Influencerların Hesapları, Paylaşımları ve Aldıkları Cezaların İnsan Psikolojisine Etkisi

Teknolojinin gelişmesiyle sosyal medya araçları ortaya çıkmış ve bu araçlar günlük yaşantımızın önemli bir parçası haline gelmişlerdir. Sosyal medyanın kullanıcılar üstündeki etkisi artmaya başladıkça, görüşleri izleyicileri tarafından dikkate alınan “influencer” olarak adlandırılan kişiler göze çarpmaya başlamışlardır.

Influencer, kelime anlamıyla etkileyen kişi demektir.

Sosyal medyada güçlü bir takipçi kitlesi olan, öneri ve fikirleriyle takipçi kitlesinin davranışlarını etkileyen veya değiştiren kişilere “influencer” denir. Influencer’lar takipçilerinin satın alma kararlarında oldukça başarılı olan, bu nedenle markaların iş birliğinde bulundukları kişilerdir. Influencerların kitlelerle hızlı ve etkili iletişimi markaların da dikkatini çekmiş ve markalar ürünlerini veya hizmetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak için influencerların sosyal medyadaki gücünü kullanmaya yönelmişlerdir.

Bizler de kendimize yakın hissettiğimiz ya da hayatlarından örnek aldığımız, influencerları takip ederek ve onların paylaşımlarını beğenerek etkileşim kurarız. Influencerların düzenli olarak izlenmesi, takipçilerinin düşüncelerini ve davranışlarını etkileyebilme gücüne sahip olmalarını sağlamıştır. Takipçiler, parasosyal etkileşim kurarak influencerları kendilerine yakın bulmaktadırlar. Dolayısıyla hedef kitleyi kendilerine doğru yönlendirmektedirler.

Yanı sıra bu kişiler; moda, kozmetik, seyahat, sanat ve teknoloji gibi akıllara gelebilecek her türlü konuda içerik üretmişler ve kendilerine sosyal medya hesaplarında onları takip eden bir kitle edinmişlerdir. Dünyada milyarlarca, Türkiye’de milyonlarca insanın kullandığı ve sosyal ağlarımızı oluşturduğumuz bu sosyal medya mecralarının algılarımızın, bakış açımızın şekillenmesini ve değişmesini sağladığı öngörülmez bir gerçekle bize kendini sunmaktadır. Sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlar kişilerin ilgi alanlarından oluşur ve ilgi alanımıza yakın kişiler ile bağlantı kurarız.

İnsanlar influencerları kendilerine yakın, bir nevi arkadaş gibi görür ve güvenirler. Dolayısıyla evde, ekran başındayken bile sosyalleşmiş hissedebilir, kendileriyle bağ kurabilir. Son günlerde influencerlar yalnızca öneri ve fikirleri ile takipçi kitlesini etkileme girişiminde bulunmaktan ziyade sosyal medya aracılığı ile ışıltılı ve abartılı yaşamını gözler önüne sermişlerdir.

Birkaç sene önceki halleriyle tanınamayan influencerlar şu anki pahalı arabaları, kilolarca altınları, günlük yüksek harcama limitleri, kahvelerindeki altın tozları ve özel uçakları ile hepimizin dikkatlerini çekmişti.

Devamlı bir biçimde belli görüntülere maruz kalan kişiler, kendilerini bu görüntülerle kıyaslamaya başlamaktadır. Kendi hayatı için dönüm noktası diyebileceğimiz bir konuda kişi, anın tadını çıkaramayarak mutsuz olur, çünkü kıyasladıklarına göre halen yetersizdir. 

Aynı zamanda influencerların yaptırdıkları estetik operasyonları paylaşmalarıyla da kendisini takip eden bireylerin güzellik algısı değişmeye başladı. Bedenleri ince, görünüşleri günün hangi saatinde olursa olsun “kusursuz” olan, çeşitli filtrelerle daha da değiştirilerek sunulan paylaşımlarla ve güzel oldukları yine kendi çevrelerince tasdiklenen “influencer” profilleri medya tarafından da beslenerek insan zihninde onun gibi olma, onlara benzeme gibi kaygılar yaratmaktadır.

Artık kadın ya da erkek ayrımı olmaksızın insanlar bu yeni nesil internet ünlüsü “influencer” akımını takip etmekte, ya onlar gibi olup maddi kazanç sağlama uğruna çabalamakta ya da onlar gibi olup neredeyse evrenselleşmiş güzellik algısı içerisinde kendilerine güzel kadın ve yakışıklı erkekler olarak arzulanan, özenilen bir vücuda ait olmaya çabalamaktadırlar.

