İneklerini Satarak Dünyayı Dolaşan Şırnaklı Çiftin Ayakta Alkışlanacak Hikayesi Sizi Çok Etkileyecek

Sizi Şırnak'ta çiftçilik yapan Artuç çifti ile tanıştıracağız şimdi. Öğrenme aşkının ve entelektüelliğin nasıl da bildiğimiz kalıplardan farklı olduğunu göreceğiz birlikte.

Kaynak: DHA

Şimdi sizi Feyzullah ve Taybet Artuç çifti ile tanıştıracağız. Şırnak'ın Balveren beldesinde çiftçilik yapan bu aile, gezginliği kendilerine düstur edinmiş.

Feyzullah Artuç, ilkokul mezunu bir çiftçi ve fakir bir çoban olduğu için zamanında kimse kızını vermemiş ona. Daha sonra da görücü usulü  Taybet Hanım ile evlenmiş. Karısı kendi ile evlendiği için onu çok sevdiğini söylüyor. Onların hikayesi de buradan sonra başlıyor.

Feyzullah Artuç, ilkokul mezunu ama her şeyin tahsil demek olmadığının en güzel örneği. Farklı kültürleri keşfetmek, yeni insanlar, yeni ülkeler tanımak için eşini de almış yanına ve gezmeye başlamışlar.

Bu arada Taybet Hanım okuma yazma bilmiyor ancak eşi Feyzullah Bey'in ısrarıyla kursa başlamış.

Burdan sonrasını Feyzullah Bey'in kendi sözlerininden okuyalım çünkü bizim kuracağımız cümleler, onunkinden daha güzel olmayacak. Birazdan siz de bize hak vereceksiniz.

"Dışarıya açılmadan önce Türkiye'den başladık. Tabii eşimi gerçekten çok seviyorum. O da beni seviyor. Ben bir köylü çocuğuyum eşimle birlikte dışarıya açılmak istedik."

Önce Çanakkale, Bodrum, Marmaris ve Türkiye'nin tarihi ve turistik yerlerine gittik. Ondan sonra ilk olarak 2010 yıllarında Suriye'ye gittik, Irak, İran, Gürcistan, Ermenistan, Rusya'ya gittik. Dil bilmediğim halde orada insanlar bize hoşgörü ile baktı. Anlaştık onlarla. Moskova'da kendi yöresel kıyafetlerimizle fotoğraf çektik. Zaten biz kültür gezisi amacıyla gittik. Şırnaklıyız kendi kıyafetlerimiz ile gittik. Kimseden bir tepki almadık. Orada bizden kat kat ilerde olan sosyal ve kültürel altyapıyla tanıştık. Japon, Çinli ve daha bir çok kafile ile karşılaştık. Bizlere nereli olduğumuzu sordular. Şırnaklı olduğumuzu anlattık. Yöresel kıyafetimiz olduğunu anlattık.

"Yabancı dil bilmediğimiz için yabancılarla işaret dili ile anlaşıyorduk."

'Gideceğimiz yerleri öğrenmeye çalıştık. Japonya ziyaretinden sonra 'niye Küba'ya, Brezilya'ya ve diğer Avrupa ülkelerine gitmiyoruz' dedik. Bu yıl Küba'ya gittik, sosyalizmi yerinde inceleme fırsatı bulduk. İnsanlarla kültür alışverişinde bulunduk. 50 yaşındayız, gelecek sene de Mısır'a gitmeyi düşünüyoruz. Mısır piramitlerini, Kahire Üniversitesi'ni ziyaret etmeyi düşünüyoruz. Avrupa'ya gitmeyi düşünüyoruz'

"Biz Şırnaklı olarak rençberlikle uğraşıyoruz. Ama dünyaya açılmak da istiyoruz. Dünyada olup bitenlerden haberdar olmak istiyoruz. Dünyadaki sistemleri tanımak istiyoruz."

'Gerçekten bizim bu Ortadoğu coğrafyası kan içinde. Gerçekten ileri demokrasi ile yönetilen ülkeleri görüş, sosyal hayatlarını yerinde görmek istiyoruz.'

Bir de Feyzullah Artuç'un kadınların toplumdaki yeri ile ilgili görüşleri var ki, çoğu insana ders olarak okutulması lazım.

'Muhafazakar ailelerde kadının değeri bellidir. Ama, ben hiçbir zaman kadın ve erkeği ayırt etmedim. Ben ırk, dil, din ayrımı yapmadım. Burada hayat müşterektir. Ben eşimi seviyorum. O da insan ben de insanım. O da çalışıyor ben de çalışıyorum. Beraber çalışıyoruz, beraber de yiyoruz. Yemek onun da hakkı.'

"Burada kadının özgür olabilmesi için önce kendi sosyal güvencesini kazanması lazım, kendi kazanması lazım. Ben eşime hak veriyorum. Ama eşime tüm haklarını veremem ama eşimin tüm haklarını bilmesi lazım."

"Bana karşı kendini korumayı bilmesi lazım. Önce kendi hakkını savunması lazım sonra başkasının hakkını savunabilmeli."

'Eşim domates ekiyor, buğday, biçiyor, büfeye bakıyor. Yani bunu yapmadan, onu götüremem çünkü maddi olarak imkanımız elvermez. Ama beraber çalışıyoruz yemek, gezmek, tozmak onun da hakkı. Ama toplumda kadına hak verilmiyor. Kadının kendi hakkını savunması lazım ben nasıl ondan izinsiz başka şehirlere ülkelere gidebiliyorsam, onun da aynı haklara sahip olması lazım ve girişimde bulunması lazım'

Taybet Hanım ise yurt dışı gezilerine çıkmak konusunda ilk önce çekimser kalmış ama daha sonra o da gezginliği sevmiş.

Çünkü geride kalan 5 çocuklarını, onlar yokken nasıl bırakacaklarını düşünmüş ama Feyzullah Bey öyle bir cümle kurmuş ki, hak vermeden edememiş.

'Beni yanına almadan bir yere gitmek istemiyor. Ben de doğal olarak 'geride kalan çocuklar ne olacak, onlara kim bakacak' kaygısı ile gitmek istemiyorum. Ama buna rağmen 10 ülkeye gittik. Ülkelerin kültürlerini tanımak için gezmeye de devam ediyoruz. Eşim bana, çocukların büyüdüğünü kendi kendilerine bakacağını ve biz yaşlandığımız zaman evde oturmak zorunda olacağımızı o nedenle yaşamız el verirken gidip dünyayı gezmemizin güzel olacağını söyleyerek beni ikna ediyor. Şimdi gündemimizde önce Mısır, ardından Avrupa ülkeleri var' diyor Taybet Hanım.

Çiftin çocukları Bahar'ın, annesi ve babası hakkında söyledikleri ise o kadar etkileyici ki, insan gerçekten imreniyor.

Bahar'ın sözleri tam olarak şöyle: 'Babam anneme çok düşkündür. Nereye gitse onu yanında götürür. Babam, ziyaret edeceği ülkeye gitmeden önce o ülke ile ilgili kitapları okur. Babam ilkokul mezunu. Ancak kendisiyle sohbet edince yüksekokul bitirdiğini düşünürsünüz. Çok bilgili ve kültürlüdür. Yabancı dili yok ama girişken olduğu için insanlarla dillerini bilmese bile kolaylıkla anlaşabiliyor. Anneme dayatarak okuma yazma kursuna gitmesini sağladı. Onlar şimdi dünyayı gezerek gittikleri yerlerin kültürlerini öğreniyorlar'

Hepinizin kafasında "Peki kaynağı nasıl buluyorlar?" sorusu olabilir, hemen onun cevabını da verelim.

'Her yerde otel oteldir, lavabo lavabodur. Biz farklı kültürleri tanımak görmek için gidiyoruz. Çiftçilik yapıyoruz. Burada hayvanlarımız var mesela 2 yıllık 3 yıllık bir buzağı 10 bin liraya mal oluyor. Biz iki inek satsak Japonya'ya gidebiliyoruz. Yani yolculuğumuzu böyle karşılıyoruz. Rusya, Japonya gibi ülkelerde dolandırıcılık olmuyor. Dünya küçük bir yerdir. Bugün dışarı çıkmaktan kimse korkmamalı.' diyor Feyzullah Artuç.

Feyzullah ve Taybet Artuç çifti, gezgin bir çiftten çok, sınırların nasıl aşılacağını gösteren bir ders konusu adeta. Ayrıca Feyzullah Abi'nin eşine verdiği değer ve birçok insanın sahip olmadığı vizyonu takdire şayan!

Çok ama güzelsiniz. İnşallah daha da çok gezersiniz! 💕

Popüler İçerikler

Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
YORUMLAR
12.09.2018

Daha öncede dünyayı gezenleri gösterdiniz ama bu çiftin yeri çok başka oldu.Umarım daha çok gezmeye, yeni kültürler tanımaya devam ederler.Adamın karısına gösterdiği ilgi ve saygı çok güzel.Mutlulukları ve huzurları sonsuz olsun.

12.09.2018

bende bu çiftdi daha cok sevdim daha onkeciler sosyal meyda paylasim luks yerler oyrenme gercekden gormek isteyleri yoktu bular semimi

12.09.2018

Önünüzde saygı ile eğiliyorum hep mutlu olun...

12.09.2018

beyefendinin düşünce şekline hayran kaldım... Türkiye’de milyonlarca çiftçi var acaba hangisinin aklına birkaç inek satıp kültür gezisi yapmak gelmiştir ki? bravo...

TÜM YORUMLARI OKU (46)