Erdoğan'ın tehdit olarak nitelediği müteahhitlere yönelik “2023'te bu ülkeyi Millet İttifakı yönetecek. Projeyi iptal edecek, garantiniz var mı” açıklamasının da arkasında olduğunu söyleyen İmamoğlu şöyle devam etti:
“Efendim, ‘vatandaşımız bizi affetsin', ‘eyvah ihanet ettik, aldatıldık' gibi cümlelerin geçmişte olduğu gibi gelecekte de bizim için hiçbir kıymeti yoktur. İnşallah birkaç sene sonra bu ülkenin yönetimi aklı başında derli toplu liyakat esaslı bir sürece kavuşacaktır. Bugün bu işin peşinde koşanlar; gelecekte af dilemeyle kurtulamayacaktır. Hukukun önünde hesabını verirler. Bugün bu işe para vermenin peşinde koşanlar ya da ‘ihaleydi, ne yapalım biz de almaya çalıştık' diyenler sadece basit bir şekilde süreçten sıyrılamazlar. Vatandaşın bu kadar karşı çıktığı bir meseleye hukukun önünde hesap verirler, ama ulusal ama uluslararası düzeyde. Sektörlere ben uyarımı yapıyorum. Bu uyarımı da İBB Başkanı olarak değil; vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak yapıyorum. Benim vatandaş olarak buna hakkım var” dedi.
İstanbul'un Avrupa yakasında 5 tane büyük tatlı su kaynağı var. Bu planlanan kanal 3 tanesinin (Küçükçekmece gölü, Sazlıdere barajı, Durugöl) içinden geçerek yok edecek. Daha birkaç ay önce istanbulun su sorunu yüzünden herkes telaş oluyordu, son birkaç ayki kar yağışları olmasa sorun çok büyyüktü. Avrupa yakasının su kaynağının 5 de 3 ünü yok etmenin mantığı nedir bu durumda allah aşkına.
Duymak istediğimiz sözler bunlar işte. İşsizlik, ekonomi, dolar, vergiler, zamlar almış başını gidiyor ama derdimiz Kanal İstanbul. Her şeye paraları var bir tek vatandaşa yok.
hukuk?