Seri katillerin akıl hastası sayıldığı bir dönemde böylesine eğitimli gençlerin cinayet işlemesi toplumda büyük bir sarsıntı yaratmış...
Seri katillerin akıl hastası sayıldığı bir dönemde böylesine eğitimli gençlerin cinayet işlemesi toplumda büyük bir sarsıntı yaratmış...
Dönem şartlarına göre 'çocuk' olarak geçen Leopold ve Loeb adlı iki arkadaş, Loeb'in uzaktan akrabası olan 14 yaşındaki Bobby Franks'i öldürüyor.
Cinayeti işledikten sonra çocuğu tuz ruhu ile yok etmeye çalışsalar da başarılı olamayan ikili aynı zamanda olay yerinde bazı delilleri unutmuştu.
Leopold ve Loeb, 10 gün içinde yakalandı ve delilik suçlamasında bulunmadılar. Suçlarını itiraf eden ikili, jüri karşısına çıkmaktan kurtuldukları için ölüm cezasına çarptırılmadı.
Bu nedenle toplumun 'çocuklara olan güveni' sarsılmaya başladı.
İyi eğitim almış ve yüksek lisans yapan Leopold ve Loeb, yaptıklarından en ufak bir pişmanlık dahi duymadıklarını itiraf etmişti.
İki gencin görüşlerinin Nietzsche'ye dayanıyordu. Ayrıca yaptıklarının farkında olduklarını ve bile isteye gerçekleştirdiklerini söylüyorlardı.
Çünkü o dönemde bu tip bir olayın başka türlü bir açıklamasını bulamıyorlardı.
Loeb, hapiste 56 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Leopold ise 34 yıl sonra toplamda 28 dil öğrenmiş şekilde serbest bırakıldı.
Dünyaca ünlü bir Kuşbilimci olan Leopold, 1971 yılında kalp krizinden öldü.
Ne güzel dünya çocuğu öldür cesedine bile işkence yap sonra çık başka bir ülkeye yerleş, yaşlan filan
Birilerini "seri katil" diye adlandirabilmemiz için üç ve ya daha fazla kişiyi öldürmüş olmaları gerekir. Enteresan bir vaka. Teşekkürler!
Gerilim filmi gibiymiş diyenler için, TLCde yayınlanmış olan Unutulmaz Cinayetler’in 5. sezon 3.bölümü bu olayı anlatır.