Bununla beraber sahip olduklarını değersizleştirip, olamadıklarını yüceltme eğilimlerini gözlemliyoruz. Burada çaba konusu değişse de değişmeyen şey onlar gibi olma arzusudur.

Sosyal Karşılaştırma Teorisi’ne göre bireyler kendilerinin, düşüncelerinin, niteliklerinin nesnel olarak değerlendirilmesine ihtiyaç duyar ve öz değerlendirme yaparak kendilerini başkalarıyla karşılaştırırlar. Kişiler influencerlerı takip ederek rol model bulmayı kolaylaştırırlar. Influencerlar, herkesin ideal dünyasında kendi yaşadığı yoksunluktan kurtulup böyle bir hayata ulaşmak gayesiyle ve izledikleri hayatta insanlara umutlar vaat ederek insanları böyle kendilerine bağlamaktadırlar. Kişiler öfkelenseler de linç etseler de yerlere göklere sığdıramasalar da istedikleri hayat yüzünden influencerlarla bir bağ kurdular.

Bu kurulan bağın ardından MASAK ve Vergi Denetim Kurulu, hayatımızda bu kadar önemli yer tutan influencerlara yönelik son yılların en büyük denetimini başlattı.

Bu süreçten sonra ceza alan ve tutuklanan ya da sosyal medya hesapları kapatılan influencerların ardından takipçileri onların hayatına dahil olamadıklarında yoksunluk yaşamaya başladılar. Bu yoksunluk bazen bir terk deneyimi bazense bir kayıp hissi uyandırdı. Çünkü zihnimizde idealleştirdiğimiz ve her anlarını takip edebildiğimiz, hayatımızın büyük bir kısmını kaplayan bu kişilerin yokluğu, büyük bir boşluk hissi yarattı. Bu kişi ya da kişilerin ortadan kalkması, bireylerin modellerinin ortadan kalması anlamına geldiği ve yarım kalmışlık hislerini ortaya çıkardığı için kişi ruhsal ve duygusal anlamlarda da zorlanmaya başlar.

Araştırmalar sonrasında influencerların takipçilerine göre; artık instagramın anlamsız geldiği, eskisi gibi Instagram’da zaman geçirmediklerini ve ayrıca yaşanılanlardan sonra influencerlara yönelik güvenlerinin kırıldığını ifade ettiler. Sosyal medyada çok konuşulan bir habere göre; ameliyattan çıkan kadının narkozun etkisiyle kendine geldiği ilk anda takip ettiği influencerin cezaevinden çıkıp çıkmadığını sordu. Bu durum internet ünlüsü olan bu kişilerin hayatımızda kapladığı yeri göstermektedir.  İnsanlar bu kayıpla başa çıkmakta zorluk çektiği için takip ettikleri influencerların fan sayfalarını ve haberlerini takip etmeye devam etmekteler.

Bu durumu partnerinden ayrılan bir bireyin ayrılık acısı ile başa çıkmakta güçlük çekmesi ve ayrıldığı partnerini gün içinde devamlı bir şekilde stalklamasına benzetebiliriz. Hoşuna gitsin ya da gitmesin ondan haber almak, onunla ilgili güncel bilgileri öğrenmek kısa süreliğine kişiyi rahatlatmakta, ancak belli bir süre sonra merak duygusu tekrardan egemen gelmektedir. Dolayısıyla kişiler kendilerini belli bir döngü içerisine sokmakta ve bunun içinden bir türlü çıkamamaktadır.

Aslına bakılırsa kişilerin bir rol modele ihtiyacı vardır. Bu kimlik gelişimleri, iş ve akademik hayatları ya da sosyal başarıları için oldukça önemlidir. Ancak burada rol model olarak belirlenen kişilerin topluma, toplumun değerlerine ve standartlarına uygun olmayan, işlevsiz ve yıkıcı da pek çok yanı vardır. Çünkü bu kişilerin temel hedefi daha yüksek bir takipçi kitlesine sahip olmak olduğu için bunu bazen kaosla, bazen çatışmayla bazen de içerisinde bulundukları yıkıcı tartışmalarla yapmaktalar. 

Dolayısıyla onları takip edenler için bu model alma hali her zaman işlevsel bir durum değildir. Fayda gördüğümüz pek çok durumun yanı sıra zarar görebileceğimiz bir ortam da söz konusudur. Bu nedenle bu sayfa ve hesapların fayda görebileceğimiz yanlarını benimsemek daha uygun olacaktır.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Popüler İçerikler

RTÜK Başkanı'ndan Gündüz Kuşağı Programlarına Son İkaz: "Toptan Yok Ederiz!"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Kendi İcat Ettiğin Laikliği Bana Dayatıyorsun"
Demet Akalın 'Laiklik' Açıklamasıyla Gündem Olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e Ateş Püskürdü!