“Hep tekrarlıyorum, Türkçe, diş ve dudak arasında bir lisandır, diş ve dudak arasında telaffuz edilir. 8 tane sesli harf vardır. Böyle lisana prodental denir, çok önemli bir şeydir. Bu konuştuğunuz kötü Türkçe ile ağzınızın ayarı bozuluyor. Yabancı dilleri de öğrenemezsiniz. Çünkü Türkler, yabancı dilleri çok kolay ve doğru telaffuz ederler. İstediğin yere git, Rusça, Çince, Fransızca doğru ve çabuk telaffuz edebilirsiniz. İngiliz gibi İngilizce konuşursun demiyorum, ama doğru konuşursun. Şimdi bu özelliğinizi kaybediyorsunuz, anlaşılmıyor. Görüyorum, Fransa’dan gelen öğrenciler var Galatasaray’a Erasmus ile kızın telaffuz ettiği ismi anlamıyorum ya sağırım ya da cahilim herhalde dedim. Asistanım var Fransızcayı çok iyi bilir, söyledim ne diyor diye, o da ‘Anlamıyorum’ dedi. Konuştuğu Fransızca anlaşılır değil, çünkü ağzı bozuk. Türkçede de bu hazin duruma düşmeyin”
valla hocam sende bu yavaş ve sıkıcı konuşmaların ile pek birşey öğretemezsin.
Kitabı yada makaleyi okumak yerine podcast üzerinden dinleyen, daha da kötüsü youtube'da özetini aratan bir nesil söz konusu. Eğitim sistemi ile de alakası yok; teknoloji tüm dünyada tembellik yarattı.