İlişkiler hayatımızın büyük bir bölümünü kaplar ve çoğu zaman mutlu olmamızı sağlar. Ancak bir noktada çıkmaza giren ilişkiler bizi mutsuz ederler. Mutsuz olduğumuz halde o ilişkiyi sonlandıramamak ise birçoğumuzun başına gelen bir durumdur. Çünkü ilişkimizin toksik bir hal aldığını fark edemeyiz ve onca mutsuzluk arasında kendimizi mutlu edecek nedenler bulmayı başarabiliriz. Peki bizi mutsuz hissettiren bir ilişkiyi bitirmekte neden zorlanırız? Hadi gelin birlikte öğrenelim!
Mantıklı düşündüğümüz zaman hepimiz huzursuz olduğumuz ve toksikleşen ilişkiyi devam ettiremeyeceğimizi biliriz. Ancak bunu bilmemize rağmen kalbimiz ve ruhumuz bu ilişkiyi bitirmemize izin vermez. Bu durumun birçok sebebi olabilir ama en temel nedenler arasında partnerin manipülatif tavırları, çocukluk travmaları ve kendi problemlerimiz yer alır.
Gelin bu nedenleri birlikte inceleyelim!
Kaygı; genellikle çocukluk dönemlerinde yaşanılan travmalar karşısında oluşan ve yetişkinlik dönemlerinde farklı şekillerde karşımıza çıkan bir duygudur. Kaygı duygusunun temeline inilmediğinde ve çözümlenmediğinde bu duygu ileriki zamanlarda karşımıza çıkabilir. Hatta bu duygu ömür boyu peşimizi bırakmayabilir. Bir ilişkinin size zarar verdiğinin farkında olmak ve buna rağmen bu ilişkiyi devam ettirmek, çocukluk döneminde yaşanılan bir ayrılıktan kaynaklanan kaygı duygusu nedeni ile olabilir.
Anne ve baba tarafından terk edilmek ya da anne ve babanın ayrı olduğu bir aile ortamında büyümek, bunun neden olduğu yalnızlık duygusu... İşte tüm bunlar bir ilişkiyi size zarar verdiğini bilmenize rağmen devam ettirmenize neden olur. Bu durumun en temel çözümü ise uzman bir kişiden terapi almaktır.
Eğer ilişkinizin toksik bir hal aldığını düşünüyorsanız karşınızdaki insanın zaman zaman güzel davranışlarda bulunurken zaman zaman da kötü davranışlar sergilediğini fark edebilirsiniz. Örneğin partneriniz öfke patlamaları yaşayıp her kavga sırasında size sesini yükseltirken bu kavgalardan sonra da size karşı çok güzel duygular gösterebilir ve sevgi dolu yaklaşabilir. İşte bu davranışlar sizin ilişkiniz hakkında şüpheye düşmenize neden olabilir.
Her ayrılık kararı aldığınızda aklınıza yaşadığınız sevgi dolu anlar ve güzel zamanlar geliyor olabilir. Bu durum ise yaşadığınız tüm kötü anıları unutmanıza neden olabilir. Ancak gördüğünüz tüm o sevgi dolu davranışların partnerinizin sizi kaybetmemek için yaptığı oyunlar olması muhtemeldir. Toksik partner, size gösterdiği sevgiyi ondan başka kimsenin size göstermeyeceğine inandırır. Bu sayede sizi kendine bağlar ve ayrılığı elinden geldiği kadar geciktirir.
Mutsuz hissettiğiniz bir ilişkiye son veremiyor olmanın en büyük nedenlerinden biri de partnerinizin sizi her konuda suçlu hissettirmeyi başarmasıdır. Kendi hatalarını bile size yüklemeye çalışır ve bunu çoğu zaman da başarır. Yani bir noktada ilişkinin tüm sorumluluğunu sizin omuzlarınıza yükler. Hatta sizi değişmemekle suçlar ve bu değişmemenin ilişkiyi çıkmaza sürüklediğini bile söyleyebilir.
Bu hareketlerin tek nedeni ise sizi suçlu, zayıf ve güçsüz hissettirmektir. Toksik bir kişi ile birlikte olan insanlar bu hareketler nedeni ile ilişki içerisindeki tüm problemlerin nedeni olarak kendisini görür ve bu durum da ilişkiyi bitirmeyi iyice zorlaştırır.
Bir ilişkiyi bitirmenin en zor anlarından biri de o insana çok alışmak ve onsuz bir hayatın nasıl olacağını düşünememektir. İlişkiler elbette ki alışkanlıklar üzerine kurulur. Her ilişkinin bitişi hayat için yeni bir sayfa açmak demektir ve bu durum oldukça zordur. Var olan düzenden vazgeçmek, yeni bir düzen oluşturmak...
Tüm bunlar şuan hayatımızda var olan ilişkinin bitişini zorlaştıran nedenlerdir. Ancak alışkanlıkları bir kenara bırakmak ve o ilişki bittikten sonra sahip olacağınız özgürlüğe odaklanmak daha faydalı olur. Unutulmamalıdır ki alışkanlıklar değiştirilebilir şeylerdir ve en güzel alışkanlık sizi mutlu edendir.
Bu ilişkilerde yaşanan en büyük bahanedir ve aslında yaşadığımız hayal kırıklıklarını normalleştirmek için sığındığımız bir cümledir. Karşımızdaki insanın bize yaşattığı üzüntüler, haksızlıklar ve daha birçok şey için aslında o böyle biri değil, bu zamana kadar çok incinmiş o yüzden böyle yapıyor ya da o çok iyi biri gibi cümleler ile kendimizi çok kolay şekilde avuturuz.
Ancak burada fark etmeniz gereken asıl şey ise karşı tarafın içindeki iyiliği aramak isterken kendi gerçeğinizden uzaklaşıyor olmanızdır. Unutmamalısınız ki siz kimsenin annesi babası değilsiniz ve hiçbir insanı iyileştiremezsiniz. İlişki denilen şey sizi mutlu etmelidir, mutsuz değil...
İlişkilerin çıkmaza girdiğini ve size iyi gelmediğini kabul etmek çoğu zaman zor olabilir. Kendinize bunu itiraf edemediğiniz zaman ise sanki hiçbir şey olmamış ve mutluymuşsunuz gibi ilişkiyi devam ettirmeye çalışırsınız. Bu bir süre sonra sizin için alışkanlık haline gelir ve toksik ilişkiye son vermek iyice zor bir hal alır.
Bu durumda kendinize karşı dürüst olmanız çok önemlidir. Durumu kabul etmek, o ilişkiye son vermek için atabileceğiniz ilk adımdır. Böylece ilişkinizin asıl durumunu daha net görebilir ve kendiniz için çabalamak üzere harekete geçme gücünü içinizde bulabilirsiniz.
Toksik ve mutsuz bir ilişkiyi sonlandırmak ile normal bir ilişkiyi sonlandırmak çok farklıdır. Toksik ilişkiyi bitirmek ise çok daha zordur. Kurulan hayaller, umutlar, alışkanlıklar, hatıralar ve en önemlisi de sevgi... Tüm bunlar mutsuz olsanız dahi bir ilişkiye son vermenin önünde engel olarak karşınıza çıkarlar.
İlişki bittikten sonra acı çekeceğiniz karşı konulamaz bir gerçektir. Ancak unutulmamalıdır ki her acının bir son kullanma tarihi vardır. Bugün çektiğiniz bu acı bir süre sonra mutlaka bitecek ve size mutluluk olarak geri dönecektir.
Unutmayın ki bu hayatta sizden daha değerli tek bir şey bile yoktur!
Şu noktaya hak verdim; “Ancak unutulmamalıdır ki her acının bir son kullanma tarihi vardır. Bugün çektiğiniz bu acı bir süre sonra mutlaka bitecek ve size mutluluk olarak geri dönecektir.” Çok doğru.
Manşette 7 tane haber değeri sıfır olan başlık. Burasıda artık tiktoka döndü.