Üç kişiyi bırakın dört kişi bile oturduğumuz zamanlar oldu. Hala böyle okullar olsa da bizim zamanımızdaki gibi çok değil sayıları.Eğitim öğretim görebilmek için neler çektik neler be... 👊Şimdi 30 - 40 kişilik sınıflara kalabalık denebiliyor.Bazen sınıfa girdiğinizde acaba yanlış sınıfa mı girdim diye şüphelendiğiniz zamanlar olmuştur bu yüzden. 😊Sıranın kenarlarında oturmak için sıra arkadaşlarınızla küçük tartışmalar yaşamışsınızdır muhakkak.😊Üç kişi bir sırada oturmanın yazılı olmayan kurallarındandır bu. 😄Resim dersleri ise en büyük işkence. Küçücük sıraya 'hayvan boy' resim defterlerini sığdırıp resim yapılmaya çalışılmıştır.Kollarınız çarpmasın diye de iki büklüm yazı yazmaya çalışmışsınızdır.'Sağdakiler sağa, soldakiler sola dönsün. Ortadakiler de önüne baksın.!' repliğini hatırlarsınız. 😂Ya da arkana alırdın. Sırtınla sıra arasında ezilip, büzülürdü o çanta. 😅Ondan sonra da sıraya kim oturacak kavgası başlardı tabii. 😅Aynı zamanda iki çalışkan kız arasına bir yaramaz erkek oturtarak sınıftaki yaramazlık seviyesini aşağıda da tutmak istemiştir öğretmen. 😄'Kolunuuu çeeeeğğğk!' kavgaları olmazsa olmazıdır. 😁Sınıf 70 kişi, ders 40 dakika, öğretmen 5 dakikada sınıfa geliyor. Her çocuk için yarım dakika çok güzel bir süre değil mi?Öğretmen olmadığında yapılan gürültü bir uçağın kalktığı anda çıkardığı sese eşit olabilir bazen. 😅Biz doğru olanı yapsak da, yanlış yapan başkaları yüzünden yanmayı o zaman öğrendik işte. 😞