Uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte’un raporuna göre Türkiye'de akıllı telefonlara bağımlılık oranı yüzde 70'in üzerinde. Her 15 dakikada bir telefonunu kontrol eden kullanıcıların yüzde 28'inin uyanır uyanmaz ilk gördükleri şey telefonları...
Uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte’un raporuna göre Türkiye'de akıllı telefonlara bağımlılık oranı yüzde 70'in üzerinde. Her 15 dakikada bir telefonunu kontrol eden kullanıcıların yüzde 28'inin uyanır uyanmaz ilk gördükleri şey telefonları...
İngiltere merkezli uluslararası danışmanlık şirketi Deloitte’un “Global Mobil Kullanıcı Araştırması”nın 2015 sonuçları yayınlandı.
30 ülkeden 49 bin katılımcıyla gerçekleştirilen araştırmaya Türkiye, akıllı telefon kullanımı bağımlılığında dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’i bile geride bırakarak birinci sıraya yerleşti.
Her iki kişiden birinin akıllı telefonunun olduğu Türkiye’de kullanıcılar, 15 dakikada bir telefonunu kontrol ediyor.
Raporda öne çıkan bulgular şöyle:
Türkiye’deki kullanıcılar günde ortalama 70 kez cep telefonunu kontrol ediyor, bu da yaklaşık 15 dakikada bir ekran yüzü gördüğümüz anlamına geliyor.
Akıllı telefon bağımlısı olarak nitelendirilebilecek kesim, Türkiye’de mobil kullanıcıların %22’sini oluşturuyor. Yaklaşık 5 cihaza erişimi olan bu kullanıcılar, uygulamalar için ayda ortalama 7,5 TL’yi gözden çıkarıyor.
Her on kişiden dokuzu, uyandıktan sonra 15 dakika içerisinde cep telefonunu mutlaka kontrol ediyor ve yarısının yaptığı ilk şey sosyal medya hesaplarını ve mesajlarını (anında mesaj ve SMS) kontrol etmek oluyor.
Kullanıcıların yaklaşık %20’si, karşıdan karşıya geçerken ve araç kullanırken akıllı telefonunu kullandığını belirtiyor; bunu sürekli ya da çok sık yaptığını söyleyenlerin oranı ise %7. Bir diğer sosyal risk faktörü ise, aile ile birlikte geçirilen zamanlarda, 18-25 arası yaş grubunun, 45-50 arası yaş grubuna oranla iki kat daha fazla telefon kullanması...
Her iki kullanıcıdan biri, çektiği fotoğrafları günlük olarak sosyal medyada paylaşıyor. Bu oranla Türkiye, hem akıllı telefonunu fotoğraf çekmek için kullanma, hem de bu fotoğrafı sosyal medyada paylaşmada Brezilya, Çin, Rusya, İngiltere, Almanya gibi pek çok ülkeyi geride bırakıyor.
Türkiye’deki kullanıcılar, akıllı telefon değiştirme hızı yüksek olan bir kullanıcı profiline sahip… Buna göre kullanıcıların %80’i, 3 yaşın altındaki telefonları kullanıyor. İkinci el telefon kullananların oranı sadece %14. Kullanıcıların %60’ı, telefonunu mağazadan; %16’sı ise internetten alıyor. Diğer taraftan her 2 telefondan 1’i, el değiştiriyor. Bu telefonların %70’i akrabalar ve arkadaşlar arasında el değiştiriyor, gerisi internet üzerinden satılıyor ya da yenisi alınırken takas yapılıyor. Yedek olarak saklanıp kullanılmayan telefonların oranı %37…
Türkiye’deki akıllı telefon kullanıcılarının %82’si internete kendi Wi-Fi’ı (evinde ya da işyerinde) ile bağlanmayı tercih ederken, halka açık yerlerde Wi-Fi ile kullanım oranı %37’ye düşüyor. Akıllı telefonları ile mobil ağ üzerinden internete bağlanan kullanıcıların oranı ise %65 -bu oran tablet kullanıcıları arasında yaklaşık üçte birine düşüyor. Tercih edilen bağlanma metodu sorulduğunda, kullanıcıların %59 ile en sık Wi-Fi bağlantısını tercih ettikleri görülüyor. 2013 yılında %73 olan bu oran, Türkiye’de kullanıcıların mobil ağları giderek daha fazla kullanmaya başladıklarına işaret ediyor.
Kullanıcıların %85’i alışveriş sitelerine telefon üzerinden erişirken; tüm kullanıcıların sadece %17’si mobil ödeme yöntemlerini kullanıyor. Özellikle mağaza içi mobil ödeme yapmayanların en büyük çekincesi güvenlik endişesi olarak öne çıkıyor. Daha önce para transferi yapmayan kesimde, her iki kişiden biri ise henüz kullanmadığı bu özelliği denemek istediğini söylüyor.
çünkü insanlar sosyalleşemiyor. istediği gibi sinemaya tiyatroya öğrenci organizasyonlarına katılamıyor.erkekler kızlarla tanışamıyor kızların hışmından çekiniyor. çalışanlar köpek gibi çalışıyor akşam eve gelip üstünü değişip bi yerlere bişeyler içmeye gidemiyor ya perti çımış oluyor yada parası olmuyor gidip bi kafede oturup bi kahve bile içsen 8 tl 10tl. sinemada bi kova iki kişilik patlamış mısırı 35 tl ye satıyorlar koduğumun zebanileri kutu kola bile 7tl. büyük şehirlerde akşamları gençlerin çıkıp basket oynayacakları futbol oynayacakları oturup sohbet edecekleri parklar, alanlar yok. olan bir kaç yere bile kan emici vampirler göz koyup bina dikme peşindeler. akşam çıkıp bisiklet sürecek yer yok. bide bencillik var kafede 3-4 arkadışın oturup birbirinin suratına bakmayıp telefon kurcalayan yaşam formlarına diyecek bişi zaten yok.
Güney kore gibi sosyal medya bagımlılıgında çığır açmış bir ülkenin listede olmaması yüzünden bana pek inandırıcı gelmedi :)
Hayır o değilde ABD bu listede nerede? Big Brother'ın bu listede yer almaması sizce de tuhaf değil mi?