Bazı insanlar kariyerlerine ve kişiliklerine zarar gelmesin diye çok fazla konuşmaktan imtina ederler. Nez'in bu zamana kadar neden sustuğunu Armağan Çağlayan ile yaptığı röportajdan bir kez daha anladık. Meğer bilmediğimiz ne sırlar varmış?
Bazı insanlar kariyerlerine ve kişiliklerine zarar gelmesin diye çok fazla konuşmaktan imtina ederler. Nez'in bu zamana kadar neden sustuğunu Armağan Çağlayan ile yaptığı röportajdan bir kez daha anladık. Meğer bilmediğimiz ne sırlar varmış?
Bu programdan ilgi çekici başlıkları sizler için derledik.
İkinci beşi beni o zamanlar istemediğinden... Tipik bir Türk filmi gibi yani
Başka bir yerde kalıp okuyabilirdiniz?
İzin vermezdi. Benim öz babamın bence yaşadığı hayat kolay değildi. Biraz sinirsel sorunları vardı ve bunu alkol vs. ile karıştırdığınız zaman insan bence o anı yaşarken karşınızdakinin çocuk olduğunu unutmak çok tehlikeli bir şey. Çünkü bana bir anne lazım, baba lazım. Doğruyu yanlışı gösteren olmadığında her şey olabilir. Ben bu hayatta daha fazla kalmak istemedim. Ve şunu hatırlıyorum: O zamanlar ben ün, şöhret peşinde değilim, okumak istiyorum. Benim yüzümü bir daha televizyonda, dergilerde ya da magazinde göreceksin deyip o evden çıktım. Annemin halk evlerinden tanıdığım çocukluk arkadaşlarımın yanına sığındım. İki hafta sonra da Türkiye'ye geri döndüm ve gerçek babamla tanıştım.
Dediler ki size herkes laf atmış, cevap vermemişsiniz hiçbirine. Evet dedim, ben konuşmayı sevmiyordum. Ama şimdi bir bariyerim vardı, onu aştım. Onu aşmak 40'ımdan sonra geldi, daha özgürleştim. Belki hatam orda.
Hata yok da gözümün önündeki muhteşem vücutlu, acayip güzel kalça sallayan bir kadının altından büyük bir solculuk hikayesi çıkacağını beklemezdim.
Hatta daha da derin ama onun için başka bir program gerekir.
Işın kostümünü değiştirirken bana şampanyalar gelmeye başladı. Sonra sahnedeyken tonmaister tarafından sesim kısıldı ve o gece sesim hiç çıkmadı. Işın'la anlaşarak ayrıldık, sonra dostluğumuz da bitti.
Sonra hakkımda Star gazetesinde ayda 3 kere 'çocuk aldırdı' diye haber çıkmaya başladı. Baktım ki bu olay farklı gelişiyor. Melih Bey (Sony Music) dedi ki 'Biz sana teklifte bulunduk ama teklifimi geri alıyoruz'. 'Ben napcam peki?' dedim, 'Seni isteyen bir grup var' dediler. Aslında ilk istediğim prodüksiyon şirketi o değildi (Köse prodüksiyondan bahsediyor). Onun arkasında da çok büyük şeyler var.
Sonrasında İngilizce şarkı söylemem söz konusu çünkü ben çok seviyorum. İngilizce söyleyince tarzım değişiyor. Daha ben olduğumu hissettim. İngilizce yasaklandı. Sonra kostüm sponsoru bulunuyor, bi baktım kostümler artık hayır o tarafta var bu tarafta yok. Yani çok çocuksu şeylerdi bunlar. Bence bunlar gereksiz ama böyleydi. Sonrasında anlamaya başladım ve prodüktörüm beni karşısına alıp şunu söylemeye başladı: 'Biraz sakin olmanı istiyorum.' 'Neden?' dedim, 'Çok aktifsin. Siz ikilisiniz, sen daha ön planda duruyor gibi oluyorsun.' Allah Allah dedim, her gün canım sıkılıyor. 13 hafta sürdü program. Sonra yakın çevremden bunun Gülşen tarafından bir sorun olduğunu duydum hatta prodüktörüm de söyledi. İnanmak istemedim ilk zamanlarda ama büyüyünce olaylar baktım ki ben firmadan itiliyorum.
Sonrasında ilişkileri gündeme geldiğinde biz zaten çoktan bunları yaşamıştık. Anladım ki ben ne yaparsam yapayım benim önüm kapalı. Ben sadece orda duracağım... Birçok isim vermek isterdim ama onların anılarını geriye ket vurmak istemiyorum, delirsinler istemiyorum. Birçok insanı affettim, aralarında bu isimler de vardı. O kadar basit olmadı geçişim benim.
O sırada ben Güzel İkili'de Davut'la tanışmıştım. Davut da bu durumla ilgili biraz bilgiliydi. Sonrasında 11 kardeşler onlar, kollayalım diye beni kendimizi bir ilişkinin içerisinde bulduk. Çok kısa sürdü, evlenmedik. Almanya'ya bir kaçış için gittik çünkü çok fazla basın, o, bu patlamıştı.
Birkaç ay öncesinden pirinç lapası, o bu derken tam gitmemize 1 gün kala bayıldım. İyi ki de bayılmışım çünkü uçakta olsaydı bilmiyorum ne olurdu. Hemen hastaneye kaldırdılar beni.
1.50 lik koca popolu cüce kadın için dönen şeylere bak ya.
Siyasi bakış açısı sol olup kendini liberalizmin tatlı kollarını atmak ta ne bileyim biraz eğreti durdu be Nezciğim. Piyasada o dediklerini yapmayıp ta iyi yerlere gelebilenler var ha azlar ama olsun bence sendeki yetersizlik sesinin olmayışıydı dansına lafım yok.