İhracatçıların Dolarla Derdi Bitmiyor: "Dolar Yükselirse Türkiye'den Başka Ülkeye Yatırım Yapılmaz"

Türkiye'nin 2021 yılında geçtiği ekonomi modeli birçok iktisatçı için şaşkınlık yaratmıştı. İlk etapta Çin'in 90'lar sonu, 2000'ler başı modeline benzetilen geçiş sonrasında Türkiye Ekonomi Modeli olarak isimlendirilmişti. Özünde TL'nin değer kaybıyla, üretim ve ihracata dayanan bir sistem olması kısaca emeğe ve emekçilere yüklenerek, enflasyonda hem cari açık kapatmak hedefi bulunan hem de iç tüketimi geriye atan bir sistem refahı ne kadar artırabiliyor. Sonuç da ortalama ücretin asgari ücrete yakınsadığı bir çalışan kitlesi yaratmaya ve ihracatçının çok kazanmayı emek üzerinden çok satarak sürümden kazanmasına döndürüyor. Bu da işi dönüp dolaşıp yine döviz kurlarına getiriyor.

Girişte uzun uzun anlattığımız konunun özeti şu: İhracatçıyı önceleyen modelde, Türkiye'de ihracatçı iş insanları çok kazanmayı, emeği döviz bazında ucuzlatarak, yurt dışına da döviz bazında ucuz malların daha çok satılmasıyla para kazanmayı planlıyor.

Yani son yıllarda dövizdeki yükseliş klasik 'sürümden kazanma' mantığı olurken, 'emeği sömürmek' maliyet düşürmek olarak görülüyor. Uzman ekonomistlerin de yıllardır 'katma değerli üretim' demekten dilinde tüy kalmıyor.

Bakın, ithal bağımlı bir üretim modeline değinmiyoruz dahi! Oraya girersek çıkamayız derdik ama kısaca şöyle ara yol açalım: Katma değerli bir üretim modeli olmadığı için kurdaki hareketler maliyeti anında etkiliyor.

Çünkü üretmek için hammadde almak durumundayız. Yani dolarla boya alıp, dokuduğumuz kumaşı boyuyor, sonra da dolarla, euroyla satıyoruz. Dolar yükselirse maliyetler de yükseliyor, ancak satarken 1 doların 8 TL olmasıyla 27 TL olması arasında fark 1 TL'lik üründen yabancı 8 yerine 27 adet aldığı için ve asgari ücret (tamamen afaki rakamlarla) 250 dolar yerine 150 dolar olsun ve kar edelim.

Geldik olayın özüne: Türkiye'nin önde gelen sanayicileri ve iş insanlarından uzun süredir kurlardaki baskıya yönelik "olması gerektiği yerde olmadığına" dair birçok söylem duyduk.

Dolar Sınırı Biraz Aşacak! Müsiad Başkanı'nın Dolar Beklentisi Sosyal Medyada Gündem Oldu

Buna bir yenisi daha eklendi. türkiye'de önemli yatırımları olan Eren Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, yeni yatırımlarından bahsettiği bir yayında istihdamın ağırlıklı kadınlardan oluşacağını söyleyerek gönüllerimiz fethederken, dolar konusunda da söyledikleri dikkat çekti.

Üst Düzey programında Arzu Maliki'nin konuğu olduğu Bloomberg HT yayınında Ahmet Eren sektörlerinde en çok konuşulan konulara değinerek sosyal medyada dikkat çekti. 

Eren, Bitlis'te geçen aylarda 200 milyon dolarlık yatırımla açtığı üretim tesislerinin açılışından bahsederken, son dönemde tekstil özelinde konuşulan Mısır'da asgari ücretin düşük olmasıyla kayan yatırımlara da değindi. 

Eren, 'Orada yatırım yapan arkadaşlar diyorlar ki 'burada asgari ücret oldukça düşük Türkiye’ye nazaran ve yeteri kadar devalüasyon olduğu için kârlı bir şekilde satabiliyoruz' şeklinde aktardıktan sonra ihracatla ilgili bütün sektörlerin 'ızdırabının' dolarda ya da dövizde yeterli yani 'enflasyon oranında' yükselişin olmaması olduğuna değindi.

Eren, "Türkiye’nin de ucuz işgücü ülkesi olmaktan elbette çıkması lazım" diyerek sorunun ana kaynağını dile getirdi: "Daha teknolojik ürünlere yönelmemiz lazım."

Konfeksiyona dayalı ürün ihracatında odaklanılan ülkelerin genellikle 3.dünya ülkeleri olduğuna değinen Eren, kurdaki yükselişe bir diğer açıdan da bakarak, 'Kur arttığı zaman enflasyon yükseliyor ne var ki burada kurun üzerine asıl baskıyı cari açık yapıyor' diye de durumu özetledi. 

'Ucuz TL’ye dayanan bir politikayla ihracatı sürdüremezsiniz' diyerek de ilk söylediklerinin yanlış anlaşılmasını engellese de sosyal medyada karakterler yetmediğinden, kur artışı kısmı yorumlara neden oluyor.

Sosyal medyada dolarla ilgili söylem çok dikkat çekerken,

Uzmanlar da konuyu yorumladı.

Yorumlarda tepkiler de olurken,

Dolarla ilgili söylenenlerden çok,

Katma değerli üretimin öne çıktığı görüldü.

Sizce ülkede ihracattaki ana sorun maliyetler mi?

Döviz kurlarındaki baskılanma mı?

Katma Değerli üretim olmadan,

Dünya çapında bir markalaşmayı başaramamış olmamız mı?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

"Dolarla ABD Bu Kadar Uğraşmıyor" Diyen Mahfi Eğilmez, Enflasyonun Neden Düşmediğini Açıkladı
Özgür Demirtaş'ın Dolar Uyarısına Yapılan Benzetmeler Güldürdü
Türkiye'de Katma Değerli Üretim ve Markalaşma Sorununa İngiltere'den İncir Örneği
Fındık Alım Fiyatı Dolar Bazında Değişmeyince Almanya'da Gelen Nutella'nın Fiyatı Üzdü

Popüler İçerikler

Galatasaray'ın Avrupa'daki Rakibi Tottenham'da Üç Oyuncu Sakatlandı!
59 Yıl Sonra Bir İlki Başardı: Kerem Aktürkoğlu Benfica Tarihine Geçti
Erdoğan’ı Düşman Ülkelerin Cinlerinden Koruduğunu Söyleyen Üfürükçü Bir Ailenin Üç Kızını İstismar Etti