İlham Verici Hikayeleri ve Fotoğrafları ile 9 Maddede 22 Yaşında Çıkılan Bir Dünya Turu

Her gün, her gece başınızı yastığa koyduğunuzda keşke bir yerlere gidebilseydim demişsinizdir ya da bir karavan alıp bilmediğiniz diyarlara gitmenin hayalini kurmuşsunuzdur. Ama bunu her gece tekrarladığınızda, bu hayalinizi ertelediğinizi, sonraki gece yine tekrar hayalini kurduğunuzu ve sonra tekrar ertelediğinizi görürsünüz. Bunu gerçekleştirme cesaretini yakalayamazsınız. O cesareti yakaladığınızda da bazı şeylerin elinizden kaçtığını anlarsınız. Her şeyi geride bırakıp gitmek o kadar da kolay olamayacak hale gelir (çocuklar, aile, kariyer vb.) 

Bahsettiğimiz 'her şeyi geride bırakıp gitme arzusu'nu gerçekleştiren hem de 22 yaşında yapan insan Emre Durmuş. Okulunu, ailesini, gelecek kaygısını, arkadaşlarını geride bırakıp, evindeki eşyalarını satarak çıktı bu yola. Dönüş tarihi belli olmayan bir dünya turunda hala kendisi. Bunu da 'Yol Günlükleri' adlı seyahat sitesinde günbegün paylaşıyor. Aşağıda bu yolculuk sırasında çekilmiş bazı fotoğraflar ve ilham veren hikayeleri okuyacaksınız.

1. Her şeyin bir başı vardır elbet: Balkanlar, Gürcistan, Rusya ve Türkiye (68 il)

Dünya turundan önce ilk yurt dışı deneyimi Balkan Turu ile gerçekleşiyor. Tabii ki burada otostop ile seyahat ediyor. Sırasıyla; Tiran, Belgrad, Montenegro, Ohrid & Üsküp, Sarajevo & Mostar, Novi Sad şehirlerini otostop ve tren ile geziyor . 

Bununla da kalmayıp Türkiye'de 68 ili otostop ile geziyor. İstanbul'dan önce Gürcistan sonra da Rusya'ya doğru bir otostop yolculuğuna çıkıyor. İstanbul-Gürcistan-Rusya'ya toplamda 5000 km'lik bir yolculuk serüveni yaşıyor.

2. Dünyanın en kurak yeri de olsa gitmek gerek

Dünya turunun ilk adresi olan Fas'ta Sahra Çölü'ndeki deve turunda çekilmiş bir görüntü. Kendisinin şanssızlığı aslında ilk burada başlıyor. Çünkü yılda sadece 100 mm yağan yağmur bu tur sırasında yağıyor ve çok görmek istediği yıldız resitalini kaçırıyor.

3. Hava şartlarının gezmeye engel olmayacağını göstermek

Bu fotoğraf da Hollanda'nın Giethoorn köyünden. Herkes Hollanda'yı Amsterdam'dan ibaret olarak bilse de, bir gezginin yapacağını yapıp, az bilinen yerleri gezmenin hakkını vermiş gibi. Islanmak da sevdaya dahil.

4. O an'ı yaşamak

Bu fotoğraf da Sri Lanka'nın Kandy şehrinde musona aniden yakalanma sonucunda telefonla çekilmiş.

5. Her zaman umut vardır lafını hatırlamamız gerek

''Ya abi bırak Allah aşkına böyle parasız dünya turu mu olurmuş?'' demeyin. Bu fotoğrafın hikayesini de isterseniz kendi yazısından okuyalım; 

Bali'ye geldiğimden beri sörf yapanları görüp kıskanıyordum, yani şöyle bir şey değil ki 'Abi ver de bi tur atayım geleyim.' Eğitim almak gerekiyor. Acaba nasıl ederim nasıl yaparım da ben de denerim diye düşünürken bugün hayatımda ilk defa sörf öğrendim, yaptım.

Peki nasıl oldu?

Hikayeyi baştan alayım, dün Türklerin takıldığı mekanda Barış Abi'nin yanında otururken sürekli Sky Garden (club) lafı geçiyordu aralarında. Ben de gideyim dedim ama giriş ücreti var 10 dolar civarı, saat 9'a kadar sınırsız içecek yiyecek bedava. Barış Abi dedim ben buraya nasıl girerim? Gitmek mi istiyorsun? dedi. Sen git ben aldıracağım seni içeri... Valla mı? dedim nasıl seviniyorum, sınırsız yemek, içki, en iyi club hepsi bir arada. Neyse gittim bi güzel de Barış Abi torpiliyle girdim içeri, dedim ben burada 3 günlük yemeğimi yer içerim. Yemek büfesinin önünde bir kıza içecekler ne tarafta diye sordum, iyi ki de sormuşum. O da yalnız gelmiş oturduk beraber yemek yedik enerji dolu Adrienne ile.

Nerelisin? - Yeni Zellanda...

Aha benim rüya ülkem... 

Ah bi fırsat bulsam da oraya gidebilsem...

Ben sana davet mektubu veririm!

Really!...(Vallaha mı?)

Sonra dans mans derken yorulduk terasa geçtik. Konuşurken buraya kız kardeşiyle geldiğini ama rahatsız olunca dönmek zorunda kaldığını söyledi. Annesi gelecekmiş bir hafta beraber gezeceklermiş. Lafın arasında sörf geçti. Biliyor musun?, bana öğret filan diye şakalaşırken demesin mi kız kardeşiyle internetten sörf eğitimi satın aldık kız kardeşim ve benim için onun yerine gelebilirsin benle. Benim ağzım kulaklarıma vardı tabii.

