20. yüzyılın ilk kısmı, modern öncesi tıp dönemi için hala oldukça deneysel bir aşamaydı. Doktorlar, çeşitli hastalıklar için kokain ve eroin gibi çok güçlü ilaçlar reçete ederdi. Bazı insanlar, bugün insan vücudu için zehirli olarak kategorize ettiğimiz maddelerle kendilerini tedavi ederlerdi. İlaç zannedilen bir zehir de bir adamın hayatını kaydırdı...
Sadece radyum değil, hangi ilacı 1400 şişe içsen vücutta bir soruna sebep olur zaten. En basit şeyleri düşünemeyenlerin bile şirket sahibi olması falan... Neyse.
Tıp dünyası bir gecede var olmadı. Bu ve bunun gibi bir çoğu var. Cola bile ilk çıktığında eczanede satılıyordu:) 1400 şişe bal olsa yan etkisi olur orası da ayrı:)
benzeri olay saat uretiminde calisan kadinlarda yasaniyor. eskiden saatlerin kadranina radyum fosfor karisimi bir boya surulurdu, bu sayede gece karanliginda parlarlardi. kucukken boyle cok eski bir masa saatini hatirliyorum, gece karanliginda paril paril fosforlu parlardi. burdaki radyum cok dusuk miktarda ama saatin uretiminde kadranlarini boyayan kadinlar buna daha yuksek dozda uzun seneler maruz kaliyorlar. radyumun tehlikesi insan vucudunda kalsiyumun yerine gecip kemiklerde birikmesi, insani icerden radyasyonla surekli zehirlemesi. bu kadinlarda surekli radyuma maruz kaldiklari icin zaman icinde kemiklerinde birikme yapiyor, eklemlerini zayiflatiyor, ilk etkilerinden biri cenenin cikmasi, diger eklemlerde zayfilayip cikiyor. cok uzun ve acili bir olum sekli.