Mersin'de 2 kız kardeşin ölümüne, kuzenlerinin de yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla tutuklanan ve hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan dava açılan sanık 4 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasına, tutuklu sanık Ramazan Topal (68) ve tutuksuz yargılanan Burak Aydın ile kazada yaralanan İlknur Emine Yalçın (31), yaşamını yitiren kız kardeşler Ekin (6) ve Evrim Çakmakçı'nın (9) ailesi katıldı.
Mütalaaya karşı savunması istenen sanık Ramazan Topal, çok üzgün olduğunu ve acı çektiğini söyledi. 'Keşke o çocukların yerine ben ölseydim' diyen Topal, 'Aileye bu acıyı yaşatmasaydım' ifadesini kullandı.
Anne Özlem Çakmakçı da kızlarının fotoğraflarını elinde tutarak yaptığı konuşmada 'Keşke onlar değil de biz ölseydik. Benim çocuklarım 6 ve 9 yaşında öldü. Ben bunu sanığa da mahkemeye de anlatamadım. Her davada ben ilk günü yaşıyorum. Dilim, ağzım, gözüm, yüreğim kurudu. Benim çocuklarım öldü' dedi.
Baba Ali Çakmacı da sanıklardan şikayetçi oldu. Mahkeme heyeti, Ramazan Topal'ı 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 4 yıl 2 ay, Burak Aydın'ı da 'suç uydurma' gerekçesiyle 3 ay 10 gün hapis cezasına çarptırdı.
Anne Çakmakçı ise gazetecilere şu açıklamayı yaptı:
'Sanık bir çocuğumun yaşı kadar bile ceza almadı. Ne hukuk ne de insanlar bunun farkında bile değil. Bu işin peşini bırakmayacağım. İtirazlarımı gereken yere yapacağım. Ölene kadar bu davanın karşısında olacağım. Çok kötüyüm.'
Mersin'de 2 Temmuz 2018'de, Ramazan Topal'ın kullandığı 33 EAT 61 plakalı otomobil, Toroslar ilçesi Darısekisi Mahallesi Gözne mevkisinde, yolun karşısına geçmeye çalışan Ekin ve Evrim Çakmakçı ile kuzenleri Emine İlknur Yalçın'a çarpmış, 2 kız kardeş yaşamını yitirmişti.
Tutuklanan Topal hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle, Burak Aydın için de 'yalan tanıklık' suçlamasıyla dava açılmıştı.
açıkçası iki taraf için de çok üzüldüm. araba kullanan herkesin başına gelebilir bu durum. benim de başıma gelir mi diye ödüm kopuyor..
Olayın gerçekleştiği andaki duruma ilişkin bir bilgi var mı? Sürücünün hatası var mı, çocuklar trafik ışıklarının bulunduğu bir yerden mi geçiyor yoksa yaya geçidini mi kullanıyorlar? Yoksa hop diye atlıyorlar mı? Alkol var mı, ehliyet var mı? Olayın ayrıntısı nedir acaba? Bu gibi durumlar değerlendirilmeden, bilinmeden kimseyi linç etmeyin, adalete, hakime sövmeyin. Bu da bir cahilliktir.
Olayın özü nedir acaba? Belki de sürücü hiç bir kuralı çiğnemeden yolda giderken bu kazaya sebep olmuştur. Her sürücünün başına gelebilir. Tehlikeli kullanırken mi olay yaşanmış, ya da sürücü alkollü falan mıyımış . Buna göre değişir adil bir karar olup olmadığı. Detaylarını göremedim.