Romantik ilişkilerin en zor aşaması olan 'biz şimdi neyiz' aşaması hakkında sizleri bilgilendirmeye ve bir nebze de olsa içinizi rahatlatmaya geldik. Sevgili misiniz, flört mü; bu sadece bir date miydi yoksa sizinle ciddi mi düşünüyor gibi sorularınız varsa 'situationship' yaşıyor olabilirsiniz. Peki situationship nedir? Detaylıca anlattık...👇
Peki nedir bu situationship? Neden bizi bu kadar yoruyor? Artıları eksileri neler? Tek tek anlatalım...👇
Oksitosin salgılamaya başladıkça empati kurma yeteneğimiz artar, duygu durumumuz stabil hale gelir, cinsel uyarılmamız artar ve en önemlisi sosyalleşme isteğimiz çoğalır. Bu da karşımızdaki insanla kurduğumuz iletişimi epeyce güçlendirir.
Kişisel gelişiminize fayda sağlamış olusunuz. Karşınızdaki insanı anlamaya çalıştıkça empati duygunuz gelişir.
Bir ilişkiye nazaran her daim daha özgür bir birey olursunuz. Elbette ki ilişkilerde birbirinizi kısıtlarsınız demiyoruz ancak müstakbel partnerinizle “ne olduğunuzu bilmediğinizde” ona karşı olan sorumluluklarınız daha az olur.
Bu tarz ilişkilerde sevgililik müessesine göre daha az bağ kurar ve kendinizi daha az adarsınız. Bu da aslında size ciddi anlamda bir alan tanır.
Ve son olarak; Bir ilişkiye başlamadığınız için herhangi bir olumsuz durumda karşınızdaki insandan daha kolay vazgeçebilirsiniz. Aklınızda “ya ama şu kadar zamandır birlikteyiz” gibi bir düşünce hiçbir zaman olmaz.
Genellikle hayatımızdaki insana güvenebilmek, sırtımızı gözümüz kapalı dönebilmek isteriz. Ancak bu tarz ilişkilerde maalesef ki karşımızdaki insanın hayatımızdaki yerini bilemediğimizden ona tam anlamıyla güvenemeyiz. Tabii güvenmek istiyorsanız orası başka.🙃
Eğer ona karşı hislerimizin yoğunlaştığını hissediyorsak, bu durum bizi bir miktar bunaltabilir. Aklımızda sürekli olarak “acabalı” soruların olması kişiye mental anlamda epey zarar verir.
Hiçbir şeyin net olmaması karşımızdaki insanla bağ kurmamızı da zorlaştırır. Bu da belirli bir aşamadan sonra güven problemlerine neden olabilir.
Peki bu ne demek? Kendinizi sürekli olarak bu ilişkinin içinde konumlandırmakta zorlanıyor, “İyi de ben onun neyiyim ki” düşüncesinin içinde buluyorsanız iş işten çoktan geçmiş gibi… Eğer karşınızdaki insanın size karşı hiçbir vaadi yoksa ya da ortak bir hayali paylaşmıyorsanız geçmiş olsun. Sizin sonunuz ya arkadaşlığa evrilecek ya da uzunca bir süre bu aşamada takılı kalacaksınız…
Elbette ki konuşmaya ve görüşmeye başladığınızda karşınızdaki insana yalnızca hayatınızdaki kişinin o olacağının garantisini vermiyorsunuz ancak eğer iki taraf da bu şekilde düşünmüyorsa genellikle bu tarz durumlar uzun vadede hem kişiyi hem de ilişkiyi epeyce bir yıpratıyor. Açık açık konuşamadığınız bir durumun içindeyseniz, kendiniz yıpratmayın. Karşınızdaki insan hakkında aklınızda sürekli olarak bir şüphe varsa ya bu durumu onunla konuşun ya da bu ilişkiden vazgeçin bence.
İnsanlar gerçekten değer verdiği insanlarla bir gelecek kurmayı isterler. Eğer karşınızdaki insanla sürekli son dakika planları yapıyorsanız, yapacak bir şey bulamadığında size yazıyor ya da arıyor olabilir. Elbette ki adı konmamış bir ilişkide gelecek planları yapmak anlamsız. Ancak size karşı gerçekten yoğun duyguları olan bir insan, inanın daha özenli ve düzenli görüşmeler ayarlamaya çalışacaktır.
