Sizi, dalgalanan bir okyanusun derinliklerine, yani magazin dünyasının kalbine davet ediyoruz. Bu geniş ve karmaşık evrende, her gün yeni ve heyecan verici bir olayla karşılaşıyoruz. En çarpıcı ve tartışılan skandal olaylarını sizin için bir araya getirdik. Hangi olayın sizi en çok şaşırtacağını merakla bekliyoruz!
Hazırsanız hadi, başlıyoruz!
Global çapta tanınan bir markanın giysileri, üç kişilik bir ekip tarafından mankenler üzerinde gösterilmek istendi. Bu defilede en çok adı geçen isim döneminin en çok rağbet gören mankenlerinden biri olan Çağla Şikel'di. Dahası, bu haberin ardından Beyazıt Öztürk'ün ondan ayrıldığına dair dedikodular dolaşmaya başladı.
Ünlü şarkıcı Deniz Seki'nin 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçlamasıyla karşı karşıya kalmış ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Bu durum karşısında Seki, 'Bir daha hapis yatacak olursam hayatıma son veririm, beni assalar daha iyi...' ifadelerini kullanmıştı.
Star TV'de Kenan Erçetingöz'ün sunduğu Yüz Yüze programına katılan Seki, kendisinin masum olduğunu ve hapse girmek istemediğini dile getirmişti. Erçetingöz'ün 'Senin günah keçisi olarak mı seçildin? Yoksa çok mu safsın?' şeklindeki sorusuna Seki, 'Ben masumum, sadece bunu biliyorum. Bana isnat edilen hiçbir suçu işlemedim. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bu durum benim sinirlerimi bozuyor. Bu durumu taşımak ve kaldırmak hiç de kolay değil...' şeklinde yanıt vermişti.
Murat Boz ve Eser Yenenler, eğlence dolu bir gece için Emirgan'daki bir mekanda buluşuyorlar. Bahar Candan, Nihal Candan ve Özge Bitmez de aynı mekanda bulunuyorlar ve tüm yetişkinler gibi eğlenme haklarını kullanıyorlar.
Murat Boz, geceyi erken bitirerek Eser'in evine geçiyor. Ardından Eser Yenenler, Bahar Candan, Nihal Candan ve Özge Bitmez de eve geçiş yapıyorlar. Sabahın ilk ışıklarında evden ayrılan kadınlar, kameralara yakalandıklarını anlayınca hızla ortamdan uzaklaşıyorlar. İşte bu olaylar, ihanet iddialarının ortaya çıkmasına neden oluyor.
Yirmi üç yıl önce 2000 yılında, Kadir İnanır ve güzeller güzeli Buket Saygı'nın başrolde olduğu 'Derman Bey' adlı bir dizi çekiliyordu. Kuşadası'ndaki dizi setinde çalışan oyuncular, bir otelde konaklıyorlardı. O dönemin tanınmış modeli Buket Saygı, Çelik ile bir ilişki içindeydi. Saygı, turne halinde olan sevgilisine Kadir İnanır'ın kendisine tacizde bulunduğunu bildirdi.
Bu durum üzerine Çelik hızla Kuşadası'na geldi ve aynı otelde bir oda kiraladı. Sabahleyin lobide sevgilisiyle buluşan Çelik, Buket'in telefonuna Kadir İnanır'dan yeni bir mesaj geldiğini gördü ve İnanır'a şu sözlerle yanıt verdi:
'Onurlu kişileri rahatsız etmek ahlaksızlıktır. Ben Çelik. Bu gece otelde konakladım. Şimdi lobideyim, seni bekliyorum.'
Ebru Gündeş'in adı ilk duyulduğunda, doğal olarak ismi magazin dünyasında da anılmaya başladı. İlk duyduğumuz haber, küçük yaşta babasını kaybettiği ve zorluklarla büyüdüğü hikayesiydi.
Ancak bu hikayeden kısa bir süre sonra ebru Gündeş, babasının mezarına gidip dua ettiği an magazin fotoğrafçıları tarafından ölümsüzleştirildi. Daha sonra Ebru Gündeş'in babasının aslında hayatta olduğu gerçeği ortaya çıktı.
Bu gizli hikaye, 21 yıl sonra bir röportaj sayesinde gün yüzüne çıkmıştı. Posta gazetesinin deneyimli muhabiri Ayhan Kimsesizcan, 25 Mayıs 1996'da ünlü şarkıcı Sibel Can'ın Fethiye'deki tatilini öğrenmiş ve hemen harekete geçmiş.
Kendini gözlerden saklayan Kimsesizcan, sabah saatlerinde Sibel Can'ın villasını görebileceği bir noktada güneşlenmeye başlar. Havuza giren Sibel Can'ın yanına kadar gelse de, şarkıcı onu fark etmez. Bir süre sonra, Sibel Can havuzdan çıkar ve villasına doğru yönelir.
Kimsesizcan'ın dikkati tamamen Sibel Can üzerinde olduğu için bu durumu hemen fark eder. Ancak beklenmedik bir olay gerçekleşir; Sibel Can, balkona çıkar ve ıslak mayosunu asmak için çıplak bir şekilde görünür. Bu durum, paparazzinin aradığı manşet haberi bulmasına olanak sağlar ve gizlice fotoğraflarını çeker.
Bazı iddialara göre, Ahmet Kural'ın kıskançlık krizine girdiği ve Sıla'ya tokat attığı konuşulmuştu. Bu durum karşısında Sıla'nın affetmediği ve ayrılık kararı aldığı biliniyordu.
Sıla'nın, Dilan Çiçek Deniz'in eski sevgilisi Okan Can Yantır ile birlikte yemek yemesi, Ahmet Kural'ı kıskançlık krizine sürüklemiş ve bu durumda öfkesini kontrol edemeyen Ahmet Kural'ın Sıla'ya tokat attığı iddiaları ortaya çıkmıştı.
Ayrılık kararının ardından geçen aylar boyunca Sıla, 'Asla barışmayacağım' ifadelerini kullanmış ve hatta bir süreliğine inzivaya çekilmişti. Daha sonra ise çiftin barışma kararı alıp tekrar bir araya gelmeleri konuşulmuş ancak bu barışma uzun sürmemiş ve ayrılık rüzgarları yeniden esmeye başlamıştı.
Ünlü aktör Tamer Karadağlı ve kuzeni Abbas Hilmi, İstanbul'da Akmerkez'deki bir kafede tanıştıkları iki kadınla keyifli vakit geçiriyorlar. Bu keyifli buluşma, daha sonrasında Antalya'ya kadar uzanıyor. Ancak, bu buluşmalara bir sonraki seferde iki yabancı uyruklu kadın da katılıyor.
Bu durum, Karadağlı ve kuzeninin başını belaya sokuyor. Çünkü ikilinin yabancı uyruklu kadınlarla olan anları diğer kadınlar tarafından kaydediliyor. Bu kayıtların karşılığında, ünlü aktör ve kuzeninden 150 bin dolar talep ediliyor.
Karadağlı, bu talebi reddedince durum polise taşınıyor ve olay gün yüzüne çıkıyor. Aldatma iddialarıyla sarsılan Karadağlı, bir basın toplantısı düzenleyerek hatalarını kabul edip eşinden özür diliyor. Ancak, bu özür, evliliklerini kurtarmaya yetmiyor ve çift boşanma kararı alıyor.
Zafer Çağlayan'ın oğlunun düğünü Ankara'nın en prestijli otellerinden birinde gerçekleşti. Bu özel geceye birçok tanınmış sanatçı katıldı, aralarında Ebru Gündeş de vardı.