Nasıl da mutluyum. İndik sahile bir güzel eğitimimizi aldık. 2 saate yakın boğuştuk dalgalarla ama ilk denemeye göre epey başarılıydım, çok keyif aldım.'

Yoldayken şans da yanınızda olabiliyor .

6. Hükümetlerin düşman, bizlerin dost olabileceği gerçeği

İran:

''İran hakkında ne kadar ön yargım varsa hepsini yıkıp attım burada. Dünyanın en misafirperver insanları bu ülkede yaşıyor, çocukluğumun Türkiye'si…

Her sabah bayram sabahı heyecanı...

Her akşam ramazan pidesi sıcaklığı...

Sokaklar, evler, dükkanlar Yeşilçam'da bir film sahnesinden firlamışcasına sanki. ''

Evet devletler birbiriyle iyi anlaşamayabilir. Ama bu insanların da anlaşamadığı anlamına gelmez. Kendisi de yukarıda gayet iyi ifade etmiş. İnsanları Türkiye'den geldiğini duyunca daha bir sevmiş arkadaşımızı.

7. Yollarda her zaman çocuklaşabileceğimiz

Bali'den 

Bir resim gibi dursa da değil. Görmüş olduğunuz bir fotoğraf. Sanki ilkokulda çizdiğimiz sürekli güneşin olduğu, hiçbir beton yapılarına izin vermediğimiz, hep hayalimizde yaşamak istediğimiz yere gitmiş bu sefer. Ne güzel ruhunun olduğu yerde fotoğraf çekmek. Belki bizi de resimlerden, fotoğrafa geçme azmi gelir.

8. İnsanların inancına, kültürüne saygı duymamız ve evrensel bir bakışı şiar edinmemiz gerek

İran

''Otostop ile geldiğim yerde saat 8'e geliyordu. Muharrem Ayı olduğu için insanlar sokakta ilahiler eşliğinde çay içiyordu. Beni de, Hasan isminde ''Aşık'' olan abim çayımı içtikten sonra kalabalığın arasına davet etti. Hasan Abi ''Tamam hadi gidek mescide, sineye vurak'' dedi. İçeride hafif mor ışıklar vardı. Arka tarafa geçtik. Mikrofonla bir şeyler söyleyen abinin yönlendirmesiyle ritmik bir şekilde insanlar göğsüne vurmaya başladı. Ben de ortama uyum sağlamak için katıldım aralarına. Aradan yarım saat geçti çember çizip, t-shirtleri çıkardık. Gözlerimi kapattım ve zikir çekmeye devam ettim. Bir yandan da hep beraber ağlıyorduk. Yaklaşık 3 saat sürdü bu olay. İlk başta ürktüğüm ortama ayak uydurmuş ve unutamadığım bir hisle ayrılmıştım oradan.''

9. Ve en önemlisi başımıza ne gelirse gelsin, yola devam etmemiz gerektiği gerçeği var

Fransa'da 3 gün hastanede yatacak kadar hasta olması. İran'da kamerasını satmak zorunda olması. Hindistan'da telefonunun çalınması ve 2 defa aynı gün içinde mide hastalığına yakalanması. Çalınan telefonunun yerine aldığı telefonu suya düşürmesi ve kamerasının bozulması gibi bir çok şey onu yolundan alıkoymayacak sanki. Bahsedilenlerden en önemlisi ise; 

Dünya turuna çıkmadan önce arkadaşı sandığı insana, çıkacağı yolculukta harcayacağı parayı borç olarak verip, geri alamayıp yoluna devam ediyor. Yine de hayalinden vazgeçmiyor. Bize de imrenmemekten başka bir şey düşmüyor.

Bonus: Tur öncesi Habertürk'ün yaptığı haber

Bonus Video: Hindistan Yol Günlükleri

Popüler İçerikler

Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Wanda Nara ile Yasak Aşk Yaşadığı Öne Sürülen Keita Balde Sivasspor'dan Gönderildi
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
YORUMLAR
10.02.2016

Yeminle gına geldi artık şu dünya turu hikayelerinizden. İnsanlara kendilerini kötü ve başarısız hissettirmekten başka bir halta yaradığınız yok.

10.02.2016

İnsanlara yapılması gereken şeyin yani hayatın tadına çıkarmanın ve onu keşfetmenin kötü olduğunu hissettiyorsak doğru yoldayız demektir. Amacım tartışma yaratmak değil , bir şeylerin farkında olmamız gerekiyor artık. Yaşadığımız her saniye geri gelmeyecek ! Hayatlarımızın başkalarının isteklerine göre şekillendiği şu zamanda , birisi '' Ben bu hayatı yaşamak istemiyorum.'' diyorsa ; Şikayet etmek yapılması gereken en son şeydir. Yorumunuz için yine de teşekkürler .

10.02.2016

şu anı yaşama işini hiç yapamadım yapamayacağım da galiba. be aynı durumlara düşsem bırakır gelirdim o yüzden imreniyorum gezmeyin yaa yeter :(

10.02.2016

katılıyorum sürekli bir şeyler bağlıyor bizi vazgeçemiyoruz, kopamıyoruz

10.02.2016

"Hükümetlerin düşman, bizlerin dost olabileceği gerçeği" ne kadar güzel bir söz .

TÜM YORUMLARI OKU (11)