İkisini Bir Arada Düşünmemiz İmkansızken Birbirleriyle Garip Bir Şekilde Bağlantısı Olan 13 Şey

11. gerçekten çok ilginç.

1. Tablolar ve Nükleer silahlar

İlk nükleer patlama boya üretiminde kullanılan keten ve keten tohumu yağı başta olmak üzere bir çok toprağı ve toprak ürününü etkiledi. Bu sebeple 1945'ten sonra yapılan tüm resimler radyoaktif parçacıklar içerir. Bu nedenle, eski ünlü eserlerin (Rembrandt veya Leonardo da Vinci'nin eserleri gibi) kusursuz bir kopyasını oluşturmak imkansızdır. Aslında, bu uzmanların gerçek bir eseri sahte bir kopyadan ayırt etmelerine yardımcı olabilecek bir ipucu niteliğinde.

2. Külotlu çorap ve Paten

Bir dönem, Sovyet atleti olan Viktor Kosichkin Davos'ta yapılan bir şampiyonaya katılmak zorunda kaldı. Hava aniden çok soğudu ve Almanya'dan gelen kadınlardan giyebileceği sıcak bir şeyler vermelerini istedi. Elinde sadece külotlu çoraplar vardı, ayak kısımlarını keserek kullanmak zorunda kaldı.   

Kosichkin ikinci oldu ve bu giysinin etkisini o kadar çok sevdi ki, daha çok çorap ve siyah bir kazak aldı. Bunları Olimpiyatlara hazırlanırken kullanmaya başladı. Olimpiyat oyunlarında birçok başarı elde etti ve bir süre sonra bu ilginç kıyafet resmi buz pateni kıyafeti oldu.

3. CAPTCHA ve Eski kitaplar

CAPTCHA sadece web sitelerini koruyan bir dizi harf değildir. Mesele şu ki, bu sistem bir bilgisayarın tanıyamadığı eski kitaplardan ve gazetelerden taranmış kelimeleri kullanıyor. Sadece bir insan böyle bir metni okuyabiliyor. Sistem insanları botlardan ayırır. Aynı sembolün farklı değişkenlerini toplar ve onları e-kitaplara ekler. Günde yaklaşık 200 milyon giriş yapılıyor!

4. Sıçanlar, Mayınlar ve Tüberküloz

Dev sıçanlar Tanzanya'daki en değerli işçiler arasındadır. Zekaları ve akut koku alma duyuları sayesinde, bu hayvanlar mayın bulmak söz konusu olduğunda bir numaradır. Eğitimini tamamlayan farelere ‘kahraman fareler’ denir ve diğer ülkelerde çalışmaya başlarlar (örneğin Kamboçya gibi). Dahası, gelişmiş koku alma duyuları sayesinde tüberkülozun erken evrelerinin teşhis edilmesine yardımcı oldukları için sağlık hizmetlerinde bile çalışabiliyorlar.

5. Telgraf ve Hüzün

Samuel Morse harika bir sanatçıydı ve muhtemelen bu üzücü olay olmasaydı hayatını buna adardı. Uzun bir yolculuk sırasında, babasından, karısının ciddi bir hastalıktan sonra, iyileşmeye başladığını söyleyen bir mektup aldı. Fakat 3 gün sonra, karısının öldüğünü öğrendiği başka bir mektup aldı. İletişimin yavaş olması nedeniyle Morse, eşine ‘elveda’ deme şansını bulamadı. Yaklaşık 7 yıl sonra tesadüfen elektrikle ilgili bir sohbete katıldı ve pratik, hızlı bir iletişim aracı üzerine düşünmeye başladı. 

12 yıl sonra ise, ilk ‘hızlı mesaj’ Washington'dan Baltimore'a gönderildi: “Tanrı nelere kadir!”

6. Pembe renk ve Feminenlik

Başlangıçta, pembe renk erkeklerin, mavi renk ise kızların rengi olarak kabul edilirdi. Bu Japonya’da hala böyledir. Bu eğilim 20. yüzyılda feminist hareket ve reklamların da yardımıyla değişmeye başladı. Doğmamış bir bebeğin cinsiyeti belirlenirken, ebeveynlerin belli bir renkten kıyafetler satın aldığı farklı reklamlar ortaya çıkmaya başladı.

Bu arada, psikolojik araştırmalar çocukların doğuştan gelen renk tercihlerinin olmadığını net bir şekilde kanıtlıyor.

