Rönesansın doğum yeri, Toscana'nın başkenti, Kuzey İtalya'nın incisi Floransa'ya gidiyoruz, tabii ki turist olarak. Arno Nehri'nin çevresinde kurulmuş Floransa, İtalyan Rönesansı'nın ve Rönesans'ın en önemli sanatçıları Leonardo da Vinci ve Michelangelo'nun da doğum yeridir. Bu kısacık ön bilgilerle Floransa 101'e başlayabiliriz, haydi sevgili turistler!
Floransa'ya yaklaşık 10 km uzaklıktaki Peretola Havalimanı'na inebileceğiniz gibi Pisa ve Bologna Havalimanları'nı da kullanabilirsiniz zira her iki şehirden trenle Floransa'ya yolculuklar Bologna üzerinden yarım saat Pisa üzerinden ise 1 saat civarında sürüyor ki bu süreler Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan Taksim'e gelmekten çok daha kısa olacağı için tercih edilebilirler. Hangi havalimanını seçeceğinizi size bırakıyoruz ve biz sizi Floransa'nın merkez tren istasyonu Santa Maria Novella'da karşılıyoruz.
Floransa nispeten küçük bir şehir olduğundan bölge, mahalle fark etmeksizin şehir merkezi olmak kaydıyla her yerinde kalabilirsiniz. Gezdikçe göreceksiniz ki hemen hemen her yere yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Yorulduğunuzda durup açık hava müzesini hiç de aratmayan bu güzel şehrin sokaklarında soluklanabilirsiniz.
İlk durağımız Floransa'nın simge yapısı, alacağımız tüm magnetlerin öznesi Duomo Katedrali olsun istedik ki dönüşte magnetleri sahiplerine verirken 'abi bi de gerçeğini görün' ile başlayan cümleleri kurabilelim. Santa Maria del Fiore olarak da bilinen Duomo 1296-1436 yılları arasında inşa edilmiştir. Çan kulesinin inşasına Rönesans'ı başlatan ünlü sanatçı Giotto başlamış ünlü kubbesini ise Brunelleschi tamamlamıştır. Bu kubbe de yine Rönesans mimarisinin ilk önemli örneklerindendir ve gerçekten çok ama çok heybetlidir. Altında durun, yukarıya bakın, hayran olun, herkes oluyor. İsterseniz Duomo'dan sonra Rönesans döneminde tüm şehirlerdeki kubbelere ilham olmuş kubbeye daracık merdivenlerden çıkıp şehre tepeden bakıp, manzaraya karşı fotoğraflar çekip turistliğin hakkını da verebilirsiniz.
Duomo'dan çıktıktan sonra durağımız bizi hiç yormayacak, hemen karşısındaki Aziz Giovanni Vaftizhanesi. Katedral meydanında bulunan bu sekizgen vaftizhanede Dante Alighieri'nin yanı sıra Rönesans liderleri ve Floransa'nın önceleri en etkin sonraları ise hükümdarı olan Medici ailesi üyeleri ve pek çok sanatçı vaftiz edilmiştir. Bu önemli bilgiden hemen girişte bahsederseniz yanınızdakileri etkilemeniz garantidir. Bir de vaftizhanenin Pisano ve Ghiberti imzalı kapılarından ve bu kapılardaki hikayelerden bahsederseniz size rehber muamelesi yapabilirler.
L şeklindeki bu meydan biz 101 sınıfı için bir hayli önemli, zira bu meydanın sağında solunda 101'i bitirmemiz için görmemiz gereken tam 3 yapı ve 1 heykel var! Öncesinde hepsine şöyle toplu bir bakış atmak biraz sindirmek için oturmak isterseniz meydanda dinlenebileceğiniz birçok kafede mevcut.
