Hayatınızın dizisi olacağından eminsinizdir, bölümleri peş peşe izlemeden edemezsiniz ancak sonraki sezonlarla birlikte dizinizi tanıyamaz olur, yarıda bırakmayı bile düşünürsünüz. İşte bu diziler de bu konuda en çok muzdarip olunanlar arasında.
Ne vardı sanki bu kadar bozacak?😔
Belki de bir neslin izlemeye başladığı ilk yabancı diziydi. Her karakteri ayrı sevilirdi, üstelik kötülük için ant içmiş Sylar bile.
Şahane bir ilk sezonun ardından, daha 2. sezonla birlikte uçurumdan yuvarlanır gibi yuvarlanıp gitti. 3. sezonda tahammül sınırlarını zorladı, 4. sezonunu izleyen kaldı mı meçhul. 😒
Yıllar sonra Heroes: Reborn çekilse de o ilk sezonunun yanına yaklaşılamayacağını bir kez daha gördük.
İlk zamanlarındaki repliklerin her biri aforizma niteliğindeydi. Karakterleri deseniz ayrı efsaneydi; Çakır, Elif, Testere Necmi, Laz Ziya diye gider bu liste. Şimdi 'boka sarma'nın sözlük karşılığı oldu ne yazık ki.
Her sezonda farklı jenerasyon getirme modası kimin aklına geliyorsa bir çuval inciri berbat etmede üstlerine yok. Mis gibi bir diziyi bambaşka oyuncularla ne hale getirdiler. 😔
Çok sevdiğiniz romanın uyarlaması diye başlıyorsunuz, beklediğinizden çok daha iyi çıkıyor ancak birkaç bölüm sonra sanki birileri 'Dizi nasıl olsa tuttu, çok kasmayın' demiş gibi senaryolar ortaya çıkıyor. Sonra da tahammül edilemeyecek bölümlerle vaktinize de beklentilerinize yazık oluyor tabii.
DC evreni ne sinemada ne de televizyonda tutunamıyor. E böyle baştan iyi başlayıp sonra sapıtırsa tutamaz tabii.
'Lost bozdu be abi' diye bir deyim ortaya çıktı, daha ne olsun! Bir de finali var ki bahsedip sinirleri zıplatmayalım hiç.
Yine de her zaman efsaneler arasındaki yerini koruyacak.
Yapımcısı J.J. Abrams olan dizilerin boka sarma gibi bir alışkanlığı vardır. İnanılmaz etkileyici bölümlerle ilerledikten sonra sezon sonuna doğru saçmaladı ve 2. sezonunu göremeden yayından kaldırıldı. Yine de en azından 2. sezonu görsek fena olmazdı, orası ayrı.
Öyle aşırı bir boka sarma durumu yaşanmasa da ilk sezonlarını fena halde özlüyoruz. Hani şu her bölüm farklı olayın ele alındığı bölümler. Sonraları ana hikayeye fazla kaptırınca dizi sallanmadı değil. Şu sıralar toparlandığı söylenebilir, bu haliyle bile ömür boyu izleriz.
Sarsıcı bir ilk bölümün ardından birbiri ardına vasat bölümlerle yayınlandı. 'Ne olacak acaba?' sorusuyla izlemeye devam ederken diziyi tamamlayabilmek büyük sabır gerektiriyordu ki izleyicisinin yarısını çoktan kaybetmişti bile.
Kusursuz bir yerli dizi izlemenin gururunu yaşarken sonraları dramı aşırı abarttılar. Bir sezon daha devam etse Küçük Emrah filmlerinden farkı kalmayacaktı.
Diziye başladığınızda 'Bu bildiğin ergen dizisiymiş' diyorsunuz ancak birkaç bölüm daha izlediğinizde kendinizi kaptırıyorsunuz. 1. sezonun sonları ve 2. sezonun başlarında hikayenin yaratıcılığına hayran kalıyorsunuz. Öyle böyle derken 7. sezona geliyorsunuz ve ta ta ta taaa; baş karakterimizi göremez oluyoruz. Allah'ınızdan bulun e mi! 😕
Dizi çok izleniyor diye 'tadında bitirme' olgunluğuna ulaşamamanın en güzel örneklerinden.
Charlie Sheen gitti, Ashton Kutcher geldi. E daha ne olsun!
İki başrol oyuncusunun da yıldız isimlerden oluşmamasına rağmen konusuyla, müzikleriyle, oyuncuların uyumuyla keyifle izlenen bir romantik komediydi. Ama bizim Türk dizileri malum, en fazla 20 bölüm iyi kalabilme huylarından vazgeçemiyorlar. Sanki bir anda pilleri bitiyor. Şimdilerde ise klişeden geçilmez oldu.
Diziyi Nathan öncesi ve Nathan sonrası diye ayırmak lazım. O ilk zamanlarının tadı bir daha geri gelmedi.
İlk sezonu tam anlamıyla efsaneydi. Çok da güzel bir konusu vardı, inanılmaz zekiceydi. Üstelik bilimseldi. Ama ne var ki bu konuyu dallandırıp budaklandıramadılar, sonrasında da sürekli kendini tekrar eden bir dizi izler olduk.
O şahane jenerik başladığında çekirdeğimizi alıp keyifle izlemeye koyulurduk, reklam çıktığında her an başlar diye kanalı bile değiştirmezdik. Sonra gel zaman git zaman derken dizide kim kimin nesi oluyor anlaşılmaz bir hale geldi ve o eski bölümlerin yerinde kavak yelleri esmeye başladı. 😔
Ve tabii ki Game of Thrones... 8 yıllık serüven bu yıl son buldu. Önceki 7 sezonun her bölümünde bizi şaşırtan, izleyiciyi resmen ekrana kilitleyen Game of Thrones'un son sezonu çok eleştirildi hatta yeniden çekilmesi için imza kampanyası bile başlatıldı.
Hâlâ dizi tarihinin en iyilerinden olduğunu söylemek lazım tabii...
Sherlock'u 'hala' bekleyenler için 1 dakikalık saygı duruşu...
idolum Kavak yellerinde Aslı tüm dizi boyunca gezdi tozdu tek kitapla Tıpı bitirdi -.-
bkz: tüm türk dizileri