Genellikle nasıl insanlardan hoşlandığınızı hiç düşündünüz mü? Eğlenceli, dürüst, nazik, uzun, zayıf, belki de sempatik? Peki hiç hoşlandığınız insanların kötü özellikleri aklınıza geldi mi? Eğer onlar arasında bazı ortaklıklar varsa hoşlandıklarınız arasında neden olmasın ki?
O halde gelin, bazı insanları daha 'iyi biri' olarak tanımladığımızın altında yatabilecek nedenlere bakalım!
Araştırmalara göre iki kişi arasındaki cazibenin temelinde salgılanan hormonlar var. Örneğin; yüksek testosteron seviyesine sahip erkekler daha çok yuvarlak gözler, yüksek kaşlar ve küçük çene ile karakterize olan kadınsı hatlara ilgi duyuyor. Dopamin ve serotonin gibi sıcaklık ve çekim gücünü artıran hormonlar da hislerimiz üzerinde rol oynayabiliyor.
Doğurganlık, birine doğrudan sorulabilecek bir şey olmasa da çoğu zaman kişinin fiziksel özelliklerine yansıyor. Araştırmalar ise hem kadınların hem erkeklerin, neslin devamını getirme ihtimali yüksek olan bireylere yöneldiğini gösteriyor. Örneğin; erkekler, en doğurgan evresindeki kadınların yüz ve ses tonunu beğeniyor. Bu dönemde vücuttaki hormon seviyeleri de kişinin farkında olmadan karşı tarafı beğenmesini sağlayabiliyor.
Aşk ve bizi sıcak hissettiren duyguların birçoğu fiziksel görünümle ilgili olsa da bunların altında da kimi zaman hormonlar yatabiliyor. Birine dokunmanın ve sarılmanın verdiği güven hissi, o kişiyle daha fazla vakit geçirmek istememizi sağlayabiliyor. Dolayısıyla cazibe birçok durumda o kişiyle geçirdiğiniz kaliteli, mutlu ve keyifli anlar ile ilgili oluyor.
İnsanların güçlü koku alma yetisi olmasa da hepimiz genellikle güzel kokulardan hoşlanırız. Ancak koku olgusu o kadar farklıdır ki herkesin favorisi farklı bir alt notaya sahip olabilir. Dolayısıyla birini öptüğünüzde, kokladığınızda veya ona sarıldığınızda aldığınız kokudan hoşlanıp hoşlanmamanız, ona daha fazla ilgi duymanıza katkı sağlayabiliyor.
İnsanlar, birbirini öptüğü ve birbirine dokunduğu sırada sayısız bakteri, tat ve duyu karşı tarafa geçer. Öpüşmek sadece oksitosin salınımını artırmakla kalmaz, ayrıca karşı tarafa biyolojik olarak çekilme anlamına da gelir. Bu noktada devreye giren ten uyumu ise çiftlerin yatakta ne kadar keyif aldığı, eğlendiği ve birbirini tamamladığı ile ilgili bir konudur. Dolayısıyla kimi zaman seçimlerimizde doğrudan etkili olabiliyor.
Ses tonu, özellikle kadınların ilişki seçimini etkileyen faktörlerden biri. Daha çok erkeksi ve kalın seslerden hoşlanma hali ise yumurtlama döneminde olup olmama durumları ile ilgili olabiliyor. Çünkü daha kalın seslerin biyolojik olarak daha güçlü nesiller yetiştireceği, ilişkide ve cinsel hayatta da daha aktif olacağı tahmin ediliyor.
Çoğunlukla çekici olduğu kanıtlanan belirli yüz tipleri bulunur ve bazen, bu durum daha çok yüz simetrisi ile ilgilidir. Ancak bazılarımız zaman zaman çarpık bir gülümsemeden, çene gamzesinden veya yüzdeki başka bir benzersizlikten de hoşlanabiliyoruz. Çünkü aslında araştırmalara göre; aşırı çekici ve orantılı yüzler kişide bazen tehlike hissi uyandırırken, basit ve ortalama yüzler yakınlık hissini pekiştirerek ona çekilmemizi kolaylaştırabiliyor.
Araştırmalar, çoğumuzun, fiziksel ve kişilik özellikleri bakımından birbirine benzeyen insanlara ilgi duyduğumuzu gösteriyor. Kimi zaman ise karşı tarafta ebeveynlerimizin göz rengi veya olumlu duygularını aramaya eğilimli olabiliyoruz. Dolayısıyla bazılarımız için genetik olarak birbirin yakın olma ve benzer şeylerden hoşlanma hali, ona güvenme ve bağlanma ihtimalimizi de artırıyor.
Bazılarımız ise benzerlikleri sıkıcı bulurken farklılıklardan hoşlanabiliyoruz. Özellikle oldukça korunaklı ve sıradan hayatlar yaşayan insanlar, farklı deneyimler yaşamış insanlara yönelim eğilimi gösterebiliyor. Tam olarak bu nedenle kahverengi saç ve göz rengine sahip insanlar genellikle sarı saç, mavi göz gibi fiziksel özelliklerden hoşlanıyor. Aynı durum, elbette karşı tarafa için de geçerli oluyor.
Aradığınız tipi bulmuş olsanız bile bu, onunla hayalini kurduğunuz ilişkiyi yaşayacağınız anlamına gelmiyor. Çünkü birine sadece hormonlar ve fiziksel özellikler sebebiyle çekilmek, onun size davranış şeklini düşünmenizi engellemiyor. Birçok kişi aslında ilişkisinde güven ve samimiyet aradığından, aslında çok tipiniz olduğunu düşünmediğiniz biriyle başladığınız bir birliktelik de harika bir şeye dönüşebiliyor. Ve bunun sonucunda yaşanmış deneyimler, sonraki partner seçimlerinde doğrudan etkili bir faktör haline geliyor.