Serkan Anılır, sosyal medyanın yeni yeni hayatımıza girdiği dönemde adını duyuran şaşırtıcı bir isimdi. Kendisini ilk Türk astronotu ve Japonya’nın süper beyni olarak tanıtıyor, başarı hikayeleriyle herkesi etkiliyordu. Japonya’da uzay fiziğinden NASA projelerine kadar birçok iddiayla dikkat çeken Anılır, medyada ve bilim dünyasında büyük bir hayran kitlesi toplamıştı. Ancak arka planda yalanlar zinciri vardı ve ortaya çıkan gerçekler herkesi şaşkınlığa uğrattı.
Almanya’da yüksek teknoloji üzerine yüksek lisans yaptığı, Tokyo’da uzay fiziği çalıştığı ve sekiz üniversitede profesörlük unvanıyla ders verdiği anlatılıyordu. Üstelik NASA’da çalıştığı, uzaya giden ilk Türk astronot olduğu ve JAXA’da, yani Japonya Uzay Havacılık Dairesi’nde başkanlık yaptığı iddia ediliyordu.
“Türk Bilim Adamının Uzay Asansörü: ATA” ve “Japonların Türk samurayı” unvanlarıyla haberlerde yer aldı. Sosyal medyada paylaştığı biyografisinde astronotluk eğitimi aldığını, olimpiyat şampiyonu olduğunu, NASA’da görev yaptığını ve Tokyo Üniversitesi’nde yardımcı doçent olduğunu belirtiyordu. Pek çok kişi de ona inanıyor, başarılarıyla gurur duyuyordu.
Tokyo’da görev yaptığı dönemde Anılır hakkında araştırma başlatıldı ve gerçekler birer birer ortaya saçıldı. Doktora tezinin yüzde 40’ının intihal olduğu anlaşıldı ve o, bunun sadece “basit bir hata” olduğunu savundu. Astronotluk iddiasına dayanak olarak gösterdiği fotoğraf ise NASA astronotu Richard J. Hieb’e aitti ve Anılır fotomontaj yapmıştı.
“O fotoğraf Houston’da eğlence için yapılmıştı, biyografime koymam hataydı” diyerek durumu geçiştirmeye çalıştı. Dahası, Japon Uzay Fiziği Departmanı diye bir birim yoktu, Illinois ve İTÜ mezunu değildi, aslında Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık bölümü mezunuydu. Tokyo Üniversitesi yetkilileri, “130 yıllık tarihimizde böyle bir olay yaşamadık” diyerek üniversiteyle ilişiğini kesti ve unvanlarını iptal etti.
“Japonları kandıran Türk” unvanını alarak tarihe geçti. Olayın ardından Anılır kelimenin tam anlamıyla sırra kadem bastı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. Şu an nerede olduğu ve ne yaptığı bilinmiyor. Geriye ise sosyal medyanın ilk zamanlarından kalan bu ilginç ve şaşırtıcı hikaye kaldı.
Ülke imajı açısından muazzam bir çalışma yapmış kendisi. Tebrik ediyoruz! Türkleri ülkelerine alma konusunda çekimser davranmaları boşuna değil Japonların.
Açıp bir internetten araştırma yapsalardı böyle olmazdı..
Gelişmiş ve çok az göçmen alan ülkelere, özellikle de Japonlara özgü bir saflık. (Bunun Japonca bir adı da vardır muhtemelen.) Etrafınızdaki insanların çoğu dürüst olunca, herkesi de öyle sanıp, en basit yalanlara bile kanıyorsunuz.