Kişileştirme genellikle şu amaçlar için kullanılır:
İnsan olmayan özneleri veya cansız nesneleri canlandırarak, kavramlar ve fikirler daha doğrudan ve daha basit bir şekilde tanımlanabilir. Bunun yolu da kişileştirmeden geçer.
Şiir ve edebiyatta kişileştirme, oldukça sıkıcı konulara kelimenin tam anlamıyla hayat vererek metne enerji verebilir. Ağaçların, hayvanların ve hatta nesnelerin karakterlerle etkileşime girmesine izin vermek, bir okuyucunun gerçekçi bir şekilde tasvir edilmelerinden çok daha fazla ilgisini çekebilir.
Çeşitli hikaye öğelerini kişileştirmek, dünyayı yaratabilir ve bir hikayenin sahnesini ayarlayabilir. Nesneleri kişileştirmek, kişileştirmenin nasıl kullanıldığına bağlı olarak bir hikayenin dünyasını canlı veya daha tehditkar gösterebilir. Örneğin, bir ev, bir korku hikayesinde taşınmak ve perili olmak için kişileştirilebilir.
Edebiyatta kişileştirme son derece önemlidir. Okuyucuları hayal güçlerini kullanmaya teşvik eder ve kullanımı bir hikayeye derinlik ve duygu katabilir. Kişileştirme, edebiyat söz konusu olduğunda inanılmaz derecede yararlı bir araç olabilir. Örneğin ikonik yazar John Steinbeck'in yazılarını ele alalım. Steinbeck 'Uçuş' adlı kısa öyküsünde şöyle yazar:
'Beş parmaklı eğrelti otları suyun üzerinde asılı duruyor ve parmak uçlarından spreyler saçıyordu.'
Burada aslında tarif edilen şey, bir eğrelti otundan düşen sudur. Bunu yaparken, Steinbeck oldukça sıkıcı olabilecek bir sahneyi hayata geçirmiş ve daha eğlenceli hale getirmiştir.
Filmlerde de kişileştirmeye yer verilebilir. Animasyon filmlerin çoğu, kişileştirme fikri olmadan var olamaz. Animasyonu bu kadar ilgi çekici ve benzersiz kılan, hayvanların ve nesnelerin insan ve gerçeğe yakın animasyonlarıdır. Filmdeki en iyi kişileştirme örneklerinden bazıları, Pixar'ın en iyi filmlerinden biri olan Ters Yüz'de bulunabilir . Filmin tüm hikayesi duyguları kişileştirmek etrafında dönüyor. Kişileştirme, izleyicinin neşe, üzüntü ve korku gibi kavramları bir karakter olarak görmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onlara bir ses ve harekete geçme yeteneği vererek bir anlatı oluşturur.