Eğlence Değil, Esaret Parkı! İkinci Ölüm: Antalya’daki Yunus Parkında Bir Deniz Canlısı Daha Yaşamını Yitirdi

Hayvan hakları savunucuları, yıllardır yunus parklarının kapatılması için mücadele yürütürken, bir yunus daha yaşamını yitirdi.

Ölen yunus için nekropsi yapılmadığı ancak oldukça zayıf olduğunun görüldüğü öğrenildi.

Cumhuriyet'ten Zülal Kalkandelen'in haberine göre, Antalya kent merkezinde, Atatürk Parkı içerisinde Hotel Su Otelin yanı başında bulunan Waterhill Park (eski Antalya Aqualand Dolphinland) adlı yunus parkında iki hafta içerisinde gösterilerde kullanılan iki deniz canlısı yaşamını yitirdi.

29 Ağustos’ta “yaşlılık” nedeniyle öldüğü bildirilen 37 yaşındaki bir yunus (afalina, şişe burunlu yunus), 30 Ağustos günü Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kontrolündeki Hayvanat Bahçesi’nde, Tarım İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi ilgililerinin gözetiminde gömüldü.

Ölen yunus için nekropsi yapılmadığı fakat oldukça zayıf olduğunun görüldüğü öğrenildi.

Yunusun ölümünden iki hafta sonra aynı tesiste ikinci bir hayvan ölümü daha 13 Eylül’de meydana geldi.,Muratpaşa Belediyesi İlçe Tarım Müdürlüğü’nden aldığımız bilgiye göre, bu kez 2 yaşındaki bir fok can verdi. Düzenlenen tutanakta ölüm nedeninin viral/bakteriyel olduğu, bu nedenle hayvanın durgunluk ve iştahsızlık belirtileri gösterdiği yazıldı.

Antalya Tarım İl Müdürlüğü’ne bağlı yetkililer ile Antalya Büyükşehir Belediyesi ilgililerinin fokun gömülmesi için çalışmaları sürdürdüğü ve viral/bakteriyel bir rahatsızlık söz konusu olduğu için kireç temin edilmeye çalışıldığı öğrenildi.

2021 yılında Hayvanları Koruma Kanunu ile ilgili düzenlemeler yapılırken yunus parkları ile ilgili olarak aşağıdaki madde kabul edilmişti:

“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile yunus parklarının kurulması yasaktır.

Mevcut işletmeler, herhangi bir nedenle eksilen hayvan sayısını tamamlama ya da artırma, yeni şube açma gibi yollarla kapasite artırımına gidemez, üretim yapamaz, Bakanlığın izni olmadan işletme hakkını devredemez, on yılın sonunda faaliyetine son verir. Bu işletmelerin hayvanların etolojisine uygun olarak faaliyet göstermesini sağlayacak kriterler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Bakanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.

Bu maddede belirtilen yasaklara aykırı davrananlara hayvan başına yirmi beş bin Türk lirası idarî para cezası verilir.”

Cezaların caydırıcılıktan uzak olması, var olan yunus parklarının kapatılmak yerine 10 yıl daha açık tutulması, çoğu kayıt dışı olarak ülke dışından getirilen bu canlıların sömürülmelerine ve sonunda da trajik şekilde ölümlerine yol açıyor.

Esareti Sona Ermişti! Lolita'dan Üzücü Haber: Daha Fazla Dayanamadı

Popüler İçerikler

Serdal Adalı, Ricardo Quaresma'ya Jübile Yaptıracağı Tarihi Açıkladı
Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
YORUMLAR

Aqupark ve hayvan hapishanelerine çocuklarını götüren herkes eğitimsiz boş insandır. Sizin yüzünüzden günde ekip halinde ortalama 70 km yüzen bir hayvan çocuğunuzu eğlendirsin diye orada tutsak tutuluyor. Bunun yanında bu yunusların çoğunun yakalandığı Japonya'da Yunusları bir koya sıkıştırıyorlar. Orada gösteriye uygun olan yunuslar toplanıyor geri kalan yunuslar öldürülüyor. Tüm koy Yunusların kanından kıpkırmızı oluyor. Bunun belgeseli bile çekildi. The Cove. Artık çocuklarınızı eğlendirmek için bu acımasız sektöre finansör olmayı bırakın.

15.09.2023

Hayvanat bahçesi,hayvanlarla gösteri yapılan sirkler ve bu yunus parkları gibi yerlere giden insanlar kusura bakmayın ama acımasızsınız. Bari çocuklarınıza aşılamayın bu acımasızlığı. Benim çocuklarımda gitmek istiyordu her seferinde anlattım bu hayvalara yapılan insafsızlıkları bunun bir parçası olmamamız gerektiğini öğrettim. Bu şekilde onlara bir kaç saatlik eğlence yerine çok daha güzel bir şey öğrettim ve işin en güzel yanı,Anladılar hak verdiler...

15.09.2023

Bakanlığın kararı bence gayet güzel olmuş. Belki 10 yıl olayı biraz daha az tutulabilirmiş. Ya da açık olan işletmelerin kapatılması bir teşvik ile sağlanabilirmiş. Bu gibi işletmelere en güzel tepki halk tarafından verilir. Giden kimse olmazsa zaten o işletme mecburen kapanır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