Aşk, edebiyattan sinemaya, müziğe kadar her sanat dalının en önemli ilham kaynağı. Biz sıradan insanları da en çok heyecanlandıran durumlardan biri. Belki medyanın dayattığı, Hollywood'un sürekli önümüze koyduğu romantik filmlerin daha küçük yaşta kanımıza girmesindendir... Belki de üreme içgüdümüzün tarih içerisinde yanlış bir yere sapmasındandır, bilemiyoruz... Sebebi tartışılır! Fakat genel olarak kabul gören gerçek şu ki; romantik ilişkiler ve duygularımız, hayatımızı büyük, çok büyük oranda etkiliyor.
Ve aşkların bitişinin verdiği acıyı da atlatmak yeterince kolay olmuyor. Hele bu devirde saygıyla, insanca ayrılmak neredeyse imkansız. Fakat endişelenmeyin, bu konuya da el attık!
her ne yaşanırsa yaşansın seviyeyi aşmadan saygı çerçevesinde bitirilmeli ilişki. güzel hatırlanmak için. aksi halde nefret evresi berbat. ayrıca kimse kimsenin hayatının merkezi, odak noktası olamaz. saçma
Onlara vazgeçilmez olmadıklarını hissettirin ki götleri kalkmasın, her zaman herkesin yeri dolar benim bile, sadece makinaya reset atmak kiminde 3-5 ay sürer kiminde 1 sene, ama neyseki benim makine 8 çekirdekli de çabuk unutuyorum -.-
Hayatımda okudugum en mantıklı ayrılık yazısı. Sanki bir psikolog yazmış gibi. Bunun bilincinde olmak olabilmek,kesinlikle özgüven işte. Gerçekten egolu olmayan insan sayısı çok az... Ego zaten bizden saf ve temiz duyguları götürür.