7. Güvercinler ve Kanser

ABD'li bilim insanları, güvercinlere histolojiyi kullanarak malign hücreleri nasıl bulabileceklerini öğretmeyi başardı. Bunun insanlara kıyasla 2 avantajı var: gelişmiş renk algısı ve hayal gücünün olmayışı (kuşlar bir şeyleri hayal edemez ve bu nedenle tanı koyarken kuşkuları ya da kuruntuları olmaz). Her güvercine aynı eğitim verildi. Bir kuş ‘doğru’ cevap verdiğinde, bilim insanları onu besledi. Bir ayda her ‘öğrenci’ %80 doğru cevap verdi.

8. Olimpiyat ve Sanat

Olimpiyatların sadece sporla ilgili olduğunu ve orada görebileceğimiz en ‘sanatsal’ şeyin jimnastik olduğunu düşünürüz. Ancak 20. yüzyılın ortasında, 1912'den 1948'e kadar olimpiyatlarda sanat yarışmaları da yapılırdı. Bu, sporun ve sanatın zihinsel ve fiziksel sağlığa katkıda bulunduğuna inanan, Olimpiyat hareketinin kurucusu Pierre de Coubertin'in fikriydi. Sanat eserlerinin sporla bağlantılı olması gerektiğini düşünüyordu. Sanat alanındaki ödüller mimari, edebiyat, müzik, resim ve heykel olmak üzere 5 sanat dalına verilirdi.

9. Yazıcılar ve Parmak izleri

srv.onedio.com

Çoğu lazer yazıcı, insan parmak izleri gibi kendi özel izlerine sahiptir. Bunlar, görüntü yazdırırken benzersiz bir desen oluştururlar. Bu sahtecilikle mücadeleye yönelik bir önlemdir. Bu yöntemin bilgi sızıntısı durumlarını araştırmaya yardımcı olduğu durumlar da olmuştur.

3D yazıcılar için de benzer bir teknoloji ile geliştirilmektedir ve bunların da her biri benzersiz izlere sahiptir. Bu özellik, polisin sahte ürünlere karşı yaptığı çalışmalar için kolaylık sağlayacak.

10. Güneş ve hapşırma

Bilim aindsanlarının verilerine göre, dünyadaki her 4 kişiden 1’i güneş ışığı nedeniyle hapşırıyor. Bu kalıtımsal bir durumdur. Bu kalıtımsal özelliğe sahip olanlar ışığa maruz kaldığında peş peşe defalarca hapşırabilir. Bunu fotik hapşırma denir. Güneşten ve ışıktan uzaklaştıkları an hapşırma kesilir. Siz de bu durumdan muzdaripseniz üzülmeyin, yalnız değilsiniz.

11. Köpekler ve Cırt cırt bantlar

Cırt cırt bantlar tam anlamıyla bir köpek sayesinde bulundu. İsviçreli bir mühendis olan Georges de Mestral, bir gezintiye çıktıktan sonra köpeğinin üzerine yapışan dikenlere mikroskopla bakmaya karar verdi. Bu iki malzemenin basit bir şekilde birbirine yapışması ona cırt cırt bantlar konusunda ilham verdi. 10 yıl süren deneyler sonucunda ürünün patentini aldı ve şirketini kurdu.

12. Vikingler ve Reklamcılık

Kızıl Eric, Grönland'ı keşfeden gezgin ve kaşifti. Daha fazla insanı oraya çekmek için, dikkat çekici bir isim kullanarak, pazarlama ve reklam tekniklerinin temelini oluşturan fikri buldu. 

Buzla kaplı ve beyaz olmasına rağmen, toprağı ‘yeşil’ olarak adlandırdı. Bu numarayı kullanarak mümkün olduğunca çok sayıda koloni çekmeye çalıştı. Yöntem aslında işe yaradı. Bir yıl içinde Grönland'a taşınan birçok insan oldu.

13. Eğlence parkı ve Günah

19. yüzyılın sonunda, mucit LaMarcus Thompson, Coney Island'da ABD'deki en büyük eğlence parkını açtı. Bu parkın asıl amacı, meyhanelere ve genelevlere giderek sadece ‘günahlarla’ vakit geçiren insanların dikkatini çekmekti. İnsanları küçük bir vagonda ilerlerken, pitoresk manzaraların (örneğin Alpler'in) tadını çıkarmaya davet ediyordu. Oldukça da başarılı oldu.

Popüler İçerikler

Montella Görevini Bırakırsa A Milli Takım'ın Başına Kim Geçmeli?
"Bir Evim Varsa Onun Sayesinde": Hakan Meriçliler'den Vural Çelik Tartışmasında Gülse Birsel'e Büyük Destek!
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı