İlişkilerinizde kıramadığınız bir tartışma döngüsü varsa ve bu döngüden bir türlü kurtulamıyorsanız bu içeriğimiz tam size göre! Tartışmalarınızın temelinde yatan problemleri anlamanıza yardımcı olacak detaylar için buyrun okumaya...👇
İlişkilerinizde kıramadığınız bir tartışma döngüsü varsa ve bu döngüden bir türlü kurtulamıyorsanız bu içeriğimiz tam size göre! Tartışmalarınızın temelinde yatan problemleri anlamanıza yardımcı olacak detaylar için buyrun okumaya...👇
Tekrarlanan tartışmalar, çiftler için önemli sorunlar haline gelebilir. İlişkinin stresini artırabilir ve bir ilişkinin doyumunu ve güvenini tüketebilir. Peki o zaman partnerinizle aranızdaki tartışma döngüsünden nasıl çıkarsınız? Kavgaların tekrarlanmasının dört nedeni ve bu döngüyü nasıl durdurabileceğinize gelin birlikte bakalım... 👇
Sürekli aynı tartışmayı yaşıyorsanız, muhtemelen siz ve partneriniz tartışmanın temeline bir çözüm bulamamışsınızdır. Veya bir çıkış yolu bulmuşsunuzdur ancak çözümün gerektirdiği değişiklikleri uygulamakta zorlanıyorsunuzdur. Birlikte oturup karşılıklı olarak ikinizin de kabul edeceği bir yol üzerinde anlaşmanız gerekir veya ikiniz de kendinizi değiştirmeye çalışırken, diğer tarafın sabırlı olması gerekir.
Partnerinizin değişme çabalarının farkında olmak ve minnettarlığınızı dile getirmenin de bir çeşit destek olduğunu unutmayın.
Eğer öyleyse partnerinize bunu dile getirin ve kendisine bu tür bir desteğin, sürekli üzerine tartıştığınız sorunu nasıl çözeceğini açıklayın. Bahsettiğimiz tekrarlanan tartışmalar partnerlerden birinin işkolik olması veya başka türlü ilişkinize zarar verici davranışlarsa profesyonel yardım almayı ihmal etmeyin.
Bazen bir tartışmanın tekrarı, eldeki yüzeysel sorundan daha derin probleme işaret eder. Yinelenen bu tartışmaların daha da büyümemesi için bu daha derin sorunun ele alınması gerekebilir. Ortada daha derin bir sorun olup olmadığını değerlendirmek için kendinize tartışma esnasında hangi duyguları, korkuları ve endişeleri hissettiğinizi, en kötüsünün hangisi olduğunu ve daha önce hiç böyle hissedip hissetmediğinizi sorun. Ardından, partnerinizden de aynısını isteyin. Bu, her ikinizin de sürekli üzerine tartıştığınız konunun, görünenden başka bir şeyi yansıtıp yansıtmadığına dair bilgi edinmenize yardımcı olacaktır.
Yani hislerimiz tabii ki anlamlıdır ancak beynimizin bizi gerçekleşmeyecek kötü sonuçlardan koruma yolu da olabilirler. Partnerinizle veya bir terapistle dürüst bir şekilde iletişim kurarak, varsayımlarınızı kontrol edebilir ve geçmişte hangi yaşadıklarınızın sizin bu şekilde tepki vermenize neden olduğunu değerlendirebilirsiniz.
Özellikle tüm ilişkilerinizde aynı sorunla tekrar tekrar karşılaştıysanız, partnerinizden istediğiniz ve gerçekleşmediği için sürekli tartıştığınız şeyleri yeniden gözden geçirmeniz gerekiyordur. Partneriniz sizi sürekli olarak bir konuda hayal kırıklığına uğratıyorsa, bu konu hakkında kendisinden beklentilerinizin neler olduğunu yazmaya ve güvendiğiniz insanlarla konuşmaya çalışın ve beklentilerinizin makul olup olmadığını sorun. Daha da önemlisi ise partnerinizle beklentileriniz ve onun bunları karşılayabilecek durumda olup olmadığı hakkında konuşmanızdır.
Bu yüzden eğer tüm çabalarınıza rağmen partneriniz beklentilerinizi karşılamıyorsa ilişkiyi bitirmek en iyisi olacaktır ya da beklentilerinizi şartlara daha uygun seviyelere indirmeyi düşünebilirsiniz.
Eski ilişkilerinizde terk edilme, sürekli kavga ortamı, öngörülemezlik, boğulma hissi, psikolojik şiddet veya ihmal yaşadıysanız, bir sonraki ilişkinizde de bu nitelikleri ve davranışları sergileyen kişilere ilgi duyabilirsiniz. Bunu yaşamayı sevdiğiniz için değil de sevilmek istediğiniz için ve bu tür deneyimleri sevilmekle ilişkilendirdiğiniz için bu kriterleri ararsınız aslında. Ailenizde yaşanan kavgaların aynısını partnerinizle etmek isteyebilir ya da tam tersi partnerinizle yaşayamadığınız tartışmaları ailenizle yaşayabilirsiniz.
Hangi karşılanmayan ihtiyacınızın sizi bu tartışmalara ittiğini bulmaya çalışın. Eğer bu eksiklikler çocukluğunuza veya gençlik yıllarınıza dayanıyorsa bu, mevcut ilişkinizde erken bağlanma modellerini yeniden canlandırdığınızın bir işareti olabilir.
Özellikle de sürekli olarak sevildiğimizi, güvende olduğumuzu veya ilgilenildiğimizi hissederek büyümediysek. Bu konuyu aşmadığınız sürece kendinizi sürekli aynı döngünün içinde bulmanız oldukça muhtemeldir. Dürüst iletişim, kendimize karşı sabırlı olmak ve değişime açık olmak, yetişkinler olarak ilişkimize müdahale eden bağlanma yaralarını iyileştirmede oldukça yardımı dokunabilir. Kendi başınıza yapamadığınızı düşündüğünüzde profesyonel yardım almaktan asla çekinmeyin.