Bunun ne kadar güçlü ya da havalı bir insan olduğunuzla alakası yok sevgili dostlar. Hepimiz zaman zaman kendimizi unutup, tüm hayatımızı birlikte olduğumuz insana odaklıyoruz. Ama uzun vadede bu durumun şöyle can sıkıcı getirileri de olmuyor değil...
'Bana bağırdı ama ne yapsın o da çok fazla stres altında', 'Beni çok fazla kısıtlıyor ama sevdiğinden yapıyor, ne yapsın' gibi bahaneleri kafanızın içinde çok fazla döndürüyorsanız, siz de bu insanlardan biri olmaya başlamışsınız demektir sevgili dostlar. Elbette her ilişkide karşı tarafa belirli bir ölçüde tolerans göstermek gerekir fakat kimi zaman bu tolerans sınırları aşabilir. E o sınırın nerede olduğuna da karar verecek olan elbette sizsiniz...
Eğer onun hangi etkinliklere katıldığı, kimin fotoğrafını beğendiği, hangi arkadaşlarıyla dışarı çıktığı hayatınızın birincil meselesiyse, siz de ilişkisi için gereğinden fazla çaba gösterenlerdensiniz a dostlar. Kafanızdan, 'Kaç saattir yazmadı, neden yazmadı?' ya da 'iki gündür arıyordu, bu gün neden aramadı?' gibi sorular bir an olsun eksik olmaz ve bu durum bir süre sonra yorucu olmaya başlar. Rahat olmak lazım. Bir şey yapacağı varsa zaten yapar ve bu er ya da geç ortaya çıkar...
Eğer biriyle bir ilişkiye girdiyseniz, o insanın sizi siz olduğunuz için sevmesi gerekir sevgili dostlar. Onun ilgi ve sevgisini kazanmak için devamlı bir şeyler yapmanız gerektiğini hissediyorsanız, ya siz yanılıyorsunuzdur, ya da o insan sizin bu şekilde hissetmenize sebep oluyordur. Eğer birincisiyse, bu durumu aşmak için kendi davranışlarınızı analiz etmeniz ve ilişki için sarf ettiğiniz çabanın dozunu ayarlamanız gerekir; yok eğer ikincisiyse de, belki de aranızdaki çok da sağlıklı bir ilişki değildir. Dost acı söyler...
Onu hayatınızdaki her şeyin üstünde tutar ve vaktinizin çoğunu onunla iletişim kurmaya harcarsanız, bu hem sizi hayattaki diğer şeylerden alıkoyar; hem de karşılığında onun aynı fedakarlığı yapmadığını gördüğünüzde kendinize kızmanıza sebep olur. Bazen siz, onunla buluşmak için zor olsa da vakit yaratırsınız fakat o, sizi hayattaki diğer sorumluluklarının önüne koymaz ve bu durum bir süre sonra ilişkide devamlı talep eden taraf olmanıza yol açar.
Eğer ilişkinin henüz başlarındaysanız, bu durumu o kadar da sıkıntı yapmaya gerek yoktur sevgili dostlar. Çünkü ilk başlarda herkes biraz rol yapar, kendini belirli bir şekilde tanıtmaya, bir imaj yaratmaya çalışır... Fakat ilerleyen zamanda hala devamlı onun hoşuna gidecek davranışlar göstermek için kasıyorsanız, bu durum sizi karşıdakinin gözünde değersiz kılabilir. Kişiliğiniz açısından da zararlıdır bu: Bir süre sonra ben o muyum, bu muyum karıştırmaya başlarsınız. Bizden söylemesi...
İlişkiniz için çok fazla çaba sarf etmek, bir süre sonra kendinize değer vermemeye başlamanıza sebep olur. Onun ilgisini kazanmak için devamlı çaba göstermek; onun isteklerini birinci plana alıp kendinizi unutmak, bir süre sonra onsuz yapamayacak bir duruma gelmenize sebep olur. Bir ilişkide en önemli şeylerden bir tanesi olan güç dengesini bu denli sarsarsanız, mutlu bir son hayali suya düşebilir maazallah...
Tamam, bir ilişki içindesiniz fakat hayatınız ondan ibaret de değil... Her ikinizin de odaklandığı bir takım işler, ilgi alanları olması gerekir. Bunları daima ilişkinizin önünde tutun demiyoruz elbette fakat, tam tersini yapmak da oldukça tatsız sonuçlar doğurabilir. Eğer onun istediği zamanda yanında olamazsanız size olan ilgisini kaybedecek filan değildir. Eğer kaybedecekse de canınızı sıkmayın; salın gitsin...
Onun kötü özelliklerini kabul ettiniz, size ilgi göstermesi için çabaladınız, onu hayatınızın merkezine oturttunuz ve bunların hepsini çok sevdiğiniz için yaptınız... Muhteşem bir ilişkiye sahip olmak istiyorsunuz ve bunu elde etmek için de daha fazla çabalamanız gerektiğine inanıyorsunuz. Peki bu çabanın getirisi olacak o muhteşem ilişkiye tam olarak ne zaman kavuşacağınızı düşünüyorsunuz?
Onun davranışları üzerine bu kadar fazla düşünmek bir süre sonra gerçeklikten kopmaya kadar götürür insanı a dostlar. Devamlı yan yana, kol kola olmak ya da sevildiğinizi her gün duymak zorunda değilsiniz. En ufak bir mimiğinden bile anlam çıkarmak yerine kafanıza takılan şeyleri ona direkt sormanız hem sizin için, hem de ilişkiniz için daha faydalı olacaktır. Sorun, cevabını alın ve ötesini çok da fazla düşünmeyin...
Siz zaten birlikte olmaya karar vererek birbirinize söz vermişsiniz. Bu saatten sonra ona güvenebilmek için çırpınmanıza, ağzından geleceğe dönük sözler almanıza çok da fazla gerek yok... Elbette her ilişkide zaman zaman verilir bu sözler, insanı rahatlatır, güven duygusunu geliştirir; fakat devamlı onaylanma ihtiyacı içerisinde olmak hem sizi yorar, hem de bir süre sonra verilen sözlerin bir anlamı kalmaz.
çok çaba sarfetmişim salak ben
Aşığız be aşık napalım... Böyle olmamızı sağlayan kalpsizlerin Allah belasını verecek!
zamanında böyle yapınca en derin hayalkırıklıklarınıda yaşıyo insan :)sağlık olsun ne diyelim