Erzurum'a gidildiği zaman yenmeden dönülmeyen bir lezzet olan cağ kebabı, eski zamanlarda yalnızca düğünlerde ve şölenlerde sunulan lüks bir yemekti. Peki, bu güzide yemeğimizin tarihi nerelere kadar dayanıyor?
Erzurum'a gidildiği zaman yenmeden dönülmeyen bir lezzet olan cağ kebabı, eski zamanlarda yalnızca düğünlerde ve şölenlerde sunulan lüks bir yemekti. Peki, bu güzide yemeğimizin tarihi nerelere kadar dayanıyor?
Önceden terbiye edilmiş etin yatık bir şişle odun ateşinde pişirilmesi şeklinde hazırlanan yemek, bundan yıllar öncesinde bir düğün yemeği olarak yalnızca özel günlerde yapılıyordu.
Ahbap kebabı, cağ ismi verilen yassı şişlerle servis edildiği için zamanla ismi cağ kebabı olarak kalıyor.
İsminin nereden geldiğini öğrendiğimize göre şimdi de bu kebabın nasıl ortaya çıktığına bakalım!
Kıpçak Türkleri'nin 300 yıl boyunca dost sohbetleri ve düğünlerde özel ikram olarak sunduğu yemek, Evliya Çelebi'nin seyahati esnasında ona da ikram ediliyor ve kitabında bu konudan Deşt-i Kıpçak (Kıpçak Bozkırı) olarak bahsediyor.
O zamanlar yapılan bu yemek gerçekten günümüzdeki cağ kebabı mı bunu net olarak bilmesek de tarif edilene göre uzmanlar cağ kebabı olduğunu düşünüyor.
Tatari, Kıpçak yöresine ait bir ifade olduğu için cağ kebabı ile Kıpçakların yaptığı kebabın aynı olduğu düşüncesi ortaya çıkıyor.
Oğlak veya kuzu etinden yapılan cağ kebabında ilk olarak hazırlanan parça etler; soğan, tuz ve karabiber ile birlikte iyice yoğrulur ve dinlendirilir. Etler dinlendikten sonra her biri yassı bir şişe dizilir ve yatık biçimde odun ateşinde pişmeye başlar. Pişen yerler başka bir yassı şişe saplanır ve döner bıçağı yardımıyla kesilir. Kesilen parça ızgarada biraz daha pişer ve servis edilir.
İzmir'de Gıda çarşısında Cem usta var. "Erzurum Cağ Kebabı" dükkanın ismi. Tavsiye ederim. Mutlaka deneyin.