Ancak, geceye damgasını vuran isimler Nihat Doğan ve İzzet Yıldızhan oldu. İkili, performanslarını tamamladıktan sonra oteldeki odalarına çekildi. Ardından İzzet Yıldızhan, daha önceden tanıdığı E.S.K.'yı ve üç arkadaşını odasına davet etti.
Daha sonra, Yıldızhan'ın odasında bulunan Nihat Doğan da bu buluşmaya katıldı. Kadınların ifadesine göre, Yıldızhan, dört kadınla birlikte olduktan sonra Nihat Doğan odaya geldi ve bir süre sonra hiç kimseyle birlikte olmadan odadan ayrıldı.
Ancak, Doğan, odadan çıktıktan bir saat sonra tekrar Yıldızhan ve kadınların bulunduğu odaya döndü. Bu sırada, kadınların ifadesine göre, Doğan, üç kadınla birlikte oldu ve Yıldızhan, diğer kadınla birlikte odanın başka bir bölümüne geçti.
Kadınların iddiası ise İzzet Yıldızhan'ın ters ilişkiye girmek isteme çabası ve karşılık bulamaması ve bu yüzden de şiddet uygulaması yönünde.
1999 yılının 11 Şubat'ında birçok sanatçının katıldığı bir etkinlikte, Ahmet Kaya'nın üzerine çatal ve bıçaklar fırlatıldı. Bu durum, orada bulunan sanatçıların Kaya'ya karşı bir protesto eylemi olarak gerçekleşti. Protesto sırasında sanatçılar 'Bir Başkadır Benim Memleketim' şarkısını seslendirdiler. Bu olayların ardından Ahmet Kaya, sahnede şu konuşmayı yaptı:
Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum.
Demet Akalın'ın 19 Mayıs 2008'deki Bodrum'daki Rixos Otel'deki konserinde seyircilere yönelik söylemiş olduğu 'Ağabey Diyarbakır’dan mı geldiniz hepiniz? Dağdan mı? Nerden geldiniz anlamadım yani. Moron moron bakıyorsunuz ağabey. İnsan bir tempo, bir alkış bir şey yapar yani. Soğuk soğuk şurada şortla çıktık. Çok ruhsuz başladınız geceye' ifadeleri, geniş çaplı bir tepkiye neden olmuştu.
Bu durum, Diyarbakır'dan 7 işadamının Akalın hakkında, 'Halkın bir kesimini sosyal sınıf, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağıladığı' iddiası ile suç duyurusunda bulunmalarına yol açmıştı.
Ünlü oyuncu Hande Ataizi, estetik operasyon sonrası burnunun sargılı görüntüsünün kameralara yansımaması adına, gece kulübünden kaçış planı yaparken beklenmedik bir durumla karşılaşmıştı. Ataizi, bu süreçte tuvalet penceresinde sıkışarak, oldukça nadir rastlanan bir durumu yaşamış ve uzun süren çabaların ardından oyuncu, bu zorlu durumdan kurtarılmıştı.
.
'İki Kere Kiki' adlı programda 2002 yılında yaşanan olaylar hala hafızalarda tazeliğini koruyor. Hande Ataizi ve Cem Davran'ın sunumuyla ekranlara gelen programda, konuk olarak katılan Sevda Demirel ile Ataizi arasında büyük bir gerilim yaşanmış ve Arto'nun keskin yorumlarıyla körüklenen bu gerilim, programın süresi boyunca tırmanışa geçmişti.
Nihayetinde, 'Aşk kadını' konulu tartışma esnasında, Ataizi'nin Demirel'e yönelik hakaretleri, Demirel'in sert bir tokatla karşılık vermesine neden olmuştu. Bu tokat, sadece stüdyoda değil, tüm Türkiye'de geniş yankı bulmuş ve günler boyu ana haber bültenlerinin gündem maddesi olmuştu.
-Albüm dışı bir soru sormak istiyorum
-Yaa çok dışardan olmasın.
