Mavi Marmara'da saldırıya uğrayan 13 İngiliz vatandaşı, Londra Polisi Savaş Suçlarını İnceleme Birimi'nden soruşturma başlatmasını talep etti. Davayı açan aktivistler olayda adı geçen İsrail askerlerinin İngiltere'ye girmeleri durumunda gözaltına alınmalarını istiyor.
2010 yılında İsrail askerlerinin Mavi Marmara adlı gemiye saldırıp 10 Türk vatandaşını öldürmesiyle sonuçlanan saldırı İngiltere'de mahkemeye taşındı. Davayı açan aktivistler olayda adı geçen İsrail askerlerinin İngiltere'ye girmeleri durumunda gözaltına alınmalarını talep etti.
Londra Polisi Savaş Suçlarını İnceleme Birimi'ne başvuran aktivistler Mavi Marmara saldırısında yaralanan ya da gözaltına alınan İngiliz vatandaşları için soruşturma başlatılması talebinde bulundu.
Mavi Marmara saldırısı mağdurlarıyla ilgili uluslararası mahkemelerde de davalar açan hukuk ekibi tarafından yılbaşından önce yapılan soruşturma başvurusuyla Londra polisinden ayrıca Mavi Marmara saldırısından sorumlu İsrailli üst düzey askeri yetkililerin İngiltere'ye seyahat etmeleri halinde gözaltına alınıp, sorgulanmaları istendi. Hukuk ekibi bu çerçevede polise İsrailli üst düzey askeri yetkililerle ilgili kanıtlar sundu.
34 İngiliz vatandaşı bulunuyordu
Anadolu Ajansı'na konuşan hukuk ekibindeki KC hukuk bürosu yetkilisi Hakan Camuz, 'Mavi Marmara'da 34 İngiliz vatandaşı bulunuyordu. Bu kişiler arasında kurşunla yaralananlar, dayak yiyip yaralananlar, ağır yaralananlar da var. Bu kişilerin hepsi gözaltına alındı ve üç gün hapiste tutuldular. İsrail askerlerinin savaş suçları işlediği gerekçesiyle 13 İngiliz vatandaşının haklarını İngiliz makamlarında aramak için Londra Polisi Savaş Suçlarını İnceleme Birimi'ne başvurduk. İngiliz polisinin, İngiliz vatandaşlarına yönelik işlenen bu suçla ilgili soruşturma açmasını bekliyoruz' diye konuştu.
İsrailli üst düzey askeri yetkililerin İngiltere'ye gelirlerse gözaltına alınıp, sorgulanmalarını da polisten istediklerini ifade eden Camuz, 'Bu insanların İngiltere'ye gelmeleri halinde ya da burada mal varlıkları varsa bunlarla ilgili polis soruşturmasının açılmasını istedik' dedi.
'Hukuki yolun başlangıcı'
Hakan Camuz ayrıca soruşturma başvurusunun İngiltere'de hukuki bir yolun başlangıcı olduğunu belirtti.
İngiltere'de yayın yapan The Independent gazetesine konuşan ve Mavi Marmara gemisinin de bulunduğu Gazze'ye yardım götüren filoda bulunan 42 yaşındaki İngiltere vatandaşı Alexandra Lort Phillips şu ifadeleri kullandı:
'Bir gönüllüydük, disipilinli bir grup değil. İsrail askerleri bize daha öncede karar verilen bir formda saldırdılar. Türk bir arkadaşımın yerde yattığını gördüm. Sanırım yaralanmıştı. Alnının ortasından vurularak o anda öldürüleceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. Gemideki bazı aktivistlerin nasıl şiddetli bir şekilde karşı tepki verdiğini anlayabiliyorum, ancak bazı aktivistlerin alıkonan askerlere nasıl adil davrandığından haberdar değilsiniz. Bütün dünya israil askerlerinin görmelerini istediği görüntüleri izledi, çünkü bizim görüntülerimizi zaten elimizden almışlardı.'
Ablukayı kırmak için yola çıkmıştı
İsrail, Gazze ablukasını kırmak için yola çıkan Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda askeri operasyon düzenleyerek, dokuz Türkiye vatandaşını öldürmüştü. Bir Türk vatandaşı da yaklaşık dört yıl komada kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Ankara’nın resmi özür talebine olumsuz cevap veren İsrail ile Türkiye’nin ilişkileri kopma noktasına gelmişti.
Aylar süren görüşmeler sonuç getirmeyince, defalarca ertelenen Birleşmiş Milletler’in (BM) Mavi Marmara baskınına ilişkin raporu 2011 eylül ayında açıklanmıştı.
BM'nin 105 sayfalık raporu, İsrail komandolarının gemide örgütlü ve şiddetli bir direnişle karşılaştıklarını öne sürmüş, askerlerin kendilerini korumak için güç kullanmaları gerektiğini savunmuştu.
Buna karşın İsrail askerlerinin aşırı ve mantıksız güç kullandığını vurgulayan BM raporu, yolcuların hayatlarını kaybetmesini kabul edilemez bulmuştu ve İsrail askerlerinin daha sonra da yolculara kötü muamele ettiğini aktarmıştı.
Rapor, İsrail'e üzüntüsünü uygun biçimde açıklaması ve tazminat ödemesini tavsiye etmişti.
Dikkat çeken bir başka noktaysa raporun, İsrail'in Gazze'yi deniz ablukası altında tutmasını yasalara uygun bulması olmuştu.
Raporun içeriğine sert tepki gösteren Türkiye, İsrail ile diplomatik ilişkilerin ikinci kâtip düzeyine düşürülmesi de dahil olmak üzere bir dizi kararı hayata geçirmişti.
İsrail özür diledi
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Mart 2013’te Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak 2010 yılındaki Mavi Marmara baskınından dolayı özür dilemişti.
ABD Başkanı Barack Obama'nın devreye girmesiyle Erdoğan'a ulaşan Netanyahu, baskında hayatını kaybeden sivillerin ailelerine de tazminat ödemeyi kabul ettiklerini iletmişti.
Al Jazeera Turk