Bir ilişkiyi ilişki yapan belki de en önemli etkenlerden biri de iletişimdir. Hayatınızdaki insanla düzenli olarak görüşüp konuşmuyorsanız bu noktada aranızda ya bir iletişim problemi vardır ya da karşınızdaki insan sizi ciddiye almıyordur. Elbette ki bu noktada karşınızdaki insanla sürekli konuşmanızdan bahsetmiyoruz ancak gün içinde size hiçbir şey yazmayan / konuşmayan biri inanın sizi de hayatınızı da merak etmiyor, yalnızca sizinle zamanını geçiriyordur.
Diyelim ki müstakbel flörtünüzle görüşmek istiyorsunuz. Eğer size sürekli “İşim var”, “Bu aralar çok yoğunum” ya da “Çok yorgunum” gibi bahaneler sunuyorsa sizinle bir ilişkiye başlamayı düşünmüyor olabilir. Elbette ki bu size bu cümleyi kuran kişinin sizi sevmediği, değer vermediği anlamına gelmez. Ancak eğer sürekli bu cümleleri duyuyorsanız uzaklaşın derim ben.
“Biz şimdi neyiz” aşamasında olduğunuzu anlamanın belki de en basit yolu karşınızdaki insanın size sürekli olarak “Akışına bırakalım” cümlesini kurup kurmaması diyebiliriz. Tabii ki de akışına bırakmak istemesi çok anlaşılabilir bir durum ancak bunu uzun süredir yapıyorsa ve en önemlisi siz onun sizi oyaladığını hissediyorsanız, yanılmıyorsunuz… Unutmayın, bu düşünceler insanın aklına bir anda gelmez.
Aklınızda sürekli karşınızdaki insanla ne olduğunuz düşüncesi varsa ya da yaptıkları / söyledikleriyle kafanızın sürekli karıştığını düşünüyorsanız bence o insanla vedalaşın. Unutmayın, karşınızdaki insanla bir ilişkiyi paylaşırken mutlu ve en önemlisi huzurlu olmalısınız. Bu belirsizliklerin sizi yıpratmasına da tüketmesine de izin vermeyin.
Yapılan araştırmalar romantik anlamda bir şeyler hissettiğiniz insanların yanında dopamin ve norepinefrin salgıladığınızı gösteriyor. Eğer hayatınızdaki insanın yanındayken sıkılıyorsanız, muhtemelen sizin aranızdaki şey aşk değil, sevgidir. Eeee bunun sonunu hepimiz çok iyi biliyoruz zaten; arkadaşlık!
Kendinize tek bir soru sorun: “Bu şekilde kendimi huzurlu hissediyor muyum?”
Bakın mutlu demiyorum, özellikle huzurlu diyorum. Eğer karşınızdaki insanın sizin sürekli kafanızı karıştırdığını düşünüyor ve size sizin ona gösterdiğiniz değeri vermediğini düşünüyorsanız, hiç düşünmeden o insanla aranızdaki romantik bağı koparın. Unutmayın; kimse sizden daha değerli değil.
Ancak eğer bu durumdan gerçekten mutluysanız devam edip etmemek size kalmış! Bu işler belli olmaz, biraz da yolda karar vermek lazım.🙃
Peki siz şimdi neymişsiniz? Haydi yorumlara!
Ben bu karmaşık şeylere karşıyım arkadaş ya seviyorsundur ya da sevmiyorsun. Ortası olamaz. Bu yüzden halen çıkma teklifi ediyorum eski okul takılıyorum. 50 kişiyle flört etmek bizim kitabımız da yok. 1 kişi olsun iyi olsun kafasında yaşıyorum. Belki de bu yüzden halen yalnızım 😂
Koskoca dünya sığdırdı beni Bi sen sığdıramadın yüreğine.. Çokda Riv Riv tinne kafa rahat vala 🤷♂️😂
Kendiniz olun yeter, alayına rigo rigo