-Çok dışardan değil yakından. İbrahim Tatlıses'i hastanede ziyarete gittiniz vurulduğu zaman. Aynı şekilde ilgi, alakanız devam ediyor mu? Hastaneyi aradınız mı? Konuştunuz mu? İlişkiniz ne durumda?
-Allah şifa versin...
-Aramadınız mı bi daha?
-Allah şifa versin... Ne diyebilirim
-Yani hiç telefonla falan aramadınız mı bi daha?
-Allah şifa versin...
Seyhan'ın ısrarla İbrahim Tatlıses hakkında soru sorması sonucunda Yıldız Tilbe artık sinirlerine hakim olamayarak yıllarca unutulmayacak o cümleyi kurdu! O*rospu Seyhan... Muhabir Seyhan ise bu cümleye çok alındı ve kabul etmediğini, şaka olarak algıladığını söyledi.
O zamanlar Kaya Çilingiroğlu'nun yeni bir Ferrari satın aldığı biliniyordu. Gazetecilerin 'Kaya Bey, Ferrari'niz yeni mi?' şeklindeki sorusu karşısında Çilingiroğlu'nun yanıtı oldukça şaşırtıcıydı. Kaya Çilingiroğlu, gazetecilerin sorusunu yanlış anlamış ve 'Feraye'yi nereden tanıyorsunuz?' diye yanıtlamıştı. Bu yanıt, aslında Hülya Avşar'ı aldattığını itiraf etmesine yol açmıştı.
2009 yılında televizyon dünyası, dur durak bilmeyen şov programlarıyla dolup taşıyordu. Ancak, İbo Show'un popülerliği, yıllar geçmesine karşın hiç azalmıyordu ve diğer programlar onun ratinglerine ulaşamıyordu.
Bir gün, ünlü sanatçı Yıldız Tilbe İbo Show'a konuk oldu. Fragmanda, İbrahim Tatlıses ve Yıldız Tilbe'nin samimi diyalogları dikkat çekiciydi ve program başladığında aralarında herhangi bir gerginlik yoktu.
Programın ilerleyen dakikalarında İbrahim Tatlıses, hem programın sunucusu olmanın ağırlığıyla hem de kendine has özgüveniyle programı yönetmeye başladı. Bu durum, Yıldız Tilbe'nin şarkılarını keserek espri yapmaya kadar vardı. 'Kandıramazsın Beni' şarkısını kestikten sonra ise işler karışmaya başladı.
Şarkıda '1, 2, 3, 4 tamam' sözleri geçiyordu. Tatlıses bu sözler üzerinden 'Yani 4 kadın yeter, başka kadın istemem diyorsun öyle mi?' şeklinde bir espri yaptı. Yıldız Tilbe'nin cevabı ise 'Senin haremin var, sen daha iyi bilirsin' oldu. Bu noktadan sonra ipler kopmaya başladı ve unutulmaz bir tartışma başladı.
Tartışma esnasında İbrahim Tatlıses, 'Beni dövdüler abi” dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım.' şeklinde bir ifade kullandı. Bu noktada, tartışmanın seyrini değiştiren olayları şöyle bırakalım.
İ. T. : “Beni dövdüler abi” dediğin zaman seni pezevenklerin elinden aldım.
Y.T: Kimse beni pezevenklerin elinden almadı. Beni dövdüler adamlar, ben aslan gibi evime gittim. Kırıldım size...
İ.T. : Kızım ben sana onu şaka olsun, gırgır olsun diye yapıyorum.
Y.T. : Gırgırı yok, üç kere şarkımı kestiniz.
İ.T. : Sen bana telefon açıp “Abi beni dövdüler” dedin mi?
Y.T. : Şimdi siz bunu niçin söylüyorsunuz?
İ.T. : Bunu söylüyorum çünkü sende manevi hakkım var.
