Daha önce plastik bir eldiven kullanırken elinizin ıslandığını sanmanıza rağmen aslında tamamiyle kuru olduğunu fark ettiniz mi? Peki, eliniz gerçekten ıslanmış mıydı yoksa bu beyninizin oynadığı bir oyun muydu? Bugün bir cismin ıslak olup olmadığını nasıl anladığımızı açıklayacağız.
Soğuk bir günde dışarı astığınız bir kazağın kuruyup kurumadığını kontrol etmeyi denediniz mi? Çoğu zaman kazağın ıslak mı yoksa sadece soğuk mu olduğunu anlamanız mümkün olmayacaktır. Peki, ıslak olmamasına rağmen neden ıslakmışcasına hissederiz? Görünüşe göre bunun açıklaması biraz daha karmaşık.
2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre insan cildi, ıslaklığı hissetmek için özel olarak belirlenmiş reseptörlere sahip değil. Peki, nasıl oluyor da bir cismin ıslak olup olmadığını anlayabiliyoruz?
Bunlar genellikle cismin soğukluğu ve kayganlığı ile alakalı. Bunun sonucu olarak aynı araştırma soğuk cisimlerin daha fazla ıslak bulunduğunu ve kıllı insanların diğerlerine göre ıslaklığa karşı daha hassas olduğunu belirledi. Islaklık, bizim için o kadar normal bir his ki çoğu zaman kendimizi sorgulamıyoruz bile. Buna rağmen bazı durumlarda cildimiz kuru bir cismi ıslakmışcasına algılayabilir.
Aslında eliniz kuru kalırken ıslanan plastik eldivendir. Buna rağmen elinizde bir ıslaklık hissi duyarsınız. Bu beyninizin, çeşitli girdileri kullanarak ıslaklığı ölçmeye çalıştığının bir kanıtıdır.
Yani soğuk bir cismi, sıcak bir cisme kıyasla daha ıslakmış gibi hissetmenizin sebebi de budur.
Türümüzü böceklerle birleştirmenin bir yolunu bulana kadar gerçek ıslaklığı asla bilemeyeceğiz...