"İlişkinin Başında Narsist Olduğu Hiç Belli Değildi!" İşte Kırılgan Narsistlerin Belli Başlı Özellikleri

Narsist mağdurlarından çok sık duyduğum sözler:

'Birlikte öyle uzun zaman geçirdik ki asla narsist olduğunu anlamadım' ya da 'bana aşırı derece iyi davranıyordu ki hayatımın aşkını buldum sandım ama öyle değilmiş' diyenleri çok sık görüyorum. Kırılgan narsistler anlaşılması öyle kolay değil maalesef, çok küçük ipuçları verirler fakat bunları anlamanız pekte mümkün değildir. 

Narsistler arasında en yaygın görünse de insanlar bu kişilerin narsist olduğunu düşünmez ve onlarla çok iyi ilişkiler kurar. Çünkü kırılgan narsistler ilişkinin başlarında kendilerini çok iyi göstermek için aşırı çaba sarf eder. İçlerindeki maskeyi öylesine güzel gizlerler ki anlamak kesinlikle mümkün değildir. 

Kırılgan narsistlerin özelliklerine göz atalım.

Kırılgan narsist bu üçüne aşırı derece önem verir. Çünkü kırılgan narsistin benliğini para, statü ve dış görünüş oluşturur. Çocukluğunda muhtemelen bu üç maddenin çok fazla önemli olduğu narsistlere öğretildi. Kırılgan narsistin annesi ya da babası muhtemelen ‘’çok güzel gözükmelisin, çok zengin olmalısın, statü her şey için çok önemli’’ diyerek bunu kafasına kazımaya çalıştı. Aynı şekilde kırılgan narsistin ebeveyni bu üç şey hakkında çocuğu sürekli eleştirdi. Çocuk büyüdükçe bunları elde ederek kendi benliği bulmaya çalıştı. Daha sonrasında etrafındaki insanları paraya, statüye ya da dış görünüme göre sınıflandırdı. 

Şimdi normale baktığımızda bu üç şeye hepimiz yeri geldiğinde önem veririz, haklısınız. Fakat kırılgan narsist bunları hayatının merkezi yapar. Mesela dış görünümü için saatlerce vakit ayırır. 2 – 3 saat makyaj hazırlığı yapar. Lüks ya da marka nesneler onlar için çok önemlidir. Parası yetmese dahi o eşyaları satın alırlar. 

İnsanları mesleklerine ya da statülerine göre sınıflandırırlar. Onlar için alt ve orta sınıf insanlar  kesinlikle  önemli değildir. Narsistin dünyasında bu tarzda insanlar kendisinin de kötü görünmesine sebep olacağı için onlarla çok fazla iletişim kurmaz. Kuruyorsa da büyük bir çıkar uğruna o insanları heba eder. Kırılgan narsistlerle başlarda tanıştığınızda paraya, statüye ve dış görünüme çok fazla önem verdiğini görüp pek bir şey demezsiniz ama ilerleyen zamanlarda aslında o önemsediği şeylerin buna hiç uymadığını fark edersiniz ve sadece rol yaptığını anlarsınız. Kendisini çok zeki gösterir ama zekâ adına kendisini hiç geliştirmediğini fark edersiniz. Para çok önemlidir ama sefillik çektiğini anlarsınız. 

Narsist para, statü ve dış görünüş konusunda ufak bir olumsuz eleştiri yaptığınızda öfke, panik ve kaygılı hissetmeye başlar. Daha sonrasında bunlar üzerinden hiç çekinmeden sizinle tartışmaya girer. Tartışmaya başladığınız an kaynar suyu başınıza döker gibi sizi söylediğiniz şeye pişman eder.

Para, statü ve dış görünüş üçlüsünün yanına ben bir de din konusunu da eklemek istiyorum. Çünkü bu konuda çok fazla mağdur olan kişi geliyor karşıma. Eğer dine önem veren birisiyseniz, narsistler sizi oradan etkilemek için uğraşır durur. Dini bilgisinin ne kadar çok olduğunu ve dini vazifelerini ne kadar iyi yerine getirdiğini vurgular. Sizde bu kişiden hoşlanmaya başlarsınız fakat ilerleyen zamanlarda söylediklerinin hepsinin birer yalan olduğunu gözlerinizle görürsünüz.

Empat, merhametli, yufka yürekli dediğimiz insanlar narsistler için en güzel avlardır. Çünkü narsistleri kurban olduğu bu durumdan kurtarmak ister. Narsist kendi çocukluğunun ne kadar kötü geçtiğini acındıra acındıra anlatır. ‘’Benim babam şöyle yoksuldu, ben bu yoksulluklar içerisinde büyümdüm, babam bizi hiç sevmedi, ben sevgi nedir bilmem, yok babam alkolikti, aşırı şiddet uygulardı’’ gibi kötü çocukluk travmalarının yükünü size yükleyip çekilirler. Sizde bu kişiye acıyıp yardım etmek istersiniz. Bu kadar kötü çocukluk yaşamalarına rağmen ilişkinin başlarında narsist kendisini aşırı iyi, sevecen ve temiz kalpli gösterir. Fakat bu bastırdığı travmalarını sevecenlikle maskeler. İlişkinin ilerleyen zamanlarında gerçek yüzünü görürsünüz. Narsistin tek amacı en hızlı şekilde sizi elde edebilmek. O yüzden bu kurban psikolojisiyle sizi etkilemeye çalışır. İlerleyen zamanlarda narsistin gerçek kimliği ortaya çıktığında ise kurban psikolojisine bürünerek gerçek kimliğini yine saklamaya çalışır. 'benim babam da böyleydi, ben kötü bir çocukluk geçirdim, aslında bunların hiçbirini yapmak istemiyorum' diyerek sizi yine kandırır, acındırır ve sizi tekrar ilişkiye davet eder. Siz de çok acıdığınız için onu o halde bırakmak istemezsiniz ve tekrar ilişkiye başlarsınız. Fakat narsist kendisi değiştirmez ve iyileşmez. Sahte iyilik maskesini çıkartır ve tekrar şeytani yüzü ortaya çıkar.

Kırılgan narsistler sorumluluk alma konusunda da kurban psikolojisini kullanırlar. Çünkü kendilerini sürekli iyilik meleği gibi gösterdiği için suçu, hatayı ve eksikleri kabul etmek onlar için yok olmak gibi bir şeydir. Narsistler kendilerini dünyanın en iyisi olarak gösterdiği için yaşanan aksaklıklar ve olumsuzluklar kendisinden kaynaklanmadığını, kötü niyetli insanların onları sömürmesinden kaynakladığını savunur. 

Örneğin narsist size verdiği sözü tutmadığında kendisi hariç her şeyi bahane edecektir. 'İşten izin alamadım, işlerim çok yoğundu’’ diyerek suçu her zaman dış faktörlere atar. Narsist evden geç çıkıp işe geç kaldığında bunu doğru ifade etmeyip 'trafik vardı, otobüs geç geldi ya da son anda telefon geldi' diyerek yalan söyleyecektir.  

Kırılgan narsistler suçlarını çok nadir bir şekilde kabul ederler. Fakat kabul etmemelerinin sebebi suçluluk ya da pişmanlık duygusundan dolayı değildir. Tamamen tartışmayı bitirmek daha kaliteli gözükmek için inisiyatif almış gibi gözükürler.