İlk Olay Yeri Fotoğrafçısı Alphonso Bertillon'dan Ölümün Soğuk Nefesini Ensenizde Hissettirecek Kareler

Ölseler de hala bir şeyler anlatmaya devam eden insanların fotoğraflarına hazır mısınız?

İlk adli tıp fotoğrafçısı olarak bilinen polis memuru Alphonse Bertillon, sadece ölü bedeni değil aynı zamanda bedenin etrafındaki tüm sahneyi; mermi kovanlarını, kan lekelerini, devrilmiş mobilyaları, kırık kapıları ve araştırmaya delil sağlayabilecek her şeyi fotoğraflamayı öneren ilk kişidir. Bunun yanında polis memuru, bugün bizim de özellikle filmlerden aşina olduğumuz, mug shot (Suçlunun önden ve yandan çekilmiş boy ve diğer fiziksel özelliklerinin gösterildiği fotoğraf) sistemini ilk kullanan kişidir.

Ayrıca fotoğrafta görünen ve Tanrı'nın Gözü olarak adlandırılan tripod sistemi de yine Alphonse Bertillon'a ait.

İçeriğimizdeki fotoğrafların hassas olabileceği uyarısını da yapmadan geçmeyelim.

Mösyö Falla 1905'te apartman dairesinin koridorunda uykusundayken öldürülür...

Fotoğrafın kenarında bulunan ölçekler aynı zamanda Bertillon'un 'Tanrı Gözü' tekniğinin bir parçası olma özelliğine sahip.

5 Mayıs 1903'te çekilen bu fotoğrafta yerde yatan talihsiz kadın ise Madam Debeinche'dir.

Paris'teki evinde öldürülen kadının saatler sonrasında çekilen fotoğrafında ortalığın oldukça dağıtıldığı ve kadının eklemlerinin doğal bir şekilde bükülmediği görülmekte.

Başka bir açıdan Madam Debeinche'in odası...

İçeride yaşanan boğuşma cinayetin korkunçluğunu daha da arttırmakta sanki.

Bu ürkütücü fotoğraf ise Julia Guillemot'a ait...

13 Mayıs 1903'te katledilen kadının feci bir şekilde can verdiği fotoğrafta bütün çıplaklığı ile gözlenmekte.

Bu ilginç fotoğraf da 1 Haziran 1905 Louvre'un bombalanmasından...

O gün Louvre Müzesi'nin iki önemli konuğu vardır; biri Fransa Cumhurbaşkanı Loubet diğeri İspanya Kralı XIII. Alfonso. Bir anarşist tarafından gerçekleştirilen bombalı saldırıda ne yazık ki fotoğrafta da görülen at hayatını kaybeder. Bunun yanında başka bir ölüm yaşanmaz.

Tanrı Gözü tekniği ile çekilmiş bir fotoğraf daha...

Bu sefer maktülün ismi Madam Veuve Bol, öldürüldüğü tarih ise 25 Mart 1904. Sanki yaşlı kadın öldürülmemiş de uyuyor gibi öyle değil mi?

Yine Madam Veuve Bol; ama bu sefer başka bir açıdan.

Bu ürkütücü fotoğrafları çekmesinin yanında bir de 'batıl inançlılarla' uğraşır Bertillon; zira onlara göre ölülerin fotoğraflarını çekmek hem saygısızlıktır hem de uğursuzluk getirir.

Bertillon bu fotoğrafa şöyle bir not düşmüş, "Kurban tarafından tutulan bıçak, olayın intihar olduğunu gösteriyor."

Ancak gerçeğin hiç de öyle olmadığı ortaya çıkar. Yapılan soruşturma sonucu Mademoiselle Ferrari'nin katili sevgilisi Mösyö Garnier çıkar.

Bu da tarihi belli olmayan bir gömülmüş ceset vakasının fotoğrafı...

Ceset nerede mi? Lütfen fotoğrafın sağ alt kısmına daha dikkatli bakın.

İki cinayet daha...

Soldaki fotoğrafta talihsiz kadının evinde bir şeylerin arandığını ve çalındığını neredeyse tahmin edebiliyoruz gibi, sağdaki fotoğraf ise bir otel odasından. İkisinin de tarihi 1903...

Madam Tusseaux evinin koridorunda çaresizce yatmakta, tarih 15 Mayıs 1902...

Fotoğrafların tarihlerinden de anlaşılacağı üzere 20. yy.ın başında oldukça ünlenen Bertillon, milyonlarca hayranı olan Sherlock Holmes kitaplarından 'The Hound of the Baskervilles' de isim olarak da olsa kendisine yer bulur hem de şöyle bir nam ile, 'Suçlular konusunda Avrupa'nın en yetenekli ikinci insanı' birinci zaten kurgu karakter Holmes...

Burada ise Bertillon, bir kadavrayı otopsiye girmeden önce fotoğraflamakta.

Bütün işlerini ölçümler üzerine kuran Bertillon, görüldüğü üzere antropometriyi adli tıp için oldukça önemli görüyor. Parmak izi teknolojisi ile birlikte bir devrim yaşayacak olan adli tıp, erken devrimini ise 19. yy.ın sonunda Bertillon ile yaşar. Bütün dünya polislerinin Fransız polisine kıskançlık ile bakmaları bir tarafa bu teknikleri öğrenmek için Paris'e akın etmeleri kaçınılmaz olur. Bir Fransız kraliyet polisi ise bu durumu şu şekilde özetler, 'Paris, polislerin Mekke'si oldu; Bertillon ise peygamberleri.'

Dreyfus Davası ve Bertillon...

Her ne kadar Alphonso Bertillon adli tıpta öncü sayılsa da grafoloji (el yazısı bilimi) konusunda yaptığı hata ile Yüzbaşı Alfred Dreyfus'u hapse mahkum ettirir. Tarihe Dreyfus Davası olarak geçen hadise, Almanlara bilgi sızdıran imzasız bir mektubun Yüzbaşı'nın el yazısına benzer bir yazı ile yazılmış olduğu iddiası ile başlar ve 1894-1906 arasında Fransa'yı oldukça meşgul eder. Hatta Emile Zola'nın dahi Yüzbaşı lehinde gazetelerde yayımlattığı mektuptan ötürü mahkum edilmesi ile garip bir hal alan olaylar silsilesi Dreyfus'un beraati ile neticelenir. Bertillon'un hatasını ortaya çıkaranlar ise Poincare'nin de içlerinde bulunduğu dönemin ünlü matematikçileridir.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Hala Yaşadığı İddia Edilen ve Öldükten Sonra Bile Albüm Çıkaran Ünlü Rapçi Tupac'in Suç ve Sanatla Dolu Hikayesi
Karısının Cinsiyet Değiştirme Operasyonu İçin Banka Soyan Fedakar Hırsız: John Wojtowicz
Kadınlar Üzerinde Anestezi Uygulamadan Deney Yapan Acımasız Bir Doktor: J. Marion Sims

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Kızılcık Şerbeti'nin Görkem'i Özge Özacar'dan Pembe'nin Osmanlı Tokadına Yanıt
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR
Pasif Kullanıcı
30.06.2020

gece nasıl uyuyordu acaba

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