Kuraklıklar, seller, sıcak hava dalgaları gibi hava olaylarının şiddet ve sıklığını arttıracak iklim değişikliği, dünyada yaşayan tüm türlerin geleceğini tehdit ediyor. WWF tarafından hazırlanan ‘İklim Değişikliğinin Türler Üzerindeki Etkisi’ adlı rapor, bu etkileri göstermek için iklim değişikliğinin etkilediği 10 önemli türü mercek altına alıyor.
Araştırmacılar, iklim değişikliği ilerledikçe pandanın yaşam alanlarındaki bazı bambu türlerinin yok olabileceğini öne sürüyor. Bambu ormanlarında ve çeşitliliğinde öngörülen bu gerileme, pandalar için besine erişimde ciddi bir engel oluşturacak.
Sıcaklık, deniz kaplumbağasının yaşamının her aşamasında kilit bir rol oynar. Cinsiyeti, kuma gömülü yumurtaların kuluçka sıcaklıkları tarafından belirlenir. Sıcaklıktaki küçük bir artış, bu cinsiyetlerin birbirine oranını çok ciddi bir şekilde dişilerin lehine döndürebilir. Bu da üreme olasılığını azaltabilir.
Kuzey Kutup Bölgesi (Arktik), küresel ortalamanın yaklaşık iki katı hızla ısınıyor, bu da deniz buzunun erimesi ve kalan buz örtüsünün incelmesiyle birlikte kutup ayılarının yaşam alanlarını küçültüyor. Kutup ayıları, buz üstünde dinlenen ve yavrulayan fokları avlamakta uzmanlaştığı için azalan deniz buzu, kutup ayılarının av döneminin kısalması ve sonuç olarak daha uzun süre beslenmeye ara vermesi anlamına geliyor.
Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) Dördüncü Değerlendirme Raporu’na göre, 2080 itibarıyla, Afrika kıtasındaki kurak ve yarı kurak bölgeler yüzde 5 ile yüzde 8 arasında genişleyecek ve kurak dönemlerin yoğunluğu ile sıklığı artacak. Bol tatlı suya ihtiyacı olan filin, günlük faaliyetleri, üremesi ve göçleri bu baskıdan etkilenebilir.
İklim değişikliği, Endonezya’daki ormanların üzerinde ek bir baskı yaratıyor ve orangutanların hayatını tehlikeye atıyor. İklim modelleri, 2025 itibarıyla yıllık yağışların ciddi miktarda artacağını öne sürüyor. Ağır yağışlar muhtemelen orangutanların tercih ettiği bitkilerin üreme döngüsünü ve büyüme hızını etkileyecek. Bu durumun erişilebilir besin miktarını düşürme ve dişi orangutanların üreme kapasitesini tehdit etme olasılığı yüksek.
Mavi balinanın Antarktika Okyanusu’ndaki yaşam alanı, iklim değişikliğinin besinleri üzerindeki etkilerinden dolayı değişime uğruyor. Küresel iklim değişikliği ve atmosferdeki karbondioksit miktarının artması nedeniyle okyanus sularının asitlenmesi, mavi balinanın temel besini olan kril popülasyonunu etkileyebilir. Bu durum mavi balina popülasyonu üzerinde ciddi bir olumsuz etki yaratabilir.
Bazı yaban arıları, tarihi yayılış alanlarının güney ucundan yaklaşık 300 km kadar geri çekildi. Bu çok endişe verici bir durum çünkü polen taşıyıcısı yaban arıları mahsül ve gıda güvenliği ilişkisinde anahtar bir rol oynuyor.
İklim değişikliği, genelde daha düşük irtifalarda yaşayan bitki türlerini, sıcaklıkların daha uygun olduğu daha yüksek alanlarda kolonileşmeye itiyor. Bu durum, ‘geleneksel’ dağ türlerinin sürdüremeyeceği bir rekabet yaratacak. Aslan ayağının da olumsuz etkilemesi muhtemel.
Mercan beyazlaması denen felaketin sorumlusu, iklim dengesizliklerine ve okyanus asitlenmesine bağlı ortaya çıkan yükselmiş su sıcaklıklarıdır.
Küresel ısınmanın sebebi olmalarına rağmen insanlar da iklim değişikliğinin kurbanı olacak. Çevre koşulları değişecek ve sağlıklarının toplumsal ve çevresel belirleyicilerini (temiz hava, temiz içme suyu, yeterli miktarda besin ve barınma güvenliği) etkileyecek.