştırmayı içerir. Müze, nadir, bilimsel ve zoolojik örneklerden kriptozooloji içerisinde görülecek görülecek yerler ve halk geleneklerinin onaylanmasına kadar pek çok sergi sunmaktadır.
The Kunstkamera
İçinde farklı kültürlerden 2 milyona yakın eseri saklayan müzenin en ilgi çekici bölümü de anatomi bölümü. Bu bölümde insanı hayretler içinde bırakan tuhaf canlıların örneklerini görmek mümkün. Yarı insan yarı hayvan yaratıklar, birbirine yapışık yeni doğmuş bebekler, böcekler, çift başlı hayvanlar vs..
Clown Hall of Fame and Research Center
ABD'deki Palyaço Müzesi'nde ilginç bir arşivle karşı karşıya kalabilirsiniz. Korkanlar için biraz da temkinli olunması gereken bir durum.
Museum of Enduring Beauty
Malezya'daki bu müze güzellik algılarını sorguluyor. Birçok gelenekte yer alan güzellik kavramına ışık tutuyor.
Salt and Pepper Shaker Museum
Andrea Ludden'in tuz ve biberliklerle olan takıntısına şahit olabileceğiniz bir müze. 22,000 set tuz ve biberlikten oluşan koleksiyonları sergileniyor.
Roma'ya giderseniz eğer bir müze var ki, tüylerinizi diken diken edecek cinsten. Müzede kutsal kitaplar, masalar ve eşyalar üzerindeki el izleri gibi işaretler sergileniyor. Bu işaretlerin Araf’ta kalan ruhlara ait olduğuna inanılıyor ve ruhlarının Cennet’e kabul edilmesi için dua ediliyor. Müze ilk olarak bir kilise yangınında sunağın üzerinde bir figür gören ve onun Araf’taki bir ruha ait olduğunu düşünen rahibin bu konuyla ilgili araştırma yapmasıyla başlamış.
Celebrity Lingerie Hall of Fame
Frederick's Hollywood olarak da bilinir. Hollywood oyuncularının iç çamaşırlarının bulunduğu bir müzedir.
The Museum of Witchcraft
Bu müzeyi gezerken cadı kavramının bir çalı süpürge üzerinde uçan, karga burunlu, çirkin, yaşlı bir kadından ibaret olmadığını, cadılığın çok eski tarihlere dayanan bir din olduğunu öğreniyorsunuz.
Cadılığa ve mistik olana dair insan yapımı birçok objenin görülebileceği müzede, beden değiştirme büyülerinden, iyileştirici otlara, sihirli güçleri çağıran aynalardan, cadılıkla suçlanan kadınlar üzerinde kullanılan işkence aletlerine birçok enteresan parçayla karşılaşacaksınız. Yalnızca randevuyla gezilen kütüphanede de cadılıkla ilgili 3000’in üzerinde kaynak var.
The Bread Museum
Alman ekmeği oldukça meşhur… Daha doğrusu Almanların pastaları da herkes tarafından kabul edilen bir şöhrete sahip… Bu müzede de 18.000 adet ekmekle ilgili sanat eserleri ve tasvirler sizi oldukça şaşırtacak… Ekmek Müzesi’nde, taş devrinden kalma temsili fırınlardan 6000 yıllık tarihe sahip ekmeğin tasvir edildiği resimlere kadar birçok eser bulunuyor.
Reykjavík
İzlanda'daki her memelide(erkek) penis veya cinsel organ toplayan bir müzedir.
Müze 1997 yılında Sigurur Hjartarson adlı eski bir öğretmen tarafından kuruldu ve aynı zamanda yönetmen oldu. Temmuz 2006'da müzenin İzlanda sularında neredeyse nesli tükenmekte olan hayvanlar da dahil olmak üzere 245 korunmuş hayvan penisi örneği vardır.
Beijing Tap Water Museum
Pekin’deki Qingshui Yuan Apartman Kompleksi’nde (şehrin ilk su tesisinin orijinal yerinde) bulunan Pekin Musluk Suyu Müzesi, ziyaretçileri Çin’in 90 yıllık su arıtma geçmişi hakkında eski eserler, teçhizatlar, resimler, haritalar ve haritalar kullanarak ziyaretçileri eğitiyor.
