Uygulamayı duyar duymaz aklınıza mutlaka birileri gelmiştir...Deprogramming zihnimize dair en önemli gizemlerden biri ve uygulamayı öğrendikten sonra sizin de kafanız karışacak. 🤔
Uygulamayı duyar duymaz aklınıza mutlaka birileri gelmiştir...Deprogramming zihnimize dair en önemli gizemlerden biri ve uygulamayı öğrendikten sonra sizin de kafanız karışacak. 🤔
How I Met Your Mother dizisini izlediyseniz orada ekip üyelerinden birinin kötü alışkanlığı, uyumsuz bir davranışı olduğunda onu uyarmak ve bir an önce çözüme gitmesini sağlamak için Intervention adını verdikleri bir toplantı yaparlardı, çoğunlukla da bu toplantılar olumlu sonuç verirdi.
Gerçek hayatta bu durum nasıl gerçekleşirdi, hiç düşündünüz mü? Yani herhangi bir kişiyi ona zarar verecek alışkanlıklarından vazgeçirebilmek böyle basit konuşmalarla mümkün olsaydı, tartışmalar hatta savaşlar gerçekleşir miydi?
Bilemiyoruz, şimdilik burayı geçiyoruz ve temelde bu anlayışı savunan fakat sonuçlarıyla korkutucu hale gelen bir uygulamayı anlatmak istiyoruz.
Burada vazgeçirilecek görüşün bir davranışla sınırlandırılmadığını belirtelim, yani kişinin dini inancı yahut politik görüşleri de hedef alınabiliyor. Belki de Deprogramming'i böylesine tartışmalı hale getiren de bu, çünkü bu tekniği uygulayacak kişilerin gerçekliğe ne kadar hakim olduğu asla bilinemeyeceği için doğru uygulamanın hayata geçirildiği de meçhul.
Arif bağlandığı müthiş teknolojik aygıtta tek bir kasetle, kaset de karışık kaset olduğu için onlarca ayrı tekniği öğrenmişti. İzlerken bunun gerçek olma ihtimalinin olmadığını düşünüyorduk fakat Deprogramming zihinlerimizde bu ezberleri yıkacak kadar derinlere iniyor.
Bu uygulamanın kökeni aslında kötücül amaçlardan uzak, yani aslen kişiyi hatalı inançlarından uzaklaştırmak için ortaya çıkıyor. Kafaların karıştığı nokta tekniğin uygulanmasında.
Soyutlanmadan kasıt tabii belli başlı etkenlerden uzak tutmak değil, tamamen izole bir biçimde bir odaya kapatılmaktan bahsediliyor. Bildiğimiz hapisten bahsediliyor tek farkı Deprogramming uygulamasını üstlenen kişi, fikrini değiştirmesi gereken kişiyi manipüle ediyor.
Bu manipülasyon çoğunlukla 'gerçekleri gösterme' kisvesi altında yapılsa da işler sarpa sarabiliyor.
Bazı tarikatlarda karşılaşılan etik dışı uygulamaların tarikat üyelerince mantıklı biçimde algılanması ve bunların aslından normal olduğuna inandırılması için uygulanan Deprogramming tarikata kısa süreliğine dahil olmuş insanlarda bile ömür boyu kapanmayacak psikolojik yaralar açmıştı. Yıllar boyu bu etkileri savuşturabilmek için çabalandı, halen de bu çabalar sürüyor.
Bir kişinin güvendiği politikacının aslında zıt karakterde, onun fikirlerini reddeden biri olduğunu duymak tahmin edildiği gibi pozitif etkiler yaratmıyor, aksine kişiyi bunalıma sürüklüyor. Bazen Deprogramming için kişinin en güvendiği kişiler, eşi yahut çocukları kullanıldığı için hedeflenen sonuca ulaşılıyor ama hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Kişiler daha önce bu uygulamayla karşılaşmış olanlardan öğrendiklerini uygulayarak bağışıklık kazanabiliyor, onlara dikte edilen fikirlere inanmış gibi görünseler de halen bu fikirlerin zıttını düşünebiliyorlar. Yani yer yer taciz vakalarıyla bile sonuçlanan korkunç uygulamalarla 70'ler ve sonrasında uygulamanın etkisi giderek azalıyor... Bugün ise aktif olarak uygulanıp uygulanmadığı bilinmiyor.
Sonuncuyu bu şekilde düşünmemiştim😕