Y.T.: Bana kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Ne olmuş adamın biri beni dövmüşse ve sizden yardım istemişsem... Bunu burada söylemeniz doğru mu?
İ.T. : Ben sana hep iyilik yaptım.
Y.T.: Bana kimse iyilik yapmadı şimdiye kadar. Beni sadece Allah koruyor. Sizi de Allah korusun, allahaısmarladık.
İ.T. : Tamam, güle güle... Allah’ın selameti başına olsun.
Ünlü sunucu Seda Akgül, TV8'deki programında Survivor yarışmacısı Nihat Doğan hakkında, 'Eğer Nihat benim eşim olsaydı, onu boğardım' şeklinde bir ifade kullanmıştı. Survivor'dan dönen Nihat Doğan, bu yorumu duyunca televizyonda alışılageldik tepkisini göstermişti. Ancak bu seferki tepkisi biraz daha aşırıydı. 'Ben de kaşarlarla evlenmem, bu doğru mu olur?' şeklindeki sözleriyle karşılık vermişti.
İzmir'in yetiştirdiği Yıldız Tilbe, Sezen Aksu'nun daveti üzerine İstanbul'a ayak basmıştı. Hem Sezen'in konuk evinde konaklıyor hem de onun vokalistliğini üstleniyordu. 1992'de, Sezen'in hayatında yer alan Uzay, bir gece Yıldız Tilbe ile yakınlaştı. Aslında Uzay ve Sezen yeni bir ayrılığın eşiğindeydiler, fakat Uzay bu durumu sonlandırmak istememişti.
Herkesten hesabını sorarım. Kimse bana bu konuda konuşamaz. Dört dörtlük yaşayan, bu memlekette çalışıp, köpek gibi çalışıp kraliçe gibi yaşamaya çalışan, evladını ailesini en iyi derecede yaşatmaya çalışan, aslan gibi vergisini veren, yardımlarını yapan. ne yaptınız ulan siz? ne yaptınız! nerde ne yaptın! pis! yediği kapıya pisleyen şerefsiz adam. Onu bile bir adamlık sayıyorsun, o bile bir adamlık değil. Git intihar et be. yediğim kaba pislemem be ne olursa olsun. Git ulan kendini as. asarım kendimi, öyle bir kadınım biliyor musunuz? Ekmek yediysem, o insanlar ne olursa olsun, beni ilgilendirmez arkadaş. görmedim bilmiyorum derim be!
Benim yirmi yaşındaki evladıma sen kimsin? Sen onu üzebilir misin? Ben onun tırnağına taş değdirir miyim? Hele senin gibi bir soytarıya. soytarı. Sende evlat mevhumu olsa çocuğunu barlardan, seninki kız çocuğu bi de. Git çocuğunu barlardan topla. Git geride bıraktığın karına sahip çık. Ben aslan gibi ortadayım bak. Aslanım be. Valla. Senden daha adamım. Bi de sen kadınlarla uğraşıyorsun. Çok üzülüyorum, hayır ne gibi bir sorunun var, bir sorunun var senin?
En berbatı da yeğeniyle cinsel birliktelik yaşayan...Diğerleri zerre umurumda olmaz, ama bu olay, resmen insanlığa, ahlaka, akıla, mantığa, hiç bir şeye sığmayacak kadar iğrenç..Allah o herif gibilerden herkesi korusun..
#3 Öle dindar birisi falan değilim dinle alakam yok ama bayhana sölediklerinden sonra ilahi adalet ve bu ilahi adaletin şaştığını hiç görmedim daha 👌🏻👌🏻
10'daki olay oyle olmadi yalniz. Tokat attigini iddia edilmedi, Sila bunu avukati araciligiyla aciklayip bir de dava acti. Ahmet Kural darptan ceza aldi. Sicilinden dolayi hukum geri birakildigi icin bu cezayi yatmadi. E heralde bundan sonra da barisma marisma olmadi.