Behzat Ç. ve Aile dizilerindeki performansıyla hafızalara kazınan Canan Ergüder, bu kez setlerden değil sokaktan gelen bir hikayeyle gündemde. 2021 yılında meme kanseri teşhisi konulan ve uzun bir tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuşan Ergüder, bir programa katılarak yolda tanıştığı bir hayranıyla yaşadığı yüzleşmeyi anlattı.
İşte detaylar...
Ergüder, sadece performansıyla değil yaşadığı zorluklarla da pek çok kişiye ilham kaynağı oldu. 2021 yılında meme kanseri teşhisi alan Ergüder, bu haberi 80 kişilik bir set ortamında almış, ama o süreçte isteği üzerine tek bir kelime bile dışarı sızmamıştı. Saçlarını kaybedeceği tarihi öngörüp yapımcılara “o zamana kadar çalışmak istiyorum” diyerek setteki görevine devam etmişti. Oğlu ve eşi Kenan Ece’nin desteğiyle bu zorlu dönemi geride bırakan Ergüder, “Hayatımın en büyük haberi kanserdi. Ama set ekibim beni ayakta tuttu” sözleriyle o günleri anlatmıştı.
“Yendim bitti diyenlere kıl oluyorum” diyerek kanserin psikolojik etkisinin sürdüğünü anlatan Ergüder, hâlâ altı ayda bir kontrole gidiyor ve her seferinde “panik atak geçiriyorum” diyor. Şimdilerde sağlığına kavuşmuş olsa da, “Kendim için daha fazla şey yapmaya çalışıyorum, spor yapmak zorundayım. Çünkü ipin ucunu bıraktığım an gerileme başlıyor” ifadeleriyle sürecin hâlâ devam ettiğini anlatıyor.
Yorucu bir günün sonunda, sokakta bir basamakta pazar torbalarıyla otururken, tanımadığı bir genç yanına gelip telefondan 15 yıl önceki Behzat Ç'den bir fotoğrafını gösterdiğini ve “Abla bu sen misin?” diye sorduğunu anlatan Ergüder,
“Dedi ki abla sen burada bambaşka bir şey misin ya. Ben de dedim ki eee yani şu an çok bambaşka bir şey değil miyim dedim. O da hayır değilsin dedi. Ben böyle peki dedim eyvallah abi dedim yani ne diyeyim ki ben sana daha başka. Ondan sonra gitti. Eee yani içimden söyledim herhalde fotoğraf çektirmek istemeyecek diye. Bakıyorum sadece ona. Çünkü çektirmek istese bu sefer başka bir tarafımla karşılaşacaktı o sırada benim.” dedi.
“Akşamına eve geldik. Ertesi sabah Instagram'dan bana bir mesaj geldi. Abla ben bütün gece uyuyamadım. Seni kırdım mı? Özür dilerim diye. Ben de ona böyle bir mesaj döşedim. Ben sadece seni aslında güldürmek istedim o sırada yorgun ve üzgün görünüyordun gibi bir şey söylemiş bana. Bana gönül koymadın umarım diye yazmış. Ben de koydum diye başladım. Öyle, ama kendisini affettim şu an. Ben dedim ki, en azından bana bu mesajı yazdığınız için ruhunuz tamamen kayıp olmamış.”
Tamamen hadsizlik. Sokakta kendi halinde oturan kadını gidip üzmek ne ya? 15 yıl önceyle kendi aynı görünüyor muymuş bakalım? Üstelik kadın kanser atlattı, kimbilir neler çekti…
Ananda eskiden kızdı deseydin keşke savcım… Biz bir değişiklik göremedik sadece saçlar kısalmış 👌👌
Herkese istediği her şeyi yazabileceğini düşünen insanlar dolu çevremiz. Bu cesareti nereden alıyorlar anlamak mümkün değil.