İnsan vücudunun içinde dolaşarak iç organlar arasında tur atmak ister misiniz? Hollanda'da bulunan Corpus İnsan Vücudu Müzesi size bu imkanı sağlıyor. 35 metrelik insan görünümlü binada dolaştıkça insan vücudunun bütün organları, hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz
Yalnız sağlam midesi olanların ziyaret edebileceği müze; Beyin Müzesi. Peru'da bulunan bu ilginç müze tam 2.912 beyne ve sayısız kafatasına sahip.
Amerika’daki müze sadece ve sadece dikenli tel aşkına kurulmuş. Müzede farklı amaçlarla yapışmış 2.100 çeşit tel mevcut. Dikenli tel müzesini tuhaf görüyorsak da Amerika’nın dikenli tellerle kurulduğunu düşünürsek, bu alete saygı duymalarına şaşmamak gerek.
Tuvalet müzesindeki eserler M.Ö. 2.500 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip. Bindeshwar Pathak tarafından kurulan müze, başlangıçta bölgedeki sağlık sorunlarını çözmek amcıyla ekip çalışmasını teşvik etmek ve hem politikacılar hem de Delhi halkını eğitmek amacıyla düşünülmüş. Tuvalet, Delhi’de yaşam sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor. Kırsal alanlarda yapılan sağlık harcamalarındaki artış umut verici.
Bünyesinde 80’e yakın antika ruh çağırma tahtası bulunduran müzede 1891’de Elijah Bond ve Charles Kennard tarafından üretilen ilk ruh çağırma tahtası da bulunuyor.
Deutschen Currywurst Museums Berlin
Berlin’de 2009 yılında kapılarını ziyaretçilere açan Alman Köri Sosisi Müzesi’nin odak noktasını, isminden de kolayca anlaşılabileceği gibi körili sosis oluşturuyor. Yaklaşık 650 m²’lik alanda etkileşimli bir etkinlik sergisi sevilen bu sosis spesiyalitesiyle ilgili ilginç ve neşeli bilgiler aktarıyor.
Kapadokya'da Avanos'da bulunan bu saç müzesinin oldukça ilginç bir hikayesi var. Normalde bir çömlekçi dükkanı olan başlayan müze kadın ziyaretçilerin ayrılırken birer tutam saç bırakmalarıyla 1979'dan beri 16.000 saç örneğine ulaşmış. Hikayenin başlangıcı ise şu şekilde: Müzenin sahibi olan Avanoslu çömlek ustasu Galip Körükçü 35 sene önce Kapadokya'da tanıştığı Fransız bir bayandan çok etkilenmiş ve aralarında duygusal bir bağ oluşmuş. Körükçü, 3 ay sonra Fransa'ya dönmek zorunda olan Fransız bayandan ayrılmanın zorluğunu yaşarken kendisinden bir tutam saç istemiş ve saçı atölyenin duvarına asmış . Bu noktadan sonra duvardaki saçın hikayesini dinleyen her kadın da hikayeden etkilenerek saçlarından bir tutam keserek Galip Körükçüye bırakmış. O günden bugüne ise dev bir koleksiyon oluşmuş. 1998 yılında Guiness Rekorlar kitabına giren müzede Muazzez Ersoy, Semra Özal, Pınar Aylin, Nurgül Yeşilçay, Selda Alkor ve İpek Tuzcuoğlu gibi ünlü isimlerin de saçları bulunmakta.
Orada çalıştığım zamanlardan aklımda kaldığı kadarıyla saç müzesine saçlarını bırakanlar ayrıca üzerine isim soyisim telefon gibi bilgilerini de birakirlarmis ve arada sırada o saçlardan çekiliş yapılıp 3 günlük Kapadokya tatili hediye edilirmiş.
#18 "Hindistan'da niye tuvalet yok?"diyorduk, hepsini müzeye kaldrımışlar.