Hem keyifli vakit geçireyim hem de dilim gelişsin istiyorsanız; bu dizilere her gün 20 dakika ayırmanızı öneriyoruz.
Film açıklamaları beyazperde.com'dan alınmıştır.
Hem keyifli vakit geçireyim hem de dilim gelişsin istiyorsanız; bu dizilere her gün 20 dakika ayırmanızı öneriyoruz.
Film açıklamaları beyazperde.com'dan alınmıştır.
Tüm zamanların en sevilen sitcom'larından biri Seinfeld ise diğeri hiç kuşkusuz Friends olmuştur. Çocukluk arkadaşı olan Monica ve Rachel, Monica'nın ağabeyi Ross, Ross'un üniversiteden oda arkadaşı Chandler... Chandler'ın ev arkadaşı Joey ve Monica'nın eski arkadaşı Phoebe. Geçmişleri bir şekilde bir yerde kesişen bu 6 arkadaşın yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor.Müthiş bir mizah ile dostluk bağlarının içiçe geçtiği dizideki karakterler, 10 sezona yayılan hikaye boyunca izleyiciyle birlikte büyüyüp olgunlaşıyor.Jennifer Aniston gibi sonradan yıldızlaşacak isimleri kazandıran bir dizi olarak da unutulmazlar arasındadır.
IMDb: 8.9
80'li yılları kendine fon yapan Stranger Things, dönemin korku filmlerine selam çakmayı atlamayan bir fantastik gerilim dizisi. Winona Ryder, David Harbour, Cara Buono'yu başrollerinde buluşturan dizi; kaybolan genç bir çocuğu ve onu bulmaya çalışan annesini anlatıyor.
IMDb: 8.8
Amerika'nın ve reklamcılık dünyasının kalbi olan New York'ta, 1960’lı yıllarda geçen hikayede şatafatlı reklamcılık dünyasının parlak çocuklarının hikayeleri gözler önüne seriliyor...
Değişen zamana uyum sağlamaya çalışan reklam gurusu Don Draper ve ekibi gerçek dünya ve yalanlar arasındaki ince çizgiyi görünmez kılmaya ve 60’lı yılların dekorunda insan doğasının inceliklerine inmeye devam ediyor.
Başarılı mafya dramalarından olan The Sopranos'un ödüllü yapımcı ve yazarı Matthew Weiner'ın yaratıcısı olduğu Mad Men üç yıl üst üste En İyi Dizi dalında Emmy ve Altın Küre ödülünü evine götürerek başarısını tesadüf olmadığını da ispatlamıştı...
IMDb: 8.6
1980′lerin sonunda Silikon Vadisi’nde çalışan bir bilgisayar programcısının yaşadıklarını konu edinecek dizinin merkezinde; içine kapalı, asosyal bilgisayar programcısı Richard ve onun beş arkadaşının öyküsü yer alacak. Kara mizah türünde olacak yapımda, teknoloji dünyasındaki insanların başarıya ulaşabilmek için geçtiği yolları bir bir göreceğiz!
IMDb: 8.5
Bir aile düşünün. Sizden yaşça hayli küçük ve güzel bir eşiniz ve onun babalık yapmaya çalıştığınız oğlu. Her biri birbirinden dertli, üç çocuğu olan kızınız ve partneriyle beraber evlat edinmeye karar veren eşcinsel oğlunuz. Böylesi bir aile portresinden, elbette komediden başka bir şey çıkmaz.
Modern Family son zamanların en iyi komedilerinden biri. Aslına bakarsanız Mockumentery diye tanımlanan bir aile komedisi belgeseli. Başrollerde; uzun yıllar Married and Children ile evlerimize konuk olan Ed O'Neill, Sofía Vergara, Julie Bowen, Ty Burrell var.
IMDb: 8.4
New York City'de bir grup dedektifin çevresinde geçen dizi, aktüel kamera yöntemi ile çekiliyor.
IMDb: 8.4
2030 yılındayız; Ted Mosby çocuklarına anneleri ile tanışmasının ‘uzuuun’ hikayesini anlatıyor ve bir anda 2005 yılının Amerikası’na geri dönerek, beş sıkı dostun 20’li yaşlardaki eğlenceli yaşamalarına konuk oluyoruz.
