İlber Ortaylı'dan Türkiye'deki Çalışanların ''Mesleki Mızmızlıklarını'' Anlatan 16 Alıntı

1. "İnsanlarımızın işsiz ve ekmeksiz kalmayacaklarına, birisinin onları zaten besleyeceğine dair çocukça bir inançları var."

2. "İş disiplini ve işine saygının Türkiye’de çalışanların tümünde; sadece işçiler değil, işverenlerde de eksik olduğunu kabul etmemiz gerekir."

3. "Görev ciddiyeti ve işini sevmek, Batılı toplumlarda orta sınıfın başlıca özelliğidir. Batılı orta sınıflar ananeyi yaşatır, meslek edinir ve meslek ciddiyetine sahiptir."

4. "Buna sahip olamadıkları ölçüde işlerini yitirmiş, tezgâh ve mülklerini kaybetmişler ve lonca ustasıyken işçileşmiş ve dükkâncıyken tezgâhtar olmuşlardır; ayakta kalabilenler muhafazakâr, işine sahip çıkan ve mesleğini sevenlerdir."

5. "Avrupa kasabasının ve kentinin butik ve terzisi, elan iş görebilen kasap ve peynirci, çiçekçi bunlardandır. Yaptığı işi bilmeyen, öğrenmeyen, üstelik çok zengin olacağına inanan esnaf ve toplumsal yerini bir nesil içinde değiştirebileceğine inanan orta sınıf mensupları, ancak üçüncü dünya ülkelerinde görülür. "

6. "Bizim gibi ülkelerde de insanların sırf statü değiştirmesi sanıldığı kadar kolay değil; bu nedenle insanlarımızın işlerine ve yapabildikleri mesleklerine saygıyla ve dört elle sarılmaları gerekir. "

7. "Daha beteri iktisadî krizler zincirinin kapıda olduğu bir ortamda, kimse daha rahat işlere kayarım diye ümit etmesin. "

8. "Batı toplumlarının dünya görüşünü ve ahlakî normlarını sarsan iktisadî buhranları, kitlesel işsizlikleri Türkiye dediğim gibi yaşamadı. Buhranlar mevzii idi; aile, sülale, mahalle ilişkileri içinde atlatıldı. "

9. "Ama bu olumlu geçmiş, nankör ve sorumsuz insan tipini de yan ürün olarak yarattı. "

10. "Sendikacılığımız, işçinin işini ve emeğini korumasından, siyaset yapmasını sağlamak ve öğretmekten çok; memur sıfatlı beyaz yakalı proleterlere göre daha kolay ve fazla ücret elde etmelerine yaradı."

11. "Ama aynı sendikalar işçinin emeklilik zamlarını bürokrasinin insafına bıraktılar."

12. "İnsanlarımız çocukları için baba mesleğini düşünmüyor. Yeteneğine ve eğilimine bakmadan çocuğuna statü sağlayacağını düşündüğü bir eğitim vermeye çabalıyor. "

13. "Sadece daha iyi yaşam şartları ve tüketimi değil, daha yüksek mevkileri de hemen isteyen bir toplumuz. Oysa toplumun bireyleri kendi konumuna sahip çıktıkça daha saygın ve haklarını takip edebilen insanlar olurlar. "

14. "Batılı toplumda bireysel iltimas yolu aranmaktan çok yurttaşlık haklarına sahip çıkılır ve saygı talep edilir. Seçkinliği, belirli meslek grupları değil, her meslek grubunun iyileri oluşturur."

15. "Bizim eski toplumumuzdaki esnaf alayları, kalfalığa terfi edenlere yapılan peştemal kuşatma (üniversite doçentlerinin de akademik biniş giymesi) gibi âdetler tarihe karıştı. Oysa bunlar şeref payeleri aracılığıyla dengeyi oluşturan unsurlardır."

16. "Herkes genel müdür ve başsavcı olamaz, olması da gerekmez; ama aşçının iyisinin de toplumda benzer yeri olmalıdır. Bir toplumun gelenekleri ve ritüeli bu havaya yer verdiği ölçüde dengeli insanların sayısı artar."

Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
Berfu ve Eser Yenenler'in 3. Kez O Ses Yılbaşı'na Katılmaları Tepki Topladı
YORUMLAR
12.11.2019

Hepsine katılıyorum. Ama bizim oğlana okulda “senin baban garson köpek gibi ordan oraya koşuyor akşama kadar demiş arkadaşları çocuk ağlayarak geldi okuldan. Ha keza bana çok hürmet eden saygı gösteren biri garson olduğumu öğrendikten sonra abi demeyi bıraktı. Bizim ülkemizde maalesef sahip olduğun maddi şeylerle değer görüyorsun. Okumuş olman kültürlü olman bir üst değer değil.

Ben sana her zaman abi derim statüm ne olursa olsun. Ayrıca yaptığın işe saygı gösterir önünde eğilirim. Suyun üstünde de yürüsen çünkü yüzme bilmiyor diyenler her zaman olacaktır..

Pasif Kullanıcı
12.11.2019

Bizim esnaf zanaatkar kesim osmanlı'dan itibaren ermeni, yahudi gibi gayrimüslim ağırlıklıydı. Bugün baktığımızda da soyadı demirci, kazancı, kuyumcu nalbant vb olan aileler muhakkak ermeni kökenlidir. Bizim "usta"larımız asıl onlardı. Biz de gerçekten söylediğimiz gibi savaşmaktan başka bi şey bilmeyiz zaten. Esnaflık bilmeyiz. Zanaatçı da değiliz. Sanatçı zaten hiç değiliz. Statü meselesine gelince, eskiden böyle bi derdim yoktu. Ama ne vasıfsızların ne makamlara geldiğini "getirildiğini" görünce "benim ne eksiğim var bunlardan" diye soruyo insan ister istemez.

12.11.2019

Genelleme biraz talihsiz olmuş. Demirci çok yaygın bir soyad. Sofularda bile var :)

12.11.2019

Tespitlerin bir çoğu doğru ve yerinde. Ancak bunun sebebi insanların bir sabah uyandığında "kısa yoldan zengin ve statü sahibi olmalıyım" diye düşünmeleri değil. 24 Ocak kararları ve akabinde uygulanan piyasa ekonomisi, kültürümüzde de "kısa yoldan köşe dönmecilik" bilincini dayattı. Vatan sevgisi, millet sevgisi, paylaşım, doğaya ve hayvana saygı vs. bunların hepsi yıkıldı. Ama bu yıkım kendiliğinden olmadı. Uygulanan sistemin yetiştirdiği insan tipi bencil, köşe dönmeci insan tipi. Kemalist devrim ile kazandığımız başarılar bir bir yıkıldı. Dönüşüm için bir defa halkçı devletçi ekonomik modele derhal geçilmeli, bir üretim devrimi yapılmalı.

TÜM YORUMLARI OKU (19)