Dışarı çıktığımızda hem tişört ile gezen hem de montla gezen kişileri aynı anda görmeye başladığımızı göre yaz geliyor demektir! Bahar aylarının gelişiyle birlikte kapımızı çalacak bir diğer unsur da elbette alerji sezonu. İlkbahar ve yaz aylarında alerji şikayetleriyle ilgili bilmeniz gereken her şey bu içerikte!
Sıcak hava dalgalarının yurda girişiyle birlikte artmaya başlayan tek şey termometrelerin gösterdiği santigrat derecesi değil! Bu mevsimler alerjik reaksiyonların artış gösterdiği, şikayetlerin zirve yaptığı dönem olarak da öne çıkıyor.
Piknik, tatil, doğa yürüyüşü ve daha onlarca açık hava etkinliğiyle öne çıkan yaz ayları, aynı zamanda alerjen unsurlara da en çok maruz kaldığımız mevsim! Bu alerjen unsurların öne çıkanları ise başta polenler olmak üzere tozlar, küf mantarları ve haşereler.
Vücudumuzun bu alerjik unsurlara karşı en sık verdiği tepkiler arasında hapşırma, göz kaşınması, göz kızarıklığı, burun akıntısı gibi ömür törpüsü unsurlar mevcut. Özellikle art arda gelen hapşırık silsilesi hayattan bezmemize neden olabiliyor.
Bu reaksiyonlar kaygı, depresyon, uykusuzluk gibi şikayetlere de sebep olabiliyor.
Maalesef, yaz aylarıyla birlikte artış gösteren alerjiler sizi her yerde bulup kapı teslim hizmet sağlayabilir. Evlerde sıkça rastlanan alerjen unsurların başında toz akarları ve evcil hayvan tüyleri geliyor.
Örneğin, ağaç polenleri Şubat aylarında başlayıp Mayıs ayına kadar yoğunluk gösterirken yabani ot polenleri ise yaz aylarında daha fazla yoğunluk gösteriyor. Dolayısıyla belli sezonlarda alerji şikayetleri zirve yaparken belli dönemlerde daha hafif seyredebiliyor.
Alerjik hastalıkların genetik olabildiği biliniyor. Aile bireylerinizde alerjik hastalıklar bulunuyorsa siz de yüksek risk gurubunda sayılıyorsunuz. Elbette, bu durum alerjinin hemen ortaya çıkacağı ya da kesinlikle var olduğu anlamına gelmiyor.
Uzun süren hapşırık krizleri, çılgın gibi göz kaşınması ve daha onlarca alerjik reaksiyon yer yer hayattan bezdirebiliyor ancak bu tepkiler kader değil.
Alerjik reaksiyonların tedavisi mümkün. Bu tedavi yöntemleri genellikle antihistaminikler ve kortikosteroidler içeriyor.
Alerjik rahatsızlıkları olanların sıklıkla başvurduğu doğal çözümler arasında bal, probiyotikler, yeşil çay gibi birçok doğal gıda bulunuyor. Yine sıklıkla başvurulan bir diğer yöntem de çeşitli bitkisel yağlar. Elbette, bu gibi takviyelerin kullanımı için uzman görüşü almak sağlıklı olacaktır.
Düzenli spor yapmanın faydalı olmadığı tek bir konu yok! Alerjik reaksiyonların sağlıklı bir beslenme düzeni, stressiz yaşam ve düzenli spor ile kontrol altında tutulmaları ve etkilerinin azaltılması mümkün.
Alerjik rahatsızlıklara sahip olduğu ve alerjik tepkiler gösterdiği halde bunun farkında olmayan birçok insan mevcut. Alerjik reaksiyonlar çok şiddetli olmadığı sürece çoğu zaman geçmesi beklenip öteleniyor.
Alerjik reaksiyonu tespit etmek ve hangi etkenlere karşı hassas olduğunu bilmek, bu etkenlerden kaçınarak tepkilerin kontrol altında tutulmasını mümkün kılıyor. Doktora giderek yapacağınız bir alerji testi, şaşırtıcı sonuçlar ortaya koyabilir!
Alerjik rahatsızlıkları görmezden gelmek sık karşılaşılan bir sorun. Şikayetler başladığında bir uzmana danışıp tedavi görmek, yaşam kalitesini arşa çıkaracak sonuçlar almanızı sağlayabilir.
Solunum yollarında daralma, dudaklarda şişkinlik ve baş dönmesi gibi reaksiyonlar acil tedavi gerektirebilir. Bu gibi durumlarda aksatmadan hızla acil servislerden tıbbi destek alın.
''Görmediğimiz bir bu kalmıştı!'' dediğimiz pandemi sürecinden sonra maske takmanın kulağa hiç hoş gelmediğinin farkındayız. Yine de alerjik unsurlara sık tepki verdiğiniz yerlerde bulunmanız gerekiyorsa maske etkili bir çözüm olabilir.