Ted, 27 yaşında Manhattan'lı bir mimardır. Hukuk fakültesinde okuyan Marshall ise en iyi dostudur ve dokuz yıldır beraber olduğu sevgilisi Lily vardır. Ekibin son üyesi Barney Stenson ise nev-i şahsına münhasır, takım elbise tutkunu bir kadın avcısıdır. Bir gün Marshall Ted’e, Lily’ye evlenme teklif edeceğini söyleyince bekâr kalmak istemeyen Ted’in etekleri tutuşur. Ama evliliğin de herhangi biriyle olmayacağına ve hayatının gerçek aşkını bulacağına inanmaktadır. Tam da bu sırada Robin Scherbatsky ile tanışınca How I Met Your Mother’ın sıkı beşlisi tamamlanır.
Kendileri de okul sıralarından arkadaş olan Carter Bays ve Craig Thomas'ın imzasını taşıyan dizi, zamanda gezinişiyle, karakterlerin günlük hayattan yansımaları ve kadın-erkek ilişkilerine bakış açısıyla, yakın dönemin en çok sevilen komedi sitcom yapımlarının başında geliyor.
IMDb: 8.3
Birbirinden zeki ve takıntılı iki ev arkadaşının karşı apartman dairesine, güzel (ama aklı biraz yavaş çalışan) bir genç kız tanışırsa ne olur? The Big Bang Theory MIT doktorası yapan, asosyal iki araştırma görevlisinin, sıradan bir garson olan, sarışın güzel Sheldon ile komşuluk ilişkilerini anlatıyor.
The Big Bang Theory, Two and a Half Men’in yaratıcısı ve yazarı Chuck Lorre imzalı, zeka dolu bir komedi.
IMDb: 8.1
The Good Place, öldükten sonra kendisini The Good Place adlı yerde bulan Eleanor’un yaşadığı maceraları konu ediyor. Dünyada pek de iyi bir sicile sahip olmayan Eleanor, buraya yanlışlıkla gönderildiğini fark etse de bunu çevresindekilerle paylaşmaz. Ne var ki Eleanor’un gelişinden sonra kasabada işler rayından çıkmaya başlar ve Eleanor, komşuları Chidi, Tahani ve Jason ile birlikte sıradışı maceralara sürüklenir.
IMDb: 8.1
Cindrella'dan Pinokyo'ya, Pamuk Prenses'e birçok masal kahramanını iç içe geçmiş hikayesiyle barındıran fantastik bir dizi, Once Upon A Time.
28 yaşındaki Emma Swan terkedildiğinde bebekti. Laneti kırması için dünyaya gönderilen Emma'nın bu sihirli dünyadan haberi olmasa da, 10 yaşındaki oğlu Henry her şeyi biliyor. Geri kalan tek şey ise Emma'yı ikna etmek...
IMDb: 7.7
İki kişi bir sırrı, ancak biri ölüyse saklayabilir. Alison'ın gizemli ölümünün ardından geride kalan dört liseli genç kızın, birbirlerinden sakladıkları sırları vardır. Bu sırlar gün geçtikçe açığa çıkacak ve kızları zor duruma sokacaktır.
Alison'ın ölümü kaza mı, cinayet mi? 'A' takma adlı birinden gelen tehdit mesajları, kimden geliyor? Kızlar bu suçun neresinde?
IMDb: 7.4
Bir finans şirketinde çalışmak üzere New York'a gelen June, şehre adımını attığı gün işinden olur. Büyük hayalleri olan June, kendini kapının önünde bulduğunda, ev arkadaşı aramaya başlar ve yolu Chloe ile kesişir.
Chloe başlangıçta tatlı dilli sevimli biriyken, tüm ev arkadaşlarına yaptığı gibi June'u da parasını alıp evden kaçırmanın planlarını yaparken, adeta canavar kesilir. June, Chloe'nin bu oyununa gelmez, çünkü kapıyı çekip gidecek ne yeri ne de gücü vardır...
IMDb: 7.3
5 sene ingilizce eğitim gördükten sonra mezun olduğumda gayet güzel okuyup yazabilirken yabancı filmlerde konuşulanları neredeyse hiç anlayamıyordum. Yıllarca çabaladıktan sonra artık hiç alt yazı kullanmadan %99 unu anlayabiliyorum. Burada ingilizce duyma kapasitenizi geliştirmek istiyorsanız, ne seyrederseniz seyredin, türkçe değil ingilizce altyazı kullanın. Aksi halde yazıyı okuyacağım derken söylenenleri kaçırdığınız gibi "fuck you" nun da kahretsin anlamına geldiğini öğrenebilirsiniz.
bir de yerli tv kanallarinda dizi diye tek bölümü 4 saat süren şeylere bak...ah be cnbc-e ne vardı ülkemizden gidecek...
ingilizcemin gelişmesi için önce olması lazım