Bu bilgileri öğrendikten sonra filmi tekrar izleme isteğini dizginlemek pek mümkün değil. Inception da Nolan da kendine bir kez daha hayran bırakıyor.
Bu bilgileri öğrendikten sonra filmi tekrar izleme isteğini dizginlemek pek mümkün değil. Inception da Nolan da kendine bir kez daha hayran bırakıyor.
Alfred Borden & Robert Angler
Cobb, yönetmen; Arthur, yapımcı; Ariadne, yapım tasarımcısı; Eames, oyuncu; Saito, stüdyo; Fischer da seyirci oluyor.
Nolan, Entertainment Weekly’ye verdiği bir söyleşide, 'Bir takım yaratmaya çalışırken bildiğim bir şeyi baz alarak yaptım' diyerek bu durumu ifade etmişti.
Her iki karakter de bir çeşit hırsızdır.
Bildiğiniz gibi filmde de Cobb bir mimar gibi çalışır.
O yıllarda Inception'ı çekebilecek tecrübeyi henüz kazanmadığını düşünüyordu. Ayrıca The Dark City (1998), The Matrix (1999) ve The Thirteenth Floor (1999) gibi sanal gerçeklik filmlerinden de etkilenmişti.
Görüntü Yönetmeni Wally Pfister’e göre, Warner Brothers yöneticileri filmi 3D yapmak için Christopher Nolan ile görüştü, ama o bu fikri reddetti. Çünkü 3D’nin hikaye için bir oyalama aracı olarak kullanılmasını istemiyordu.
Escher, optikal illüzyonları ile bilinir.
Fischer’ın Cobb’a verdiği peçetede, otel odalarının kapılarında, Eames’ın Fischer’a 528-491 olarak verdiği sayıda, güç odasında 52 ile başlayan kombinasyonda ve 528-491 olarak belirlenen güvenlik kombinasyonunda karşımıza çıkıyor.
Bu hikayede bir paralel evrenden diğerine geçme yöntemi olarak bir topaç kullanılıyor.
Paprika da rüyalarla ilgili, iki film arasında ciddi benzerlikler bulunuyor.
Çizgi romanda Beagle Boys, bir cihaz kullanarak Scrooge Amca'nın rüyasına girer. Scrooge Amca'nın zihninden, hazinelerini sakladığı kasanın şifresini çalmaya çalışır. Donald Duck, rüyaya dahil olarak onu bu soygundan kurtarır.
Japonlar'ı zeki bilirdik oysa ki.
Bu sahnede Saito, bir fikri yerleştirmenin mümkün olmadığını düşündüğünü söylüyordu; bunun üzerine Arthur 'Filleri düşünme dersem neyi düşünürsün?' sorusuna 'Filleri' cevabını alıyordu. Yani Saito'nun zihnine fikir ekmiş oluyordu.
Göndermenin olduğu kitap, birinin zihnine gizli şekillerde bir fikri yerleştirmek için kelime kullanımını anlatıyor.
The Dark Knight Rises’ta da bir hizmetçi olarak küçük bir rolü vardır.
Dom Cobb'un en başından beri amacı, eve dönmek. Dom, Slav dillerinde 'ev' anlamına geliyor. Latincedeki 'domus'tan türemiştir. Cobb ise fonetik olarak Urduca, Sanskritçe, Hintçe gibi dillerde 'rüya' anlamına gelmektedir.
Yusuf, rüyalara dalmak için ilaç üreten bir karakter. Kutsal kitaplarda Hz. Yusuf, rüya yorumlama yeteneğine sahip bir isimdir; ona gönderme olduğu aşikar.
Mal ismi ise Malorie'nin kısaltılmışıdır. Fransızca 'malheur'den gelir ve 'mutsuzluk' anlamına gelen sözcüklerden türemiştir. 'Mal' ise yine Fransızcada 'kötü/şeytanî' anlamlarına gelir. Karakteri canlandıran Marion Cotillard'ın Fransız olduğunu da hatırlayalım.
Ariadne, sevgilisi Theseus'un Minotaur'u (yarı insan-yarı boğa yaratık) alt edebilmesi ve labirentten çıkış yolunu bulabilmesi için ona bir yumak kırmızı ip vererek yardım eder.
Bu mit, Richard Strauss ve Hugo von Hofmannsthal’ın oyun içinde oyun olan 'Ariadne auf Naxos' adlı operasının temelini oluşturmuştur. Bu da rüya içinde rüya hakkında olan Inception'a ilham vermiştir. Filmdeki Ariadne de Cobb'a labirentten çıkabilmesi için yardımcı olur.
Çünkü rüyadayken yüzük elinde, değilken yüzük yok.
Diğer bir çoğunluk da her şeyin Saito'nun rüyası olduğu görüşünde.
Şu filmle oscar vermediler adama Diriliş ile verdiler enteresan.
Bana böyle galerilerle gelin işte
CHRISTOPHER NOLAN'IN ZEKASINA DAİMA HAYRANIM Bir film adına bu kadar uğraşmak kolay değil 2 saate sığdırdığımız film 10 yılın sonucuymuş 10 yıla değmiş bu film ve Christopher Nolan en sevdiğim şeylerden biridir böyle detaya inilmesi bile adamı sevmemize yetiyor filmde oyunculuklardan ziyade senaryo en ön plandaydı zaten görsellik anlamındada harikaydı her şey müthişti keşke izlememiş olsaydımda sil baştan yapabilme şansına sahip olup ilk kez izleyebilseydim daha izlemediyseniz izleyin bu zekanın donattığı yapıtı şu repliğide atmalıyım "YOU'RE WAITING FOR A TRAIN, A TRAIN THAT WILL TAKE YOU FOR AWAY YOU KNOW WHERE YOU HOPE THIS TRAIN WILL TAKE YOU BUT YOU CANNOT FOR YOU SURE. BUT IT DOESN'T MATTER CAUSE WE'LL BE TOGETHER"