Inception Filmi Gerçek mi Oluyor? Bilim İnsanları Beyne Sahte Anılar Yüklemeyi Başardı!

Konuyu anlamak için kritik olan ve tıp dünyasında oldukça önemli bir yer tutan nöro-geribildirim tedavisinden başlayalım öncelikle.

Nöro-geribildirim tedavisi (NGB), hastanın beyin dalgalarını izleyerek bunları hastaya geri bildirme ve hastanın bu dalgaları doktorun planlayacağı şekillerde değiştirmesini sağlama prensibine dayanıyor.

Bildiğimiz üzere beynimiz milyarlarca hücreden oluşmaktadır ve bu hücreler birbirleriyle iletişim sağlayarak bilgi ağları kurar.

Bu ağlar bir nevi İnternet ağlarına benzemektedir, iletişim bir kısım sinirsel 'kablolar' üzerinden yapılır. Beyindeki bu 'kablolar', doğal olarak beyin hücrelerinden oluşmaktadır. İnternette olduğu gibi, beyin hücreleri, ağlar arası bilgi taşımak için küçük elektrik akımları kullanır.

Milyarlarca hücrenin aynı anda elektrik akımları oluşturması, radyo dalgalarına benzer dalgaların oluşmasına sebep olur.

Nöro-geribildirim, beyin dalgaları olarak ifade edilen bu elektriksel aktiviteyi ölçmek için elektroensefalograf (EEG) kullanır. Beyin dalgalarının bilgileri, bilgilerin grafik ya da video oyunu olarak gösterildiği bir ekrana gönderilir ve kullanıcıya beynindeki aktivite hakkında geribildirim verilir. Bu duruma da nöro-geribildirim demekteyiz.

İşte bilim insanları, tam olarak bu tekniği kullanarak kişiye, kendisi farkında olmadan yeni yetenekler öğretebiliyorlar.

Yalnız yetenek derken sıfırdan gitar çalmayı öğrenmek, araba kullanmayı öğrenmek gibi ciddi yeteneklerden bahsetmiyoruz. Deneyi anlatınca yetenek derken kastettiğimizi de anlayacaksınız zaten.

Deneyde insanlara siyah-beyaz şeritleri olan bir görsel gösteriliyor ve bu görsel her ekrana çıktığında "kırmızı renk" gördüklerini sanmaları sağlanıyor.

Denekler ise bu durumun bilincinde olmuyor, böyle bir yetenek geliştirdiklerini fark etmiyorlar bile.

Bu durum biraz ürkütücü.

Nitekim insanlar farkında olmadan, siyah-beyaz şeritli resim gördüklerinde beyinlerinde kırmızı renk gördüklerine dair bölgenin aktif olması sağlanıyor. Bu bir nevi sübliminal mesaj verilmesi anlamına da geliyor.

Bu durum üzerine biraz kafa yorunca olay daha net anlaşılıyor.

Örneğin her siyah renk gördüğünüzde beyninizde kola içmeye yönelik bir istek oluşturulacak şekilde ayarlamalar yapıldığını düşünürseniz, ne tür bir sübliminal mesaj ciddiyetiyle karşı karşıya kalabileceğinizi daha net anlayabilirsiniz. Tabii tekniğin bu denli geliştirilmesi için daha çok uzun yıllar var önümüzde, yine de beyne kişi farkında olmadan farklı fikirler yüklemiş olmak çok büyük bir adım.

Deneyin yapılışı da bir hayli ilginç.

Denekler bir ekranın karşısına oturtuluyor ve 3 günde yaklaşık 500 kere aynı aktiviteyi yapıyor. Aktivitede ekrana siyah-beyaz çizgiler yansıtılarak kişiye tam merkeze odaklanması gerektiği söyleniyor ve tek bir komut veriliyor: 'Zihnini odaklamaya çalış.'.

Her bir seans sırasında ne kadar iyi odakladıklarına göre bir miktar para veriliyor, daha iyi odaklama daha çok para anlamına geliyor.

Bilim insanlarının odaklama konusundaki kriteri ise beyindeki 'kırmızı' renge karşılık veren alanın aktif olması.

Burada devreye bilinçaltı giriyor.

Yani kişi bu alanın aktif olduğundan haberdar bile değilken, beyin kendi kendine bir nevi 'Bu taraf aktif olunca daha fazla para alıyorum' diyerek ona göre kendini ayarlıyor ve kişi bilinçsiz bir şekilde zamanla siyah-beyaz şeride her baktığında kırmızı renkle ilgili düşünceler geliştiriyor.

Bu üzerinde oynanmış bilinçaltının etkin kalma süresi ise 5-6 ayı buluyor.

Sonrasında deneğin yavaş yavaş normal haline döndüğü ve artık siyah-beyaz şeride baktığında kırmızı ile alakalı düşüncelere sahip olmadığı fark ediliyor.

Ne diyelim, birkaç aylığına bile olsa sübliminal mesajlarla bilinçaltımızla oynanarak istenilen düşüncelerin ekilebileceği gerçeği şimdiden oldukça korkutucu... Elbette bu, bu teknolojinin iyi amaçlarla kullanılacağı gerçeğini görmezden gelmemizi gerektirmiyor.

Popüler İçerikler

İstanbul Bağcılar ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Okullarda Yılbaşı Kutlamasını Yasakladı!
Önce Meydan Okuyup Sonra R Yapmıştı: Murat Övüç "Bülentinkiler Sahte" Dediği Diva'nın Eteklerine Kapandı!
Kadınlarla Kafayı Bozan Sözde Hoca Bu Kez de "Karını Bize de Evde Oynat" Sözleriyle Tepki Çekti
YORUMLAR
05.07.2016

Eğer bir haberde " X filmi gerçek mi oluyor" tarzı içerik varsa bilin ki gerçek olmuyordur ve olmayacaktır en azından torunlarınıza kadar. Onlarca yıldır hep aynı haberler, hep aynı palavra. Daha özgür iradeye sahip kendini geliştiren ve aynı anda binlerce kişiyle konuşabilen yapay zeka icat edemediler, çeviri alanında birebir çeviri yapan yapay zeka icat edemediler, robot alanında insan benzeri robotların yaygınlaşmasının onlarca yıl uzağında bir teknoloji var. Daha mağaraların ve okyanusların derinliklerinden bihaber olan teknolojik gelişmişlikten (!) bahsediyoruz. Hayat filmlerde anlatıldığı gibi uzay teknolojisinden değil.

05.07.2016

Bilim kurgu filmleri bilime her zaman ışık olmuştur , hayal gücüyle projeler başlar

05.07.2016

İçerik hayli ilginç ve güzel. Teşekkürler. Bununla beraber başlık o kadar Abartılı ki, gerçeklik sınırını aşmış. Bağımsız bir kelime olarak "ANI" içerikte 1 defa bile geçmiyor. Tamam SiyahBeyazı kırmızı algılama gibi radikal bir olay var. Ama Başlık YOK

Sahte anılar yüklemek yerine unutmak istedigimiz hayatımızda kötü izler bırakan anıları silmek için bi seyler bulsalar ya hacı

TÜM YORUMLARI OKU (26)