Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın yeni çıkan kitabı 'Bir Ömür Nasıl Yaşanır?'dan hayatınızı değiştirecek önerileri sizin için derledik.
Prof. Dr. İlber Ortaylı'nın yeni çıkan kitabı 'Bir Ömür Nasıl Yaşanır?'dan hayatınızı değiştirecek önerileri sizin için derledik.
Gezin, görün, keşfedin, başkalarıyla ilgilenin, okuyun, sevin. Bunları dolu dolu yapın ki izleri yüzlerinize yansısın. Yüzünüz ifadesiz kalmasın.
Kimseyi değiştiremezsiniz.
Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında bir pencere açın. O pencereyi açıp dışarıda farklı dünyalar görebilirseniz, bir eşiği de atlamış olursunuz.
Ben insanları arar bulurum. İyi hocalardan eğitim almak için bizzat çok uğraşmışımdır. Neticede kimse gelip beni keşfetmedi. Kimsenin gelecek hali de yoktu!
Dans bilmemek çok ayıptır. İnsan kendini bu alanda yetiştirmelidir.
İnsanın çocuğundan dâhi diye bahsetmesi, devamlı küçümsemesi kadar tehlikelidir. Onun yanında olmasını bilin, yeter.
Ben her dostumun hayat görüşünü paylaşmam ama görüşlerinden faydalanırım.
ama tek yapacağımız öğrenmek, dikkat etmek ve yöntemli yaşamaktır.
Mühendis de olsanız örneğin, coğrafyayla tarihle uğraşacaksınız, müzikten anlayacaksınız, dans edeceksiniz. Milletin halini dert edineceksiniz.
İçine girmeseniz bile ne olup bittiğini bilmeniz gerekir. Dünyayı takip edeceksiniz ama öyle sadece üç beş gazete kitap okuyarak değil; tutkuyla, hakkını vererek…
Gecikirseniz geçmiş olsun. Elbette sonra da öğrenebilirsiniz ama aynı rahatlıkla ve kavrayışla değil.
Tren mi var, atlayın; yol mu var, gidin. O yaşlarda yeni yerleri görmenin zevki başkadır. Tecrübeyle görmek de güzeldir ama gençlik enerjisiyle dolaşmak bir başkadır.
Bu da şüphesiz en başından işini doğru seçmekle mümkündür. Bunu yapamazsanız, hayatta hiçbir hedefiniz kalmaz. Boşuna çalışır durursunuz. Zihniniz de uyuşur.
Hayata herkes kendi penceresinden bakıyor; sarayda yaşıyorsan sarayın penceresinden, fakirsen gecekondu penceresinden. O yüzden böyle sığ tavsiyeler başka şartlarda büyümüş, başka şartlarda yetişmiş insanlar için boş konuşmadan başka bir şey değil. Misal bir içerik vardı "çalışmak zorunda olan çocukların yazdığı mektuplar" (içeriğin tam adı bu muydu tam emin değilim ama ana konusu buydu) Şimdi o çocuklara, kağıt toplamak zorunda olan çocuklara bu tavsiyeleri vermek "25 yaşına kadar yabancı dil öğren emi çocuğum!" diye tavsiyede bulunmak ne kadar saçmaysa genel anlamda "hadi ben size hayata dair tavsiyelerde bulunuyorum" diye kitap çıkarmak da o kadar saçma... "aslansın, kaplansın, yaparsın" diyen kişisel gelişim kitaplarının bir tık üstü gibi bir şey.
Bakın bunu bir tarihçi söylüyor. Buraya dikkat! adam sadece yaşadıklarından değil, bu güne kadar yaşayan insanların da yaşadıklarından ders çıkarmış. Bence kulak arkadı yapmayın, yapamam edemem demeyin. Yapacağım kelimesini inanarak söylediğiniz an, zaten yolun yüzde ellisine gelmişsiniz demektir.
minik bir döngümden bahsetmek istiyorum. istediğim bir kitabı alabilmek için para gerek. para için çalışmak gerek. çalışmak için zaman gerek. zaman veriyorsun para kazanıyorsun kitabı alıyorsun okuyorsun işe gidip geliyorsun okuyorsun işe gidiyorsun geliyorsun okumak istiyorsun bir dayan iki dayan ama üncü gpn dayanamayıp uyuyorsun. ilber bey sizi gerçekten severim kendi fanusumda sizin bana tarihi sevdirmeniz başlı başına bir devrim oldu benim için zaten lakin bu öneriler inanın işçi bir insanın yapabileceği tarzda şeyler değil. keşke olsa ama değil.