Devletin dinle ilgili işlemlerinde tarafsız olma yükümlülüğüne de dikkat çekilen raporda, “Şayet din hizmetlerine kamu kaynaklarından bütçe ayrılacak ise bunun tüm inanç gruplarının din veya inanç hizmetlerine katkı sağlayacak şekilde paylaşımı için yeni bir model, kapsayıcı bir danışma süreciyle geliştirilmelidir” ifadeleri yer aldı.
Atılması gereken adımlar
Raporda Türkiye’de inanç özgürlüğü hakkının insan hakları standartlarıyla uyumlu bir şekilde korunması için atılması gereken somut adımlardan da söz ediliyor.
Bu adımlar anahatlarıyla şöyle:
Türkiye’nin eski ve yeni inanç özgürlüğü sorunları için köklü reformlar yapması gerekmektedir.
Kurulacak olan yeni hükümet reform ihtiyacını görerek kapsayıcı, şeffaf ve insan hakları normlarını merkeze alan bir süreç yürüterek yasa ve uygulamada değişiklik yapmalıdır.
İfade özgürlüğü ve inanç özgürlüğünün kesişiminde yer alan Türk Ceza Kanunu 216 (3) Maddesi AİHS ile uyumlu bir şekilde yorumlanmalı ve inançsızları veya dine eleştirel yaklaşanları sindirme aracına dönüşmemelidir.
İbadet yeri kurma ve yaşatma hakkı herkes için sağlanmalı. Cemevleri ibadet yeri olarak tanınmalı. İbadet yeri statüsü başvuruları belediyeler ve valiliklerce kolaylaştırıcı bir şekilde ele alınıp karara bağlanmalıdır.
Askerlik hizmetine vicdani ret hakkı uluslararası hukuk normlarıyla uyumlu olacak şekilde tanınmalı ve bunun için yasal düzenleme yapılmalıdır. Ayrımcı olmayan alternatif hizmet olanağı sunulmalıdır.
İnanç gruplarının tüzel kişilik edinme hakkı korunmalı, ideal olarak bir inanç kurumu tüzel kişi statüsü oluşturulmalıdır. Bu statü oluşturulana kadar vakıf ve dernek kurma süreçleri kolaylaştırılmalıdır. Dini toplulukları desteklemek amacıyla vakıf kurma yasağı (Medeni Kanun Madde 101) kaldırılmalıdır. Tarikatlara ve tekke ve zaviyelere ilişkin düzenlemeler uluslararası normlarla uyumlu hale getirilmelidir.
Eğitim alanında çocuğun, ebeveynlerin ve öğretmenlerin inanç özgürlüğü hakkına saygı gösterilmeli ve okullarda çoğulculuk güvence altına alınmalıdır.
Din hizmetlerine ayrılan kamu mali kaynaklarının adil paylaşımı sağlanmalıdır.
Vakıflar Kanunu’nun Geçici 11. Maddesi ile iadesi mümkün olmamış taşınmazların iadesi için yeni yasal düzenleme yapılmalıdır.
Cemaat vakıflarının seçim yönetmeliği daha fazla gecikmeden hazırlanmalıdır.
Bianet