Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından deprem mağduru en az 20 çocuğun İstanbul Beykoz'da İHH İnsani Yardım Vakfı'na ait bir eve yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. İhbarlar ve suç duyurularına rağmen savcı dosyayı kapatma kararı aldı.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından deprem mağduru en az 20 çocuğun İstanbul Beykoz'da İHH İnsani Yardım Vakfı'na ait bir eve yerleştirildiği ortaya çıkmıştı. İhbarlar ve suç duyurularına rağmen savcı dosyayı kapatma kararı aldı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, depremde anne babalarını kaybeden çocukların bakım ve gözetiminin bakanlık tarafından sağlanacağını söylemişti. İstanbul’da en az 20 çocuğun Beykoz Serkent sitesindeki evlere yerleştirildiği bir yurttaşın ihbarı sonucu ortaya çıkmıştı.
İhbarın ardından Çağdaş Hukukçular Derneği ile birlikte Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği suç duyurusunda bulunmuştu. İhbar üzerine, polis görgü tanıklarını dinlemişti.
Çocukları evlere yerleştiren ve organizasyonu yapanın bakanlık değil, iktidara yakınlığıyla bilinen İHH İnsani Yardım Vakfı olduğu öğrenilmişti.
İHH tarafından bilgilerin asılsız olduğu öne sürüldü ve villaların vakfa ait olmadığı savunuldu.
Halk Tv'den Fırat Fıstık'ın haberine göre, ihbarlar ve suç duyurularına rağmen savcı dosyayı kapatma kararı aldı.
Depremzede çocuklarla ilgili sorular havada kalmış oldu. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin suç duyurusunda dinlenmesi talep edilen tanıklar dahi dinlenmedi. Dernek, soruşturmanın kapanma kararına itiraz etti. Çağdaş Hukukçular Derneği’nin suç duyurusuna dair verilen takipsizlik kararı örnek gösterildi. Böylelikle soruşturma tamamen kapanmış oldu.
Bir anne olarak çok kaygılıyım. Yüreğinde vicdan, kafasında akıl olan bunu yapmaz. Ah canım çocuklar, umuyorum ki az kaldı...
O dosyalar elbet tekrar açılacak.!!!
Seçim bu şerefsizlikleri kendine yedirip etin peynirin kilosu 300 liradan devam etsin diyenlerle, etmesin diyenler arasında geçecek. O parti gelmiş, bu aday olmuş halkın umurunda değil. Halk, mevcut partilerin ilerisindedir. Halkın ileride olması halkın tercihi değil, koşulların getirdiği zorunluluktur. 6'lı masa 60 parçaya bölünse bile, kişi kendi özündeki muhalif duruşunu korusun yeter.