Üzerinde bulunduğunuz Signoria Meydanı'nın bir diğer adı da Vecchia Meydanı'dır sevgili turistler ve bu isim tahmin edebileceğiniz gibi Medici ailesinin eski sarayının bu meydanın önünde olmasından kaynaklanmaktadır. Madem öyle ilk durağımız bu 'eski' saray olsun. Önceleri Floransa Şehir Devleti yönetim binası olan yapı daha sonra Medici ailesinin yönetim merkezi olmuştur. İşte sizi yine ekibinizin gözdesi yapacak bir bilgi: yapının yanındaki kulede iki hücre bulunuyormuş ve Medici ailesinin en önemli üyesi Cosimo de Medici de bu hücrelerde 1435 yılında yatmış! Şimdi artık yapının devasa salonlarına hayretle bakarken ağzınız açık bile kalsa coolluğunuz bakidir merak etmeyin turistler.
Palazzo Vecchio'dan çıktınız. Sizi hemen Loggio dei Lanzi'ye alalım. Açık kemerleri ardındaki muhteşem heykellere bakın. Hikayelerini biliyorsanız anlatın, bilmiyorsanız gördüğünüzden bir şeyler uydurun mutlaka bir bölümü tutacaktır. Tutmazsa bu bilgi işinize yarayabilir, bu kemerli yapı Floransa halkı tarafından o kadar beğenilmiş ki; zamanında Michelangelo tüm meydanı kaplamasını önermiş. Bu açık hava heykel galerisinden çıkarken ve hazır Michelangelo'dan da bahsetmişken, meydanda bulunan ünlü Davud heykelinin kopyasının önüne gidelim.
Orijinali Accademia dell'Arte del Disegno'da bulunan 5.17 metre yüksekliğindeki ünlü heykelin bir kopyası Piazza della Signoria'da, bir kopyası ise yine şehirdeki Michelangelo Tepesi'ndedir. İşte sizi bir adım daha öne geçirecek bilgi. Herkes Piazza della Signoria'daki tek sanırken siz çoktan 'advanced' seviyesine çıktınız bile. Gerçekten de 'advanced'de hem Accademia'ya hem de Michelangelo Tepesine çıkacak görülmemiş Davud bırakmayacaksınız.
Dünyanın en eski ve en ünlü sanat müzelerinden biri olan Uffizi'de yine Floransa'nın en önemli ailelerinden, her adımda isimlerini duyacağımız, en ünlü sanatçılara hamilik, Floransa'ya yöneticilik yapmış Medici ailesinin sanat koleksiyonu sergilenir. Bu koleksiyon sanat tarihinin, özellikle Rönesans ve Barok sanatın en önemli örneklerini, Botticellileri, Tizianoları, Michelangeloları, Caravaggioları, Raffaelloları bünyesinde barındırır. Ünlü Venüs'ün Doğuşu isimli tabloyu da burada canlı canlı görebilirsiniz.
Ponte Vecchio yani Eski Köprü'ye gidiyoruz şimdi ve yukarıdaki espriyi yapmazsak 101'i bitiremiyoruz. Üzgünüz o şarkı söylenecek arkadaşlar. Arno Nehri üzerinde bulunan Ponte Vecchio üzerindeki küçük küçük hediyelik eşya dükkanlarını dolaşabilirsiniz. 14. yüzyılda yapılmış bu köprünün 2. Dünya Savaşı sırasında bombalanıp yıkılan diğer tüm Floransa köprüleri aksine dimdik ayakta kalmasını da önemli bir bilgi olarak aklımızın bir köşesinde bulunsun.
Floransalı bankacı Luca Pitti'nin evi iken 1549'da Medici ailesi -evet yine Mediciler- tarafından satın alınan ve yönetim rezidansı haline gelen bu saray, daha sonraları ise Napolyon'un hükümet üssü olarak kullanıldı. 2. Vittorio Emmanuel ise sarayı ve içindekileri halka açarak, halkın gönlünü kazandı. İşte sevgili turistler sarayımızın hikayesi bu. Şimdi 32.000 metrekare ile Floransa'nın bu en büyük müzesini gezmek, tadını çıkarmak size düşüyor. 'Advanced Floransa'da görüşmek üzere.
bunları gördükçe gidesim geliyo ama hayaller floransa gerçekler manisa be abi
Dan Brown'un Cehennem kitabını okuduktan bu yana gitmek istediğim yer.
Güzel bir anlatım olmuş, benzer paylaşımları görmek çok hoş olurdu.