Her ilişkide cicim ayları yaşanır. Bitmek bilmeyen romantik dakikalar, çevrenizdeki insanları kıskandıracak öpüşmeler koklaşmalar, birbirinizin gözünün içine bakmalar... Tüm bunlar ömür boyu sürsün isteriz ama nasıl ve neden olduğunu anlayamadığımız bir şekilde bu muhteşem yaşantılar yalnızca birkaç ay sürüyor. Birbirimize tutamayacağımız sözler vermekte üstümüze yok zaten. Hem beklentiyi de yükseltiyoruz böyle yapınca. Sevgilisine 'beni seviyorsan hadi camdan atla' diyecek hale geldi insanlar.
Ne yazık ki bunu söyleyen insanların çoğu, bir süre sonra, yıl dönümü, doğum günü gibi unutulması kabul edilmeyecek özel günleri bile unutuyor. Bari gelirken bahçeden bi çiçek koparsaydın ya
Birbirinize öyle alışıyorsunuz ki, ilişkinin bir süre sonra sıradan bir şekilde ilerlemesi kadar normal bir şey yok aslında. Hangi yemeği sevdiğini, sabahları kaç dilim ekmek yediğini, çaya kaç şeker attığını bilmek sizi sıkıcı değil güçlü bağları olan bir çift yapar. Bu yalana hiç gerek yokmuş aslında değil mi?
Elbette sevgiliniz hayatınızdaki pek çok insandan önemlidir fakat birkaç ay sonra erkek arkadaşlarınızla maç izlemek için sevgilinize yalan söylemek istemiyorsanız en başta dürüst olmanızı öneririm.
Her ne kadar bu cümlenin gerçek olmasını diliyor olsak da aynı cümleyi kuran adam birkaç ay sonra sizi makyajsız görünce 'aşkım neyin var hasta mısın' diyebilir.
Ben sana güveniyorum aşkım sen de bana güven. Güvensiz ilişki temeli sağlam olmayan binaya benzer diyen sevgiliniz bir bakmışsınız e-devlet şifrenizi bile isteyecek hale gelmiş.
En gereksiz yalanlardan biri de bu. Dışarı çıkıp eğlenmenin nesi kötü yahu? Tabi ki her gece evin yolunu unutacak kadar dağıtmayın kendinizi ama birlikte dans gecelerine gitseniz fena olmaz mıydı?
Bu cümleyi kurduğunu duyduğum son erkek, ismini bile ilk kez duyduğum bir ülkenin ikinci lig maçlarını takip ediyordu.
Gülüp geçin bu cümleye. Siz lavaboya gittiğinizde telefonunuzu alıp tüm mesajlarınızı okuması, arama geçmişinizi incelemesi ve hatta galerinize göz gezdirmesi yakındır.
İlişkinin başlarında dürümü soğansız yemek, ay ben kelle paçadan nefret ederim demek, pizzayı çatal bıçakla yemeye çalışmak hepimizin yaşadığı şeyler. Kasmayın kendinizi. “Usta bize iki soğanlı dürüm” demenin rahatlığını yaşayın
Haklı. Uzun bir süre o günaydın mesajları hiç kesilmez. Sonra bir bakmışsınız bırakın günaydın mesajını attığınız mesaja cevap almanız bile saatler sürüyor.
Erkekler gerçekten mutfakta tek bir yiyecekte uzman olabiliyorlar. Krep, menemen, omlet gibi basit tatlarda oldukça iyiler. Fakat bunu yaparken mutfağı savaş alanına çevirdikleri için bir daha yapmamalarını sağlıyoruz. O mutfağı toplamaktansa bir ömür kahvaltı hazırlamayı tercih edersiniz.
Hmm. Sanata ilgisi olan birikim sahibi bir erkek fakat nasıl olduysa sevgili olalı 5 ay oldu ama sanata en yakın yaptığı şey internetten korsan film indirmek oldu
Giydikten sonra nasıl olmuş diye sorduğunuz tüm eteklere “hangi etek” diye cevap vermesine çok az kaldı. Mini eteklerinizle vedalaşmaya başlayın.
1 yıllık ilişkide sadece bir kez sizin zorlamanızla çiçek alacak erkeğin en tatlı
yalanıdır bu. O aldığı çiçeği de taşımaktan utandığı için çantasında veya bir
poşette getirir size
(üç ay sonra birbirlerini parçalayacak duruma geldiler) Biz de isterdik tüm aşklar sonsuza kadar sürsün, hiç kavga edilmesin, minik tatlı bebeklerimiz olsun ama gerçekçi olmak lazım. Sonsuz ve mutlu aşk her insanın başına gelmeyecek kadar nadir bulunan bir mucize.
kızlar size bir önerim var.. erkekleri sikin rahatlayın. :)
Çok şükür allahıma ilk günden bu yana sadece olgunlaşan bi ilişkim var. Halaa her sabah günaydın mesajı alıyorum. Halaa telefonumun karıştırıldığını bilmem. Makyajsız halimi makyaja tercih eden, şifremi bilse de hesaplarımı kontrol etme gereği duymayan bi sevgilim var. Not: cicim aylarında değiliz 4 seneyi devirdik.
alayı erkeklerin suçu..sevgiliyken,gözünüz dünyayı görmezken bok var gibi kaldırın götlerini sizden sonra geleni gideni beğenmesin o gelen giden de size sövüp sayıp geçirsin,sizde bi başkasına.. boşuna mızmızlanmayın yani abicim hata sizin.. ayrıca ilişkileri güzel yapan sıradan olması değil mi? akşam yemeğinde bulgur pilavının yanında yenilen soğandan,kuru fasulyenin yanındaki turşudan,maç izlerken içilen biradan ne zarar gelebilir?