İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul'a 'kamu kaynaklarını kullanarak karşı çıktığı gerekçesiyle' hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili 'Cuma günü bana soruşturma yazısı geldi. Okuduğumda dehşete düştüm' dedi.
İmamoğlu, soruşturma yazısında müfettişin kendisi hakkında ‘bölücülük’ imasında bulunduğunu belirterek, “Hadi oradan sen kimsin ya” tepkisini dile getirdi.
İBB Başkanı İmamoğlu, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın programına katıldı. İmamoğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şu şekildeydi:
'Sayın Bakan’a kısa ve öz bir cümle söylemek istiyorum. Makamının adında şehir ve çevre geçen bir bakanın burada yapılacak kanalın Süveyş ile Panama ile paralel tutması… Yani ne diyeyim? Tanımlayacak laf bulamıyorum. Ben kaç kere davet ettim. Kaç tane panelimiz, briefingimiz, sunumumuz var, kaç tane davetimiz var kanal ile ilgili. İlgi duyup geldiler mi, temsilci yolladılar mı?
30’ya yakın bilim insanı raporlarını kitap haline getirdi, onu yolladım, dönüp ‘sayın İmamoğlu ne düşünüyorsunuz?’ dediniz mi sayın Bakan? Melen ile ilgili, Cumhurbaşkanı rahmetli Demirel, yanına DSİ Genel Müdürü’nü alıyor, yanına bakanını alıyor, şimdiki cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ı belediye başkanıyken ziyaret ediyor.'
'Cuma günü bana soruşturma yazısı geldi. Okuduğumda dehşete düştüm. Sayın Meral Akşener’e duyarlılığı için çok teşekkür ediyorum. Cuma günü ben bu yazıyı aldıktan sonra benim sayın Akşener’e bir ziyaretim oldu, çok üzüntülüydüm kendilerine bahsettim. Dehşet içindeydim.
İdare bütünlüğünü bozucu eylemde bulunduğumu iddia ediyor müfettiş. Tam 1 sayfa, bölücü devlet otoritesi tanımaz benimle ilgili imada bulunuyor. Hadi oradan sen kimsin ya? Bölücülük yapan kendisi. Bazıları ortaya çıkıp diyecek ki bölücülük yok, algı yapıyor falan…
Geçin bu işleri.
Kanal İstanbul projesi, bir seçim projesidir. Adı da çılgın proje. Tam 9 yıl sonra tartışmalı bir ÇED raporuyla gündeme geldi. ÇED raporuna ben dahil on binlerce İstanbullu vatandaş itiraz başvurusu yaptı.'
'17 Kasım'da İstanbul'daki toplam vefat sayımız 410, aynı gün bulaşıcı hastalıktan vefat sayımız 164. Sadece İstanbul'u söylüyorum. 18 Kasım toplam vefat sayısı 424 bulaşıcı hastalık sayısı 164. Dün toplam vefat sayısı 441'e ulaştı, bulaşıcı hastalıktan ölen toplam hasta sayısı 180.
Son 3 günde İstanbul tarihinde ilk defa 400'lü sayılar gidiyor. Geçen yıl Kasım ayında vefat sayısı 200, iki katını aşmış. 12 Mart- 19 Kasım arasında bizim bulaşıcı hastalıktan İstanbul'da ulaştığımız vefat sayısı 10 bin 681. Ben de feryat ediyorum hep birlikte 3 haftalık bir kapanma öneriyorum.'
'Sağlık Danışma Kurulumuzun cümlesi şöyle: Mümkünse ardışık ve geniş ölçekli olması gerekirken sadece hafta sonları ardışık uygulandığı, bunun dışında riskli gruplar için zaman sınırlaması hariç kesintisiz bir sınırlama tedbiri olmadığı görünmektedir.
Tam kapanma olmadığı sürece salgın için istenilen sonuç alınamayacak. Sınırlı tedbirler bu anlamda daha ciddi sorunlar yaratabilir. Biz milli ve dini bayramlarımızın denk geldiği zamanlarda 14-15 gün tatil yapmıştık. Alışığız yani işletmelerimizi kapatmaya. İnsanlarımızı yaşatacağız ekonomiyle ilgili sorunları aşacağız.'
Açıkçası Kanal İstanbul Projesine yapılsın diyen herkes gözümde vatana ihanet suçunu işler. Bunu da kolay kolay söylemem ama gerçekten öyle. Eskiden okumuştum bu iş nasıldır nasıl değildir, faydası nedir ne değildir diye de.. Oldukça rahatsız oldum durumdan. Her şeye evet dediniz belki ama umarım buna hayır diyebilirsiniz. Parti meselesi değil çünkü bu.
oy ile yapamadıklarını; kayyum ya da soruşturma ile yaparlarsa hiç şaşırmam
3 haftalık kapanmayı önerenlere çok küçük bir soru sormak istiyorum. Annemde ve babamda covid-19 pozitif çıktı. Ben, abim ve kardeşime de 2 hafta karantina verdiler. Getir metir de yok buralarda. Dışarı da çıkamıyoruz bize çöp atmaya bile çıkmayın dediler. 1 haftadır market alışverişini geçin temel ihtiyaçlarımızı karşılayamadık cidden çok merak ediyorum 3 hafta kapanmayı önerenler hiç bu durumlara düştü mü daha önce?