İletişim Başkanı Fahrettin Altun'dan Özel Açıklamalar: "Bir Yalan Siyasetiyle Karşı Karşıyayız"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım'ın sorularını cevaplandırdı.  Altun, son dönemde önemini daha da fark ettiğimiz iletişimde dezenformasyonla mücadeleye değindi. Bu mücadeleyi 'hakikat mücadelesi' olarak değerlendiren Altun, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Kaynak: Mynet / Ersel Yıldırım

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Mynet Genel Yayın Yönetmeni Ersel Yıldırım'ın gündeme dair sorularını yanıtladı.

Altun, özellikle dezenformasyonla mücadele konusunda gelinen noktaya dikkat çekerek yürütülen çalışmalardan bahsetti, iletişimin rolüne ve ülkemiz açısından stratejik önemine değindi.

Altun, Yıldırım'ın 'Dünyayı saran bir dijital terörizm tehlikesi var' cümlelerine 'İletişim araçlarının kullanımındaki yaygınlık, bilgi ve veri üretiminin sınırsızca genişlemesi kendi açmazlarını da oluşturuyor. Her şeyden önce bugün hakikat, eskisi kadar rağbet gören bir olgu değil, maalesef. Diğer bir ifadeyle hakiki olandan çok popüler olan, işe yarayan, çıkarlara uygun olan bilgi rağbet görüyor. ' diyerek yanıt verdi.

"Yalan ve çarpıtma sıradanlaşmış ve hiç olmadığı kadar yaygınlaşmış durumda. Sadece bu da değil, tüm dünyada bir yalan siyasetiyle karşı karşıyayız."

Yalan haberi çağımızın yeni hastalığı olarak niteleyen Altun, Türkiye'nin stratejik iletişimini ise şu sözlerle özetliyor;

'Türkiye açısından stratejik iletişimin olmazsa olmazlarına gelirsek, bizim anlayışımız öncelikle her konuda hakikati, şeffaflığı ve milletimizin taleplerini el üstünde tutmaktır. Ülkemizin her türlü kaynağını, potansiyelini göz önünde bulunduruyor, bunların hak ettiği değeri görmesine odaklanıyoruz. Jeopolitik konumumuz, ulusal, bölgesel ve uluslararası politika önceliklerimiz, bu öncelikler doğrultusunda şekillendirdiğimiz kamu diplomasisi ve yumuşak güç araçlarımız stratejik iletişim anlayışımızın vazgeçilmez unsurlar... Bunun için dezenformasyonla, yalan haberle etkin bir şekilde mücadele etmek için somut stratejiler ve araçlar ortaya koyuyoruz. '

"Ben dijital terörizmi kimi zaman örgütlü kimi zaman bireysel, kimi zaman da bizatihi birtakım devletlerin de işin içinde olduğu siber saldırılar olarak görüyorum."

Bu noktada Narin gündemine değinen Altun, o dönemdeki sosyal medya paylaşımlarına dair şu açıklamayı getirdi;

'Örnek vermek gerekirse Narin kızımızla ilgili atılan binlerce tweet var, sosyal medya fenomenleri bile bu konuyla ilgili yayın yapıp X'teki doğruluğu teyit edilmemiş iddiaları sürekli gündeme getiriyor...'

"Fakat ben size ibretlik bir örnek vermek istiyorum. Narin kızımız katledildi. Bu trajedi karşısında sarsılmayacak insan olamaz. Ama bu süreçte sosyal medyada şöyle paylaşımlar gördük..."

Ama bu süreçte sosyal medyada şöyle paylaşımlar gördük. Kızcağız Kur’an kursu dönüşü katledildiği için Kur’an kurslarının kapatılmasını isteyen ve cinayetten dindar insanları sorumlu tutan bağnaz bir kesim gördük. İşte bu İslamofobidir, İslam düşmanlığıdır. Bir diğer kesimse Narin kızımızın Diyarbakırlı olmasından hareketle Kürt kardeşlerimizi hedef aldı ve cinayetten Kürtleri sorumlu tutacak bir akıl tutulması örneği sergiledi. İşte bu da ırkçılıktır. Enteresan olansa bir taraftan Kürt vatandaşlarımızı hedef alan ırkçılarla sözüm ona Kürtlerin hakkını savunduklarını ileri sürenler İslam düşmanlığında buluşuyor. Ve ırkçılıktan beslenen bu yapılar vasıta olarak dijital mecraları kullanıyor.

Altun'un açıklamalarının devamına buradan ulaşabilirsiniz.

Popüler İçerikler

Kadınların Kırmızı Ruj Sürerek "Çiftleşme" Mesajı Verdiğini İddia Eden Uzman
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Suriye’de: HTŞ Lideri Colani Karşıladı
Gazeteci Özlem Gürses TSK Hakkındaki İfadeleri Nedeniyle Gözaltına Alındı
YORUMLAR

Yalan ve çarpıtma ve bunun siyaseti sizden sorulur Fahrettin amca. Siz bu işleri iyi bilirsiniz iyiiiii.

23.10.2024

Mimik kıpırdamamıştır şunları söylerken. O derece profesyonel. 1945'ten beri böylesi görülmedi.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