Dr. Güler, bu tutumun hem bireyin kendisine hem de çevresine zarar verebileceğini söyledi:
“Pasif agresiflik, kişinin içinde biriktirdiği duyguları açıkça ifade edemediği durumlarda ortaya çıkar. Kişi, öfkesini ya da kırgınlığını doğrudan ifade etmek yerine unutkanlık, ihmalkarlık ya da dolaylı ifadelerle dışa vurur. Bu aslında kişinin kendi duygularını sağlıklı bir şekilde ifade edememesinden kaynaklanan bir içsel baskıdır.”
İlişkilerde yaşanan pek çok problemin tartışılmasının yanı sıra bireylerin içsel zorlanmalarından biri olan boşluk hissi ve ilişki örüntülerinin çocukluk çağındaki ihmallerden beslendiğini belirten Dr. Güler, şu sözleri ekledi:
“Her insan dünyaya bir miktar boşlukla gelir ve bu boşluk, hayatta anlam yaratmak için bir fırsattır. Ancak çocukluk çağında yeterince sevgi, ilgi ve empati göremeyen bireyler bu boşluğu daha derin hisseder. Boşluğu aşırı doldurmak bağımlılığa, tamamen boş bırakmak ise kaybolmuşluğa yol açar. Önemli olan, insanın bu boşlukla barışık bir şekilde yaşamayı ve onu anlamlı bir şekilde doldurmayı öğrenmesidir.”
Program boyunca, ilişkilerde sevgi ve saygının, bireylerin kendilerini ifade edebilme becerileriyle beslendiği vurgulayan Dr. Güler’in şu sözleri izleyenlerin akıllarında yer etti:
“Kendi hayatında değişmezsen, başkasının hayatında eskirsin.”
İlişkilerin karmaşık ve dinamik yapısını anlamak, hem kendimizi hem de karşımızdakini tanıyarak mümkün olur. Unutmayın, her ilişki bir emek, sabır ve anlayış yolculuğudur. Dr. Kahraman Güler’in de dediği gibi “ilişkilerde sevgi, sadece duygusal bir bağ değil; bir yatırım ve emek meselesidir” Bu farkındalıkla, daha sağlam ve anlamlı bağlar kurmak sizin elinizde.
Eğer siz de ilişkinizde soğukluk, kopukluk veya bağlanma problemleri yaşıyorsanız, bu program tam size göre! Bir sonraki bölümde, sorularınızın yanıtlanması için yorumlarınızı bırakmayı unutmayın.
Instagram
Facebook
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio